Buldan: Öcalan 'bu kadar kadın katliamının yaşandığı ülkeye üye olmaya çekinirim' demişti 2018-04-04 09:43:31   ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “İmralı'ya giderken, bir gün önce Diyarbakır’da bir kadın eşi tarafından katledilmişti. Ertesi gün Sayın Öcalan'ın ilk gündem maddesi bu oldu. ‘Bu kadar kadın katliamının yaşandığı ülkeye üye olmaktan bile çekinirim’ demişti” ifadeleriyle, İmralı’nın kadın gündemini anlattı.   İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Heyeti içinde 33 kere görüşen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tecride ve Öcalan’ın kadın bakış açısına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Buldan, “çözüm süreci” boyunca yapılan görüşmeler için “İmralı okuluna gittim ve İmralı okulundan çok şey öğrendim” dedi.   ‘HER GÖRÜŞMEDE KENDİMİ BAŞKA BİR PERVİN BULDAN OLARAK GÖRDÜM’   Buldan, Öcalan’ın kendisine görüşme notlarına da yansıyan “Ben eğer seninle ilgili bir değerlendirme yapmazsam ve seni yaşadığın sıkıntılardan arındıramazsam, sana önderlik yapamam” dediğini aktararak şöyle konuştu: “Sayın Öcalan ile yaptığım her toplantı ve görüşmeden sonra çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Çünkü her seferinde bana ilişkin çok önemli belirlemeleri vardı. Bu benim açımdan önemli bir tespitti. Şahsıma yapmış olduğu değerlendirmeleri tüm kadınlar kendileri üzerine almalıdır. Yaşadığım ortamdan kaynaklı Yüksekova gibi bir yerden çıkıp siyasetin belli noktalarına gelmem meselesinde Sayın Öcalan’ın yazmış olduğu kitaplardan ve kendisiyle yapmış olduğum görüşmelerden çok deneyimler kazandım. Ve her görüşmeden sonra kendimi başka bir Pervin Buldan olarak gördüm. İmralı Adası’na gitmeden önceki Pervin Buldan’la İmralı Adası’na gittiğim süreç ve ondan sonraki süreçler arasında dağlar kadar fark var. Kendimi geliştirme ve kendime olan özgüven açısından da bunu ifade edebilirim. Ve kadınların özgürlük mücadelesindeki yerini almam açısından da bunu ifade edebilirim. Sayın Öcalan’ın bana vermiş olduğu o büyük değerlere ve kazanımlara elbette ki sahip çıkacağım.”   ‘KADINLARIN ÖZGÜÇLERİYLE ÖRGÜTLENMESİNİ SÖYLÜYORDU’   Öcalan’ın ülkeyi kadınların değiştireceğine ve dönüştüreceğine olan inancıyla yaptıkları her toplantıda ilk gündem maddesinin kadınlar olduğunu söyleyen Buldan, Öcalan’ın bu konuda tespitler ve perspektifler sunduğunu ifade etti. Buldan, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın, kadınların vermiş oldukları özgürlük mücadelesini özellikle Kürt Özgürlük Hareketi ve kadın özgürlük mücadelesi üzerinden değerlendiren bir yaklaşımı oldu. Özellikle kadına yönelik şiddet, cinsel taciz, tecavüz meselelerinde kadınların kendi öz güçlerini kullanarak örgütlenmeleri gerektiğini ifade etti. Erkek tahakkümünden çıkılması gerektiğini ve yaşamın her alanında kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini güçlü bir şekilde vermeleri gerektiğini söyledi.”   ‘HER GÜN ONLARCA KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR’   Öcalan’ın görüşme notlarında yer alan “Her gün onlarca kadın öldürülüyor. Bu savaştan daha beter” söylemini hatırlattığımız Buldan, bu temelde Öcalan ile yaptıkları bir görüşme sırasında yaşadıkları bir anısını şöyle paylaştı: “Örneğin şuna tanıklık ettim; İmralı Adası’na giderken bir gün önce Diyarbakır’da bir kadın eşi tarafından katledilmişti. Ertesi gün Sayın Öcalan ile görüştüğümüzde ilk gündem maddesi öldürülen kadındı. ‘Bu kadına niye sahip çıkmadınız, bu kadın neden öldürüldü, bu kadının ailesiyle görüşün ne sorunları vardı’ dedi, bize. Şiddete, katliama uğrayan her kadınla özel ilgilenmesi gerektiğini belirtiyordu ve kadını özgür olmayan toplumların asla özgür olmayacağını ifade ediyordu Sayın Öcalan. ‘Bu kadar şiddetin yaşandığı bu kadar katliamın yaşandığı bir ülkeye üye olmaktan bile çekinirim’ demişti.”   ‘BAŞARIRSAK SAYIN ÖCALAN’IN PERSPEKTİFLERİNE SAHİP ÇIKARIZ’   Buldan, Öcalan’ın kadınların yaşamın her alanında ve karar mekanizmalarında mutlaka söz sahibi olmaları gerektiğini ifade ettiğini belirtti. Bu bağlamda Öcalan’ın ifade ettiği doğrultuda somut adımlar attıklarını aktaran Buldan, “Eşbaşkanlık sistemini hayata geçirdik. Belediyelerimiz aracılığıyla kadın kurumları açtık. Kadınların yaşadıkları mağduriyetler sığınma evi demek istemiyorum çünkü Sayın Öcalan sığınma evine karşıydı. Bunun yerine, ‘Kadınların bir araya gelip örgütleneceği evler ve kurumlar  kurulmalıdır’ derdi. Biz belediyelerimiz aracılığıyla bu mekanları kurmaya çalıştık ancak belediyelerimize atanan kayyumlar ne yazık ki o kurumları tek tek kapattılar. Fakat kadınlar kurumlar olmazsa bile dışarıda bile örgütlenebilecek bir güce sahiptirler. Bunu 8 Martlarda, 25 Kasımlarda, Newrozlarda görüyoruz. Her türlü baskıya rağmen bir araya gelmenin yol ve yöntemini buluyorlar. Fakat daha çok ortak örgütlenmeye ihtiyaç var. Bunu başarabildiğimiz oranda Sayın Öcalan’ın perspektiflerini de sahip çıkmış olacağız” diye konuştu.   ‘ÖCALAN SÖYLEMİŞTİ…’   Ülkeyi kadınların kurtaracağına inan ve Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözümü ile Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak projeler ve perspektifleri olan Öcalan’ın ağır tecrit koşullarında olduğunu aktaran Buldan, şunları söyledi: “5 Nisan 2015 tarihinden sonra Sayın Öcalan’la görüşmeler bıçakla kesilir gibi kesildi. 3 yıldır Sayın Öcalan ile herhangi bir görüşme herhangi bir temas yok. Elbette ki özellikle Sayın Öcalan’ın görüşmelerde ifade ettiği ve söylediği şeyler önemli. ‘Bu süreç eğer masada çözülmezse ve muhataplarım adım atmazsa sizin buraya son gelişiniz olabilir’ demişti. Ve öyle de oldu zaten öngördüğü ne varsa hepsi hayata geçti ve buna tanıklık ediyoruz hep birlikte” şeklinde konuştu.   ‘TECRİT KALKARSA TÜRKİYE TOPLUMU NEFES ALIR’   Buldan, Öcalan üzerindeki tecridin bütün Türkiye toplumu üzerinde de devam ettiğini belirtti ve ekledi: “Elbette ki Sayın Öcalan’ın o gün söyledikleri hayata geçmiş olsaydı belki Türkiye bugün bu durumda olmayacaktı. Tecritle birlikte aslında Türkiye’nin içerisinde bulunduğu kaos, ekonomik, siyasal, kültürel anlamda yaşanan kriz, Türkiye’nin bugün bir savaş sarmalının içerisine girmesi tecritle bağlantılı olarak görülmeli ve yorumlanmalı. OHAL ile yönetilmeye çalışılan bir ülkede yaşıyoruz. KHK yoluyla milyonlarca insan mağdur edilmiş durumda. Bütün bunlara baktığımız zaman tecritle alakasını görebiliyoruz. Savaşa aktarılan para ve rant Türkiye halklarının cebinden çıkarılıyor. Türkiye toplumunun nefes alması açısından da tecridin kalkması gerektiğini ifade etmek isterim.”   ‘TÜRKİYE HALKLARI VE KÜRT HALKI MÜCADELEDE YERİNİ ALMALI’   Buldan, Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce sonlandırılması gerektiğini ve başta Türkiye olmak üzere CPT, BM, AB gibi uluslararası kuruluşların harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca bugün PKK Lideri Öcalan’ın doğum günü olması nedeniyle dileklerini de paylaşan Buldan şunları söyledi: “Halkımızın yanında Sayın Öcalan’ın çok farklı bir yeri vardır. Ben tüm halkımızın özellikle Sayın Öcalan’ın doğum günü kutlamalarında etkili bir şekilde ona sahip çıkacaklarına inanıyorum. Tüm Türkiye halklarının ve Kürt halkının bu mücadelede yerini alması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın doğum gününü kutluyorum, daha uzun ömürler dileyerek Kürt halkının yanında daha uzun süre kalması yönünde dileklerimi ifade etmek istiyorum.”   MA / Diren Yurtsever – Selman Güzelyüz