ANKARA – Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılandığı davada Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hakkında 142 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşması sona erdi.
İki gündür süren duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Demirtaş hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan savcı, ‘isnat edilen suçların katalog suçlar kapsamında olması ve cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol şartlarının yeterli olmayacağı’ gerekçesiyle Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etmişti.
Mahkeme heyeti, açıkladığı ara kararında savcının mütalaası doğrultusunda Demirtaş’ın tutukluluğun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma için ise 2-3 Eylül tarihleri belirlendi.
Demirtaş hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ana dosya ile birleşmesine karar veren heyet, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davasının birleştirilmesi yönündeki talebi ise reddederek, Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Heyet, “Mukaddes Çelik hakkında Muş ve Malatya Ağır Ceza Mahkemelerine müzekkere yazılarak, soruşturma aşamasında alınan ifadesi ile üzerinde çıkan kartın incelenmesine ilişkin bilirkişi raporlarının mahkemeye ibraz edilmesine, Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak 20 Mart 2014’deki olayla ilgili ses, görüntü kayıtlarının gönderilmesini, 15 ve 19 nolu fezlekeye ilişkin görüntülerin tekrar bilirkişiye gönderilmesi, sanık Selahattin Demirtaş dışında kamu görevlilerinin diyalog ve konuşmalarının da bilirkişi raporuna eklenmesine, Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı’na müzakere yazılarak, AİHM’in Demirtaş ile ilgili kararının tercümesinin mahkemeye gönderilmesini” de karar altında aldı.
Mahkeme heyetinin Demirtaş’ın tutukluluk devamına dair kararında ise şunlar yer aldı:
“*Birinci fezlekeye ilişkin tape kayıtları ile Cihan Deniz, Ümit Aydın ve Abdullah Demirbaş ile ilgili yapılan aramalar sonucu elde edilen dijital verilere ilişkin doküman inceleme ve tespit tutanakları, arama ve el koyma tutanakları, İkinci fezlekede yer alan 14 Temmuz 2012, 24 Mart 2011 ve 12 Kasım 2011 tarihli olaylara ilişkin görüntü inceleme ve tespit tutanakları, olay tutanakları ve bilirkişi raporları, Üçüncü fezlekeye ilişkin değerlendirme ve tespit tutanakları, olay tutanağı, araştırma tutanağı ve konuşmalara ilişkin çözüm tutanakları ve bilirkişi raporları, dördüncü fezlekeye ilişkin görüntü inceleme ve tespit tutanağı, olay tutanağı, görüntü çözüm tutanakları ve bilirkişi raporları, Beş, sekiz ve dokuzuncu fezlekeler ile on iki ve otuzuncu fezlekelere ilişkin dosya arasındaki görüntü inceleme ve tespit tutanakları, olay tutanakları, görüntü çözüm tutanakları ve bilirkişi raporları,31 fezlekeye ilişkin HDP Genel merkezi twitter açıklamaları, bilirkişi raporları ile Türkiye genelinde meydana gelen olayları gösterir polis fezlekeleri, tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında sanık hakkında tutuklu bulunduğu suçlar yönünden kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin bulunması, sanığın sorgusunun henüz tamamlanmamış olması, CMK 100/3-a maddesinde tutuklama nedeni olarak öngörülen suçlardan olması (katalog), isnat edilen suçlar bakımından yasada öngörülen alt ve üst sınırları arasındaki ceza miktarına göre tutukluluğun ölçülü olması, sanığın soruşturma aşamasında adli makamlara müracaat etmemesi, ayrıca kendiliğinden ifade vermeyeceğine yönelik açıklamaları nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar olunur.”