Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Mahfuz Güleryüz, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Fırat’ın doğusunu ya birlikte temizleyeceğiz ya da Türkiye buraya girecek” sözlerine yanıt verdi. Türkiye’de “güvenlik” adı altında içeride ve dışarıda yapılan operasyonların yeni olmadığını belirten Güleryüz, 1924 Anayasası’yla birlikte ülkenin farklı renklerinin inkâr edildiğini söyledi.

 

KÜRT-TÜRK İTTİFAKI 

 

Anadolu’nun yüzlerce kültüre sahip bir coğrafya olduğunu belirten Güleryüz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yöneticilerinin 1924’ten başlayarak güvenlikçi politikalarla ülkeyi yönetmeye çalıştığını söyledi. 100 yıldır güvenlikçi politikalarla ülke sürekli bir kaos ve kriz süreciyle karşı karşıya bırakıldığına dikkat çeken Güleryüz, “Anadolu ve Mezopotamya’da bin yıllardır birçok kültür, renk bir arada barış içinde yaşadı. Cumhuriyetin kuruluşu da Kürt-Türk ittifakı neticesinde gelişti. Bu ruha uygun bir stratejiyle hareket etmek lazım.  Bu da halkların zenginliğini, farklılığını ve kimliğini kabul etmekle olur” şeklinde konuştu. 

 

‘OPERASYON KRİZ DOĞURUR’

 

“Bu ülkede onlarca kez kendi yurttaşına dönük operasyonlar yapan bir yönetim zihniyetiyle karşı karşıyayız” diyen Güleryüz, bu yönetim zihniyetinin yansıması, bugün hem ülke içinde hem de sınırlarda devam etiğini söyledi. Kuzey Suriye’ye olası bir operasyonun Türkiye’de yeni krizler doğuracağını kaydeden Güleryüz, “Bunun bir çözüm olmadığını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bir güvenlik probleminin olmadığı halklarımız tarafından idrak edilmesi gerekiyor. Bu yapılan operasyonlar, halklarımızın çıkarına ya da güvenliğine dair geçekleştirilen operasyonlar değildir” dedi. 

 

‘ÖCALAN ÇÖZÜM ÖNERİYOR’

 

HDP’nin ülke sınırları içinde ve dışında bir operasyona karşı olduğunu vurgulayan Güleryüz, şunları belirtti: “Sayın Öcalan’ın bu konudaki çabaları ve çözüm perspektifi sadece Türkiye açısından değil, Ortadoğu açısından oldukça önemli olduğu bütün dünya tarafından görüldü. Türkiye halkları başta olmak üzere Ortadoğu halkları, artık kangrenleşen sorunlarına ilişkin yegâne çözüm perspektifidir. Bu çözüm perspektifi sadece Kürtler için ortaya atılmış bir çözüm perspektifi değil, Türkiye halkları başta olmak üzere Türk kimliğini ön plana çıkararak güvenlikçi politikalar yürüttüğünü söyleyen kesimler için de en doğru, en makul ve en çözülebilir olan formül olduğu çok nettir.” 

 

Güleryüz, Suriye merkezli Ortadoğu kaosundan çıkış için Öcalan’ın önerilerinin çözüm olduğunu vurgulayarak, Öcalan’ın çözüm formülünün hem halkların çıkarına hem de ülkenin geleceği ve güvenliği açısından yegâne formül olduğuna dikkat çekti. 

 

MA / Sevda Aydın