Eliaçık'tan 'Kapıkulu cemaatleri' benzetmesi: Bunlara artık kimse inanmaz 2018-06-09 09:11:08 İSTANBUL - Peş peşe açıklamalarla Erdoğan’ı “ümmetin son umudu” olarak göstererek destek vermeye çağıran cemaatleri Osmanlı’daki Kapıkulu cemaatlerine benzeten ilahiyatçı İhsan Eliaçık, artık kimsenin bu cemaatlere inanmayacağını söyledi. Baskın seçime 15 gün kalırken cemaatlerin, Tayyip Erdoğan ve AKP’yi destekleme çağrıları da peş peşe gelmeye devam ediyor. Yapılan çağrılarda, “Erdoğan’ı desteklemek Kuranı Kerim’de emir olarak yer alıyor”, “Erdoğan ümmetin son umududur” söylemlerine kadar varan açıklamaları ilahiyatçı-yazar İhsan Eliaçık değerlendirdi.   ‘ÖDEDİĞİ NİMETLERİN BEDELİNİ İSTİYOR’   Cemaatlerin AKP ve Erdoğan’a destek verdiklerini açıklamakla “devletin tarikatı ve cemaati” olduklarını ilan ettiklerini belirten Eliaçık, “Osmanlı’da bunlara Kapıkulu cemaatleri denilirdi. Yani padişaha kul köle olan, onu destekleyen, onun verdiği nimetlerle hayatta duran ve padişahtan mülk alan, vakıf yeri alan cemaatler. Şimdi cumhuriyet döneminde de Erdoğan’a desteğini açıklayan cemaatler aynen Osmanlı dönemindeki kapıkulu cemaatleri gibidir. Bunların hepsinin Erdoğan’dan menfaati vardır. AKP bunlara ya vakıf yeri vermiştir, ya bakanlıklara yerleştirmiştir, ya arazilerini imara açmıştır, belediyede isteklerini yerine getirmiştir, çoğunu zengin etmiştir, ihalelerle kalkındırmıştır” dedi.    24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde AKP’nin durumunu iyi görmedikleri için cemaatlerin açıklamaları peş peşe yaptıklarını belirten Eliaçık, “Bunlar Erdoğan’ın vatandaştan sert bir tokat yediğini fark ettiği için iktidarın kendilerine ödediği nimetlerin bedelini ödemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.   ‘ERDOĞAN YARDIMA ÇAĞIRDI’   Erdoğan’ın isteği üzerine bu cemaatlerin böyle açıklamalar yaptığını ileri süren Eliaçık, aksi takdirde cemaatlerin durduk yere böyle açıklama yapmalarının zor olduğunu ifade ederek, “Erdoğan zor durumda olmazsa böyle açıklama yapmazlar. Erdoğan zor durumda ve onları yardıma çağırdı. ‘Şu ana kadar size yaptığım desteğin, verdiğim nimetlerin bedelini ödeyin. Beni desteklediğinizi ilan edin. 10 tane oya bile ihtiyacım var. Açıklama yapmanız gerekiyor’ dedi. Hepsi birlikte açıklama yaptı. Yoksa 10 tane cemaat ve tarikat nasıl birlikte açıklama yapıyor. Daha önceki seçimlerde Erdoğan yüzde 49 oy aldığında böyle bir açıklama yapmadılar” diye konuştu.     ‘ARTIK KİMSE BUNLARA İNANMAZ’   Cemaatlerin açıklama yapmakla kendilerini bitirdiklerini de sözlerine ekleyen Eliaçık, şunları ifade etti: “İslam’da sivil toplum geleneği yani cemaat ve tarikat geleneği saltanatlardan ve tarikatlardan bağımsız gelişmiştir. İslamiyet’te bağımsız ulema geleneği vardır. Yani sultanın sofrasına oturan âlimin verdiği fetva meşkûktür denir. Yani sultanın sofrasına oturan, ondan yiyen bir âlim fetva verirse