DTK Eşbaşkanı Leyla Güven Kürt ulusal birliğini istemekle yargılanıyor 2018-05-15 09:04:43 DİYARBAKIR – Hakkında hazırlanan iki ayrı iddianamede 46.5 yıla kadar hapsi istenen DTK Eş Başkanı Leyla Güven, 4 aylık tutukluluğun ardından yarın mahkemeye çıkarılıyor. Güven, hakkındaki iddialardan biri de Kürt ulusal birliğini istemek oldu.  Bölgedeki 25 ilde faaliyet yürüten 800’e yakın kurumun katılımıyla 2007 yılında Diyarbakır’da kurulan, kuruluşundan günümüze kadar yürüttüğü bütün yasal ve demokratik faaliyetleri “yasadışı” ilan edilen Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) tutuklu Eş Başkanı Leyla Güven yarın Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hâkim karşısına çıkıyor. Güven, 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde Adana Küçük Dikili Beldesi Belediye Başkanlığı‘na seçildi.  2009 Yerel Seçimlerinde ise Viranşehir Belediye Başkanlığına seçilen Güven, “KCK” adı altında yapılan operasyonlarda Aralık 2009 tutuklandı. Yaklaşık 5 yıl tutuklu kalan Güven 2014 yılında tahliye edildi. Yargılandığı “KCK Ana Davası”nda 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Güven, Efrin operasyonuna gösterdiği tepki, Eş Başkanı olduğu DTK’nin faaliyetleri kapsamında katıldığı etkinliklerde yaptığı konuşmalar nedeniyle 22 Ocak'ta Diyarbakır'daki evinde gözaltına alınarak 31 Ocak'ta tutuklandı.   KÜRT ULUSAL BİRLİĞİNİ İSTEMEKLE YARGILANIYOR   Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Güven hakkında 2016-2018 yılları arasında katıldığı toplamda 14 basın açıklaması, toplantı, cenaze törenine nedeniyle dava açtı. Güven hakkında  “Silahlı örgüt kurma veya yönetme”, “Örgüt propagandası yapmak” ve “Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” ile  “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla hazırlanan iki ayrı iddianamede 25 yıldan 46.5 yıla kadar hapsi isteniyor. Güven’in kadın çalıştayına katılması, PKK Lideri Abdullah Öcalan için “O bir halk lideridir”, “Kürdistan”  ve Kürtlerin asimilasyona uğradığını söylemesi suç olarak gösterildi. İddianamelerde,  Güven’in DTK eş başkanı olması, DTK'nin çalışmaları kapsamında çeşitli toplantılar düzenlemek, örgütsel nitelikteki eylemlere katılarak ve örgütünün amaçları doğrultusunda açıklamalar yapmak, DTK üyeleri ile birlikte Kürt ulusal birliğini sağlamak, “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” ve “toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalışmakla suçlanıyor.    ‘KABUL EDİLEMEZ’   Güven’in avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, son yıllarda İktidar gibi düşünmeyen, eleştiri hakkını kullanan, muhalif olan, siyasi parti faaliyetinde bulunan bütün kesimlerin hiç olmadığı kadar yargıyı kullanılarak etkisizleştirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, hukukun muhalif kesimlere yönelik bir baskı aracı olarak kullanılmasının tehlikeli ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Güven’in bir siyasetçi olarak ülkenin ve toplumun yaşadığı sorunları konuştuğu için yargılandığına dikkat çeken Yalçındağ, “Leyla Güven bugün Kürt sorununun çözümü ile ilgili görüşlerini söylediği için, iktidarın hoşuna gitmeyen görüşleri söylediği için, muhalif birisi olduğu için tutuklu. Bunu böyle özetlemek gerekiyor. İddianameleri okuduğunuzda Güven’in şiddete çağrı yaptığını göremezsiniz. Konuşmaların tamamında barış ve akan kanın durması yönünde bir talep var. Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki bütün faaliyetleri bugün karşımıza koca bir mağduriyet ve tutukluluk olarak karşımıza çıkmış durumda. Bunu kabul etmek mümkün değil” diye kaydetti.   ‘SİYASİ SÜREÇ DEĞİŞTİ DİYE HUKUK DEĞİŞEMEZ’   Güven DTK Eş Başkanı olarak yürüttüğü yasal ve demokratik faaliyetleri yargılama konusu haline getirildiğini ifade eden Yalçındağ, 2 ayrı iddianamenin tek bir satırının normal hukuk kuralları uygulandığında yasadışı bir duruma işaret etmediğine dikkat çekti. Yalçındağ, daha önce devlet kurumları ve dönemin AKP yetkilileri tarafından yasal ve meşru görülerek muhatap alınan DTK’nin sırf siyasi süreç değiştiği bugün kadar sürdüğü bir yasal ve demokratik faaliyetlerinin yasadışı ilan edildiğine dikkat çekti. Yalçındağ, “Biz hukukçular diyoruz, siyasi süreç ve siyaset değişti diye hukuki süreç değişemez. Yasalar ortada kriterler ortada. Zoraki bir şey STK’lerin bir çatı örgütü olan DTK yasadışı olarak ilan edilemez ve faaliyetlerine katılan insanlar tutuklanamaz. Aslında bu durumun kendisi hukuka ve yasalara aykırı olduğunu söylüyoruz. Bu nedenle hukuku aykırı duruma duruşmada son verilmesini bekliyoruz” diye vurguladı.