ETHA Haber Müdürü Okatan: Bugünden yarına sadece gerçekler kalacak

img

İSTANBUL - 6 çalışanı tutuklu bulunan ETHA’nın Haber Müdürü Derya Okatan, muhalif basına dönük yönelimlerle halkın haber alma hakkı gasp edilmek istense de bugünlerden yarına sadece gerçeklerin kalacağını söyledi.

Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabirleri Pınar Gayıp ile Adil Demirci 13 Nisan’da İstanbul'da yapılan polis operasyonu ile gözaltına alındı. Hakkındaki soruşturma dosyası birlikte gözaltına alındığı Şahin ve Gayip’den ayrılan Demirci, 17 Nisan’da çıkarıldığı mahkemece "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. 
 
19 Nisan’da adliyeye getirilen Gayip ve Şahin ise, savcılık ifadeleri alınmadan doğrudan sevk edildikleri Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce yine "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" gerekçesiyle tutuklandı.  
 
Son tutuklamalarla birlikte 6 çalışanı cezaevinde tutuklu bulunan ETHA’nın Haber Müdürü Derya Okatan, arkadaşlarına yöneltilen suçlamaları ve maruz kaldıkları yönelimi değerlendirdi.
 
PAYLAŞIMLARI ‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’ SUÇLAMASI YAPILDI
 
Okatan, en son tutuklanan çalışma arkadaşları Semiha Şahin, Pınar Gayip ve Adil Demirci’ye dönük yöneltilen suçlamaların temel olarak sosyal medyada yaptıkları paylaşımlara dayandırıldığını söyledi.
 
Öyle ki farklı kişilerce yine farklı tarihlerde ve konularla ilgili yapılan paylaşımlarının aynı soruşturma dosyasına konulup, buradan ‘örgüt üyeliği’ suçlamasında bulunulduğunu belirten Okatan, öyle ki 5 sene önce yapılan paylaşımların bile suçlama konusu yapıldığını kaydetti. Okatan, yaptıkları paylaşımları suç olarak değerlendiren arkadaşlarının gazeteci olduklarını hatırlattıklarında ise,  hükümetten ‘Hayır onlar gazeteci değil, terörist’ yanıt verildiğini ifade etti.
 
TAKİP ETTİĞİ EYLEMLERE KATILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİ
 
Okatan, özellikle tutuklanan editörleri Semiha Şahin’in dosyasına dikkat çekti. Şahin’in soruşturma dosyasında, takip ettiği eylemlere sanki katılmış gibi gösterildiğini vurgulayan Derya Okatan, şunları belirtti: “Rojava’da IŞİD gibi vahşi bir örgüte karşı savaşanların cenazelerini takip için gitmiş arkadaşımız. Haber takibi için gittiği bu cenazelerde arkadaşımızın fotoğrafları çekilmiş. Polis de dosyaya eylemci olarak koymuş. Ancak çok açık ki Semiha orada haber takip ediyor. Boynunda fotoğraf makinesinin çantası var. Bu çok net bir şekilde görülüyor. Kaldı ki o fezlekeleri hazırlayan polislerin de bunu bilmediğini zannetmiyorum. Bunlar çok net bir şekilde biliniyor.” 
 
‘HAKSIZLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
 
Cezaevlerinde bugün 180’nin üzerinde gazetecinin bulunduğunu hatırlatan Okatan, “Yüzlerce gazetecinin tamamına ‘Hayır gazeteci değiller’ deniliyor. Hükümet bu söylemin arkasına sığınıyor. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Sadece Pınar, Semiha ya da Adil değil tüm arkadaşlarımız sadece gazetecilik faaliyetlerini yerine getirdikleri için hapishanedeler. Hukuksuz ve haksız bir karar. Şu anda çok ciddi bir haksızlıkla karşı karşıyayız” dedi. 
 
‘HABER ALMA HAKKI GASP EDİLMİŞ DURUMDA’
 
Okatan, işin bir diğer boyutunun ise ETHA’ya dönük baskılar olduğunu ifade etti. Bugün gazetecilik suç sayılsa da yarına sadece gerçeklerin kalacağına inandığını dile getiren Okatan, “Bizler gerçekleri yazdığımız için çok haklıyız ve haklılığımız ortaya çıkacak. Ancak belirsiz bir tarihi bekleme şansımız yok. Çünkü yüzlerce arkadaşımız şu anda özgürlüğünden mahrum. Türkiye halkları haber alamıyor, gerçeklere ulaşamıyor. Halkın haber alma hakkı gasp edilmiş, engellenmiş durumda” ifadelerini kullandı.
 
‘DAHA GÜÇLÜ SOKAKTA OLMALIYIZ’
 
Kendileri açısından ise, gerçekleri yazma haklarının engellenmiş durumda olduğunu kaydeden Okatan, “Bu nedenle de bizim bugünden bu haklılığımızı ortaya koymamız gerekiyor. Arkadaşlarımızın serbest bırakılması için daha güçlü bir şekilde sokakta olmamız gerekiyor. Artı seçim sürecine girdik. Basına yönelik baskıların bundan sonra daha da artmasını bekleyebiliriz. Aslında OHAL sürecinde herhangi bir hukuksuzluk ve haksızlıkla karşılaşmadığımız, basına dönük bir saldırının yaşanmadığı tek bir günümüz bile geçmedi. Bu saldırılar artarak devam edebilir. Gazeteciler, özgür basın emekçilerinin buna göre hareket etmesi gerekiyor” diye belirtti. 
 
AV. KAYA: OHAL’İN SAĞLADIĞI KEYFİ UYGULAMALAR
 
Tutuklanan gazetecilerin müdafisi olan Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatı Gülhan Kaya da, müvekkillerin dosyalarına konuşlan sosyal medya paylaşımlarının birçoğunun bağlı çalıştıkları Etkin Haber Ajansı'nın servis ettiği haberlerden oluştuğunu belirtti.
 
Onun dışında haklarındaki suçlamalara dair elle tutulur bir delil olmadığını söyleyen Av. Kaya, “Buna rağmen 7 gün boyunca gözaltında tutulmaları, OHAL'in sağladığı keyfiyeti kullanmak dışında bir şey değil” dedi.
 
Aynı keyfi uygulamanın savcılık aşamasında da sürdüğünü dile getiren Kaya, şunları söyledi: “Bir süredir savcıların alışkanlık hale getirdiği ifade almadan tutuklamaya sevk durumuyla karşılaştık. Soruşturmanın her aşamasını kolluğa bırakan savcılar, artık ifade dahi almayarak soruşturma sürecinden tam olarak ellerini çekmiş durumdalar. Mahkemeye sevk edilen müvekkillerimiz, 2-3 yıl önce yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek ‘örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’tan tutuklandılar. Tutuklanmaları, özellikle OHAL döneminde daha da yoğunlaşan basına yönelik baskılardan bağımsız görülemez. Tüm baskılara rağmen yayın çizgisinden geri adım atmayan ETHA'nın faaliyetleri, dün olduğu gibi bugün de çalışanları tutuklanarak engellenmeye çalışılmaktadır.” 
 
Tutuklanan ETHA çalışanlarının avukatları olarak müvekkillerinin hapishane süreçlerini de takip etmeye devam edeceklerini belirten Av. Kaya, basın özgürlüğü için herkesi ETHA ile dayanışmaya davet etti. 
 
MA / Sadiye Eser