onun görüşü şüphelidir, itibar edilmemelidir. Çünkü yediğinin, yedirildiğinin karşılığını ödüyordur. Bağımsız değildir. İmam Gazali bile bir zamanlar Abbasilerin resmi uleması iken sultanı reddetmiş gitmiş kendisini cami minaresine kapatmış. Bundan sonra bağımsız olacağım demiş. Dolayısıyla âlimlerin, cemaat şeyhlerinin, kanaat önderlerinin iktidardan bağımsız olması gerekir. Bağımsız bir şekilde İslam’ı topluma anlatmaları gerekir. Hatta bağımsız olmaktan öte muhalif olmak zorundadır. Yani iktidarları eleştirmek durumundadırlar. Şimdi hocalar, âlimler, şeyhler sen ümmetin son umudusun, desteğimizsin, Allah’ımızın bir lütfusun diye Erdoğan’ı göklere çıkartırlarsa oda kendi hatalarını görmez. Bunlar böyle yapmakla tamamen iktidarın güdümüne girmiş oluyorlar. Şimdi bunlara artık kimse inanmaz.”   ‘İNSANLARI İSLAMİYET'TEN SOĞUTTU’   Cemaatlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Ümmetin umudu” diye hitap etmelerine sert tepki veren Eliaçık, “Ümmetin umudu” sözünün bir palavra olduğunu söyledi. Cemaatlerin hükümetten elde ettikleri menfaatler karşılığında Erdoğan’ı övmek için bu sözü kullandığına vurgu yapan Eliaçık, bütün İslam ülkelerinin birbiriyle kavgalı olduğunu belirtti.     “Türkiye’nin hangi İslam ülkesiyle bir dostluğu var? Hangi İslam ülkesi Erdoğan’ı umut olarak görüyor?” diye soran Eliaçık, “Erdoğan ne yapacak da ümmeti kurtaracak. Gırtlağına kadar borcun içine batmış durumda. Dünya küresel finans merkezlerine teslim olmuş durumda. Kapitalizme yönelik hiçbir eleştiri yok. Bol bol kapitalizme abdest aldırıyor. İnsanları para hırsına teşvik ediyor. Yazlık, kışlık, güzlük Saray’lar yaptırıyor. Ümmetin umudu bu mu? Onların hepsini fakirlere verse ya. Bir defa ümmetin umudu olacak kişi Hz. Peygamber gibi toprak damlı evde yaşar. Öldüğünde de geriye bir kuruş miras bırakmaz. Ümmetin peygamberi böyleyken ümmete umut olmaya kalkan kişi saraylarda yaşıyor. Böyle bir insan nasıl ümmetin umudu olabilir. Tam tersi ümmetin yıkılışına sebebiyet verecek bir kişidir” diyerek Erdoğan’a tepki gösterdi.    ‘ŞİMDİ TOKAT ZAMANI’   Din istismarı her seçimde olduğu gibi bu seçimde de devam ettiğine vurgu yapan Eliaçık, “Ramazan ayındayız bu seferde iftarı istismar ediyorlar. Lüks iftarlar veriyorlar. İftarlarda Erdoğan’ın, AKP’nin posterlerini asıyorlar. Sanki iftar onların babasının malı, cami onların babasının malı, Müslümanlık onlara tapulu, cennette yerleri garanti, kafa konforları rahat ve bir tek onlar Müslüman rahatlığı içindeler. Bunlara hem dünyevi hem uhrevi bir tokat gerekiyor. AKP Tokat’ta bir miting yapıyor. Mitingde arabanın üzerinde ‘Şimdi Tokat vakti’ diyor. Aynen öyle. Şimdi bunlara öyle bir tokat atmak lazım ki zihinlerinde yıldızlar çaktırmak lazım. Ne oluyor, ne yaptık biz diye kendilerine gelmelerini sağlayacak bir tokat gerekiyor. Umarım bu seçimlerde bu sağlanır” şeklinde konuştu.   MA / Ferhat Çelik