Yemeni onun için bir aşk 2018-07-20 09:12:20   ANTEP - Antep’te yaşayan Yemeni ustası Deniz Ercellat, çocuk yaşlarda babasından öğrendiği bu mesleğe aşkla bağlı olsa da, günümüzde yemeni ve yemeniciliğin hak ettiği değeri görmemesinden dertli.   Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş önemli el sanatlarından biri de Yemenicilik. Kökeni Yemen’e, orada yaşayan Yemen-i Ekber isimli bir kişinin icat edip, kendi ismini verdiği, bir ayakkabı türü olan yemeni yapımında 5 farklı hayvan derisi kullanılır. Alt taban manda veya sığır derisinden, yüzü keçi derisinden, iç astar koyun derisinden, iç taban sığır veya keçi derisinden, kenarı ise oğlak (sızı) derisinden yapılır. Oradan Anadolu’ya, özellikle Antep Urfa, Maraş, Diyarbakır, Antakya, Adana’ya kadar yayılan Yemeni imalatı zaman içerisinde Antep ve Kilis dışında bugün diğer ilerde neredeyse bitme noktasına geldi.   Tüm dikişlerin elle atıldığı, ayakta koku yapmayan, yine üst tabanı ile alt tabanı arasındaki kilin, insan vücudundaki elektriği toprağa verip, vücudu rahatlattığı yemeninin Antep’te yaşayan ustalarından biri Deniz Ercellat (42). Sol kolundan doğuştan engelli olması nedeniyle kendisine "Sen yapamazsın" diyenlere inat, daha çocuk yaşlarda babasından bu mesleği öğrenip, azimle çalışarak yemini ustası olan Ercellat, bugün eskisi kadar ilgi görmese de mesleğini sürdürüyor.   Yapmayı çok sevdiğini söylediği yemeninin kendisi için tarih, kültür ve aşkı ifade ettiğini dile getiren Ercellat, “Tüm sırlarımı, dertlerimi yaptığım yemeniye anlatıyorum” dedi.   ‘YAPTIĞIMIZ YEMENİYİ ÖNCE KENDİMİZ BEĞENMELİYİZ’   Yemeni yapımının artık eskisi kadar para kazandırmasa da, paranın kendisi için ikinci planda olduğunu söyleyen Ercellat, önceliğinin yaptığı yemenilerin sağlamlığı ve güzelliği olduğunu şu sözlerle dile getirdi: “Bizim derdimiz yemeniyi yaptığımız kişiye onu beğendirmek. Para nasılsa gelir. Yeter ki işimiz temiz ve sağlam olsun. Önce kendimiz beğenmeliyiz. Onun için de işçi çalıştıramıyoruz. Sadece babam ve ben, çünkü işçi çalıştırdığımız zaman onun işini beğenmiyoruz.”    ‘YEMENİ BENİM HER ŞEYİM’   İnsanların yaptıkları yemenilere ilgi ve alaka göstermesinin çok hoşuna gittiğini ifade eden Ercellat, “Yemeni benim her şeyimdir. Mesela turistler ilgi, alaka gösterdikçe ben de onları nasıl daha çok memnun edebilirim diye düşünüyorum. Yeniden ziyade yemeniyle geçmişi yansıtmak istiyorum. Çünkü bu el işi ve eski bir iştir. İnsanlara da yemeniyle geçmişin güzelliğini anlatabilmeye çalışıyorum”  diye konuştu. Ercellat, buna rağmen yemeninin ve yemeniciliğin günümüzde hak ettiği değeri görmemesinden dertli.   ‘AVRUPALILAR DAHA ÇOK KIYMET VERİYOR’   Ercellat, bunu da şu sözlerle dile getirdi: “Geçmişte köylüler gelip yemeniyi alırken parasını ödeyemezmiş. Parayı harmandan harmana ödermiş. Yemeni geçmiş zamanın en değerli şeylerinden birisiymiş. Günümüzde ise en çakma fabrikasyon ayakkabıdan bile ucuz duruma düşmüş. Şuan verilen para yemeni için hiçbir şeydir. Yemeninin bu yönlü değersizleştirilmesi canımı yakıyor. Yerli turistler de çok basit görüyorlar. Bu benim canımı sıkıyor. Avrupalılar daha çok kıymet veriyor.”   EŞİ BİLE KISKANIYOR   Ercellat, yemeni yapımının kendisi için adeta bir hayat olduğunu, “Yemeninin tabanına attığım her dikişte benim hayallerim ve düşüncelerim saklıdır. Yemeniye attığım her dikiş benim içimdeki tüm sıkıntımı götürüyor. Benim sırdaşım yemenilerimdir” sözleriyle anlattı.   Ercellat, “Bayramda bile çalışmaya gelirim. Pazar günleri herkes evinde dinlenirken ben yine çalışmaya gelirim. Mezara girene kadar bu işle uğraşacağım” diye konuştu.