Kürt sorununa dair başlatılan çözüm sürecinin iktidar eliyle sonlandırılması ve kolluk kuvvetlerinin karıştığı ölüm olayları nedeniyle “özyönetim direnişlerine” sahne olan merkezlerden Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilip, 2 Mart 2016’ya kadar devam eden sokağa çıkma yasakları sırasında 300’e yakın kişi hayatını kaybetti.  

 

Yasakların başlangıcının 4’ün yıldönümünde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe Örgütü’nde hayatını kaybedenler için anma etkinliği düzenlendi. 

 

Etkinliğe Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ile Keskin Bayındır, HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, yasaklarda yaşamını yitirenlerin aileleri ve çok sayıda partili katıldı.

 

‘DAVALARINA SAHİP ÇIKACAĞIZ’

 

Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte ilk olarak yasak sırasında hayatını kaybeden Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’un eşi Zeynep Tunç konuştu. Tunç, “Onların davalarına sahip çıkacağız. Şehîd namirin” dedi. 

 

HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş isei yaptığı konuşmasında, yaşamını yitirenlerin önünde saygı ile eğildiklerini dile getirdi. Özgüneş, “Tarihten bugüne kadar mücadelelerde hep bedel ödenmiştir. Özgürlüğün bedeli çok ağır olmuştur. Yüz yıldır Kürt halkı olarak bu bedeli ödüyoruz. Osmanlı döneminden bugüne kadar onlarca direnişimiz olmuştur. Son direniş kendini ayakta tutabildi. İşte biz bu inançla elimizden geleni yapıp kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız” dedi. 

 

Ardından DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz konuştu. 

 

“Bugün Cizre’ye gelişimiz benim için büyük bir onurdur. Bugün kahramanlığın yüreğinde, direnişin yüreğindeyim” diyerek sözlerine başlayan Aydeniz, “Bugün tarihi bir dönemden geçiyoruz. Tarih iki şey üzerinde ilerliyor.  Biri; soykırım, katliam ve asimilasyon. Bir de Asya, Mehmet Tunç, Pakize, Seve ve Fatma gibi kahramanlık üzerinde ilerliyor. Bu kahramanlık bizim halkımıza güç ve moral veriyor. Sokağa çıkma yasakları ilan edildikten sonra hepimiz ve tüm dünya gördü ki, herkesin gözü önünde 3 bodrumda ağır bir vahşet yaşandı. Bunu tüm dünya izledi. Bu bir insanlık suçuydu. Kahraman halkımız, Cizre Botan halkı Mehmet Tunç, Asya, Seve, Pakize ve Fatma  duruşu ile büyük bir duruş göstererek dünyaya insanlık dersi verdi. Bu ders tüm dünyaya Kürt halkının direnişi gösterdi. Kürt halkının direnişi, 4 parça Kürdistan ve Türkiye’de, Ortadoğu’da, tüm dünyada herkese örnek olmuştur. Kürt halkı bu direnişle siyaseti belirleyen olmuştur. Bodrumlarda yaşamını yitirenler, Kürt halkının geleceği, tarihi ve dilini korumak için büyük bedeller ödedi. Bunu herkes gördü” dedi. 

 

MEHMET TUNÇ’UN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

 

Mehmet Tunç’un “Biz diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Halkımız bizimle gurur duysun” sözlerini hatırlatan Aydeniz, konuşmasını öyle sürdürdü: 

 

“Onların söylemleri bizim içinde emirdir. Biz onun için üzerimize ne düşerse yapacağız. Türkiye’de son 4 yılda sokağa çıkma yasaklarında Cizre’de, Sur’da Nusaybin’de, Dargeçit’te neler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Kürtlerin mücadelesine karşı Türkiye’de büyük işgal ve saldırı olmuştur. Bu saldırı Kürtlerin direnişiyle püskürtüldü. Faşizm direnişin karşısında duramaz. Faşizmin ayakta kalmamasının tek yolu, halkın direnişi ve demokratik hak siyasetidir. Cizre ve Botan duruşunu tüm dünyaya gösterdi. 29’uncu isyan, Kürt halkının var oluş isyanıdır. Bakur, Başur ve Rojava’da Kürt halkına karşı düşmanlık sürüyor. 2014 yılında MGK kararında olduğu gibi her gün siyasi operasyon ve şehirlerin göçlerini gördük.  Halkımız Cizre, Nusaybin, Silopi, Sur ve Hakkari ile Dargeçit’te halk bu işgale karşı bir şey gösterdi dünyaya. Bu direniş tüm dünyada herkese örnek oldu. 100 yıldır özelde 40 yıldır bizler ölümler, katliamlarla bugünlere direnenlerimizle geldik. Bu nedenle Kürt halı ulusal birliğini oluşturmalıdır. Bizler Bakur, Rojava, Rojhiat ve Başur olmak üzere her yerde gördük. Saldırgan devletler Kürt halkının kazanımlarına karşılar. Bunun için önümüzdeki en önemli şey ulusal birliktir.” 

 

‘KÜRTLERİN BİRLİĞİ GÜÇLENMELİ’

 

Aydeniz, konuşmasında “Ankara JİTEM” davasının beraatla sonuçlandırılması üzerinde de durdu. Aydeniz, “Devlet adına Kürt halkına katliam uyguladılar. Ama bugün beraat ettiler. Neden? Çünkü devlet Kürt halkına düşmandır. Kürt halkı bu nedenle dört parçada birliğini güçlendirmelidir. Bununla ancak bu saldırıların, devlet adına yapılan katliamlara karşı durabiliriz” diye konuştu. 

 

‘BİNLERCE YILDIR BU TOPRAKLARIN SAHİPLERİYİZ’

 

Bodrumlarda canını verenlere uygulananları tüm dünyanın gördüğünü ve “vahşet” olarak nitelendirdiğini söyleyen Aydeniz, konuşmasını “Bizler binlerce yıldır bu topraklar yaşıyoruz. Binlerce yılda yaşayacağız. Burada binlerce vahşet gördük bu toprakları bırakıp gitmedik. Biz bin yıllarca da bu toprakları sahiplenebiliriz. Çünkü binlerce bedel ödedik, binlerce kez göçertildik. Halkımız topraklarında özgür geleceği için yaşamalıdır, birliğini sağlamalıdır. 14 Aralık sokağa çıkma yasaklarında hayatını kaybedenleri Asya, Mehmet Tunç, Seve, Pakize ve Fatma şahsında anıyorum. Şehîd namirin” diyerek noktaladı.

 

Yapılan konuşmaların ardından anma programı sokağa çıkma yasaklarını konu alan sinevizyon gösterimi ve verilen mevlit ile son buldu.