Diyarbakırlılardan medyaya: Prêze yapma!

img

DİYARBAKIR - Hükümetin 15 maddelik Efrin ayarına harfiyen uyan medyaya tepki gösteren Diyarbakırlılar, savaşa hizmet edip gerçekleri gizlediğini düşündüğü medyaya hiç güvenmiyor. Diyarbakırlılar, haberleri de kendi deyimleriyle “prêze” (palavra) olarak görüyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Efrin’e başlattığı operasyon 43’üncü gününe girdi. Türkiye’deki medya kuruluşları Başbakan Binali Yıldırım’ın 15 maddelik “dikkat edilecekler” listesine harfiyen uyuyor. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan resmi açıklamalar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları dışına çıkmayan medya kuruluşları sahadan gelen birçok gerçek bilgiyi görmezden geliyor. 
Medyanın Efrin operasyonunu işleme biçimini Diyarbakırlılara sorduk. Medyanın savaşa hizmet edip gerçekleri gizlediğini düşünen Diyarbakırlılar, medyaya güvenmiyor. İşte Diyarbakırlıların medyaya ilişkin düşünceleri: 
 
‘ÖLÜMLER ÜZERİNDEN KENDİNİ VAR EDİYOR’
 
Ahmet Oyman: "Medyayı kesinlikle yanlı yayın yapıyor. Kayıplar konusunda her gün standart 50’şer 50’şer öldürdüklerini söylüyorlar ama doğru değil. Hiç sormuyorlar mı kim ölüyor? Ya da niçin öldürülüyor? Medya savaş çığırtkanlığı yapılıyor. Kendini insan ölümleri üzerinden var ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye gibi medya yoktur. Diyarbakır halkı olarak savaşın bitmesini istiyoruz. Dünya sınırları kaldırıyor biz yeni sınırlar örüyoruz. Madem savaş var bakanın oğlu niye zevki sefa içinde yaşıyor."  
 
‘SADECE MUHALİFLERİ İZLİYORUM’
 
Zeki Aykut: "Medya iktidar gibi konuşuyor. Her kanal bir partiye çalışıyor. Oysa medyanın görevi gerçeği çıkarmaktır. Ama ben gerçeği göremiyorum. Şu an vatandaş Efrin’de ne olup bittiğinden habersiz. Yalan haberleri yüzünden artık Türk televizyonlarını izlemiyorum. Sadece Medya Haber TV gibi muhalif kanalları izliyorum. Türkiye’de medya kalmamıştır." 
 
‘MEDYA BUNLARI SORSUN’
 
Bedri Kazar: "Medya her konuda yalan söylüyor. Kendi çıkarlarına göre yayın yapıyor. Efrin savaşı haksızdır, peki medya bunu dile getiriyor mu? Niye Cumhurbaşkanı’nın oğlu gitmiyor? O topraklardan ne istiyorlar? Halk bu savaşı istiyor mu? Medya bunları sordu mu? Savaşın bitmesini istiyoruz. Kendi ülkesinin içi sorun kaynıyor, Efrin’e huzur götürecekmiş. Buna kimse inanmaz." 
 
‘İKTİDARA GÖRE KONUŞUYOR’
 
Adem Nantu: "Türkiye’deki medya her zaman yanlı yayın yaptı. Doğru düzgün bilgi edinemiyoruz. İktidara göre konuşuyor. Öyle bir hale getirmişler artık kimse Efrin’i konuşamıyor. Efrin savaşına gerek yoktu. Niye gitti Efrin’e. Huzurdan bahsetmesin. Milletin çocuğu ölünce nasıl huzur sağlıyor. Huzur, demokrasi, hak ve özgürlüklerle gelir. Rahat konuşamıyoruz. Bizim düşüncelerimiz medya da yansıtılmıyor." 
 
‘HEP DALAVERE’
 
Mesut Sabır: "Hepsi prêzecidir (Diyarbakır’da kullanılan bir tabir; palavra, yalan). Dünya onları biliyor. Hep dalavere konuşuyorlar. Davaları boştur. Efrin’de batmışlar. Bütün medya böyle değil. 2 bin YPG’li öldüremezler. Bu mantığa aykırıdır. Ama medya her gün bunu haber diye veriyor. Gizli saklı durumları var. Şeffaf değiller. Yayın politikaları hep birbirine benziyor."
 
Leyla Ödemiş: "İşlerine gelmeyenleri söylemiyorlar. Eskiden bu kadar yalan söylemezlerdi. Taraflı yayın yaptıkları aşikardır."
 
GÜVENMİYORUZ
 
Kadir Doruk: "Medyaya güvenmiyoruz. Yalan söylüyorlar. Dünya ile uyumlu değiller. Herkes kendi düşüncesine göre yazıyor. Evrensel değerlere göre hakaret etmiyorlar. Savaş yanlıştır. Kürtler de Türkler de savaşa karşıdır. Bana bir tane tarafsız medya gösterebilir misiniz? Herkes gerçeği kendi tarafında çektiğine göre yalan oluyor. Sosyal medyadan 15 farklı yayın izliyorum. Öyle doğruya ulaşıyorum." 
 
Hacı Işık: "Kendisine güvenmeyen bir lider kendi halkına ve medyasına nasıl güven yaratır. Bahçeli onu istemlisine almış Efrin’e saldırıyorlar. Savaş suçlusu olarak yargılanacaklar. Kimin huzuru için girdiler. 7 yıl önce Esad ile dosttu." 
 
MA / Cihan Ölmez – Devran Toptaş