
Dersimlilere çağrı: Toprağına sahip çık 

2018-02-17 09:34:12


	DERSİM – Ovacık’ta tarım arazilerinin ihaleye çıkarılmasına tepki gösteren DEDEF Genel Başkanı Ali Haydar Ben, arazilerin sermaye gruplarına peşkeş çekilmek istendiğini ve bu ihaleyle halkın göçe zorlanacağını söyledi.&nbsp;

	Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) Dersim’in Ovacık ilçesinde bulunan tarım arazilerini Milli Emlak tarafından 15 Şubat’ta ihaleye çıkarıldığını duyurdu. İhaleye çıkarılan araziler, “turizm, eğitim, tarım ve hayvancılık yatırımları” adı altında 49 yıllığına tahsis edilecek. Sırasıyla 632, 358 ve 685 dönüm büyüklüğünde olan arazilerin, ihale bedelleri 10 milyon 125 bin lira, 2 milyon 500 bin ve 2 milyon 740 bin lira değerine tekabül ediyor.

	&nbsp;

	‘TARIM VE HAYVANCILIĞA DARBEDİR’

	&nbsp;

	Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) konuya ilişkin yazılı açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. DEDEF açıklamasında, Ovacık ilçesinde 3 adet arazinin “49 yıllığına kiralanma” bahanesiyle büyük şirketlere peşkeş çekildiğine dikkat çekti. Açıklamada, “Bu politikanın temel hedefi, geçimlerinin tamamına yakınını küçük aile çiftçiliği ile sağlayan Ovacık halkının toplumsal yapısıdır. Köylerinde tarım/hayvancılık ile geçinenlere darbe vuracaktır. Ovacık çiftçisi toprağını terk etmek zorunda kalacak ve zaten yaşanmış olan asimilasyona maruz kalmaya devam edecektir” denildi.&nbsp;

	&nbsp;

	‘BELEDİYE RUHSAT VERMEYECEK’

	&nbsp;

	İhaleye çıkarılan 3 büyük araziden 2 tanesinin Ovacık belediye sınırları içinde. Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu da yaptığı açıklamada, belediye sınırı dışında olana müdahale edemeyeceğini, ancak sınır içinde olan iki araziye kesinlikle ruhsat vermeyeceğini söyledi.&nbsp;

	&nbsp;

	‘SERMAYE GRUPLARINA PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR’

	&nbsp;

	Konuya ilişkin görüştüğümüz DEDEF Genel Başkanı Ali Haydar Ben de, Ovacık’taki tarım arazilerinin 2013’te ihaleye çıkarıldığını ancak ihaleye kimse girmediği için kaldırıldığını hatırlattı. Arazilerin ihaleye çıkarılmasının büyük etkenlerinden birinin Ovacık Belediyesi ile halkın ortaklaşa son yıllarda ektiği organik tarımların yaygınlaştırılması ve ciddi oranda tüketilmesi olduğunu kaydeden Ben, “Bu durum hem devletin hem de büyük şirketlerin dikkatini çekti. Böylelikle bu araziler yeniden ihaleye çıkarılarak, büyük sermaye ve şirketlere peşkeş çekilmek isteniyor. Şirketlere verilmek istenen arazilerle birlikte büyük üretim çiftlikleri kurulmak isteniyor” dedi.&nbsp;

	&nbsp;

	‘HALK GÖÇE ZORLANACAK’

	&nbsp;

	Yöre halkının bu şirketlerle baş edemeyeceğini ifade eden Ben, “Durum böyle olursa Ovacık halkı üretim yapamaz hale gelecek. Zamanla göçe zorlanacak. Doğalında başkaları oraya yerleşecek. 1994’teki köy boşaltmaların politikası şu anda ekonomi ayağıyla sürüyor” diye belirtti.&nbsp;

	&nbsp;

	‘İZİN VERMEYECEĞİZ’

	&nbsp;

	İhalelere karşı Dersimlilere “Toprağına sahip çık” çağrısı yapan Ben, şöyle devam etti: “Birlikte mücadele yürütmemiz gerekiyor. Devlet bu arazileri ihaleye vereceğine Dersim’de ihtiyacı olan halka versin. Dersim’de o arazileri alabilecek birileri yoktur. Olsaydı 2013’te alırlardı. Ayrıca tek başına bir şirketin ya da bir kişinin alabileceği araziler de değildir. Cevahir Holding sahiplerinin de bu ihalede isimleri geçenler arasında olduklarını duyduk. Şirketlerin topraklarımıza göz dikmesine izin vermeyeceğiz.”&nbsp;

	&nbsp;

	‘DEVLET KÖYLÜLERİN ÜRETİMESİNDEN RAHATSIZ’

	&nbsp;

	Devlettin ve büyük şirketlerin Ovacık’taki kooperatifleştirme projelerinden rahatsızlık duyduğunu söyleyen DEDEF Genel Başkanı Ben, “Ovacık’ta bir tarla eken köylü şimdi 5 tarla ekiyor. Köylünün üretime katılması sermaye gruplarının dikkatini çekti. Bu ihale Dersim halkına yönelik değil sermaye gruplarına yönelik bir ihaledir. Dersim’de doğa inanç ve kültürümüze yönelik yaşanan tahribatlara karşı birlik olmalıyız. Doğamız üzerindeki kirli politikalara karşı çıkalım” dedi.&nbsp;

	&nbsp;

	‘KAYYUM PROJELERİN ÖNÜNÜ AÇTI’

	&nbsp;

	Ali Haydar Ben, DEDEF’in bütün bunlara karşı önümüzdeki süreçte halk toplantıları yapacağını ve bu tür girişimlere karşı halkla birlikte mücadele edeceklerini dile getirdi. Dersim’in kuşatma altına alınmak istendiğine dikkat çeken Ben, “Dersim’de yapılanlar bir devlet politikasıdır. Özelikle Dersim Belediyesi’ne kayyum atanması, derneklerin kapatılması ve bu politikalara karşı çıkanların tutuklanması bu projelerin daha rahat yapılmasını sağlıyor. Bu projelerin son bir yılda hız kazanması tesadüf değildir. Kayyum projelerin önünü açtı. İstedikleri projeleri şimdi daha rahat hayata geçirebiliyorlar” diye konuştu.&nbsp;

	&nbsp;

	MA / Semra Turan