Demirtaş: Yüz milyon karar alsanız da Kürdistan vardır ve ana vatanımdır

img

ANKARA – HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt ve Kürdistan kelimelerinden dolayı suçlanmayı kabul etmediğini belirterek, “Tarihi olarak, coğrafi olarak bir realite olduğu için Kürdistan vardır. Siz de savcılarınızla yüz milyon karar kursanız, hüküm kursanız Kürdistan vardır. Bir coğrafyadır benim de ana vatanımdır” dedi.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, ikinci gününde devam ediyor. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) Sincan Kampüs Cezaevi’nde görülen duruşmasına bağlanan Demirtaş, hakkında 142 yıl hapis cezası isteniyor.
 
Demirtaş’ın duruşmasına HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Meclis Amiri Mahmut Toğrul, HDP’li vekiller Meral Danış Beştaş, Tülay Hatimoğulları, Kemal Peköz, Mensur Işık ve HDP MYK üyesi Nazmi Gür ile çok sayıda avukat katıldı. 
 
‘İDDİANAME SİYASİ SAİKLERDEN KAYNAKLI’
 
Dün 29, 30 ve 10 nolu fezlekelere dair savunma yapan Demirtaş, bugün 25 No’lu fezlekeye dair savunma yaptı. Demirtaş, “Fezlekede suç tarihi 28 Eylül 2019 tarihinde Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandığı ve hazırlanma tarihi olarak da 24 Şubat 2016 olarak görünüyor. Elazığ Karakoçan ilçesinde 2013’ün 9’uncu ayında yaptığım konuşmaya yaklaşık iki buçuk yıl sonra 2016 yılının Şubat ayında fezleke hazırlanıp, Meclis’e gönderilmiş. O tarihte yine 7 Haziran seçimleri sonrasında AKP tek başına iktidarını ve parlamento çoğunluğunu kaybettikten sonra neredeyse Türkiye’yi çılgınlığa sürükleyen, çatışma ve savaş politikaları sürecinde hazırlanan bir fezlekedir. Fezlekenin hazırlanmış olması için iki buçuk yıl beklenmesi de aleni olarak siyasi saiklerle hazırlandığına önemli bir veridir” dedi.
 
Demirtaş, sonrasında fezlekede yer alan bilgileri okudu. “Terör örgütünün veya amacının propagandasını yapmak, suçu ve suçluyu övmek, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçlamalarıyla yargılandığını hatırlatan Demirtaş, akabinde Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebiyle hazırlanan bilirkişi raporunu okudu.
 
‘O TARİHTE AKP-CEMAAT SARMAŞ DOLAŞTI’
 
Demirtaş, fezlekede yer alan şu konuşmasını tekrarladı: “Bir sabah uyandı halkımız Cumhuriyet kurulmuş, dediler. Din yasak, dil yasak, inanç yasak. Ne uğradıklarını şaşırdılar. İslami gelenekten gelenlerde horlandı ve zulüm gördüler. Ama onlar bu geleneği temsil etmiyorlar. Hangi gelenekten geliyor bunlar. 12 Eylül döneminde Kenan Evren darbe yapıp, bu halkın evlatlarını işkencede ezdiği günlerden, bunların tesir ettiği günleri bugün sürdürenler şunu diyordu; biz senin tankının paleti olalım paşa. Kenan Evren’e methiyeler diziyorlardı. Bunlar o dönemde cuntaya, darbeye, katliamlara, inkara sahip çıkan bir gelenekle hareket ettiler.” Demirtaş, bu konuşmasına dair, “Konuşmamın burasında kastettiğim ‘Senin tankların paleti olalım, paşam’ cümlesi Fethullah Gülen’e aittir. 12 Eylül döneminde yazdığı bir yazıdan atıf yapmıştım ve AKP iktidarı ile Gülen cemaati o dönemde sarmaş, dolaş, kan kardeş, can kardeş oldukları için ona atfen söylemiştim” dedi.
 
‘BENİM VATANIM KÜRDİSTAN’
 
Demirtaş savunmasının devamında, “Konuşmamın bir yerinde diyorum ya, ‘Kürt ya da Kürdistan dediğimizde birilerinin tüyleri diken diken oluyor’ işte bu savcı da tüyleri diken diken olanlardan. Küçümsemek istemiş. Bir fezlekedeki konuşmasını okuduktan sonra: Savcı Kürt ve Kürdistan kelimelerinin tamamını, ilk harfleri küçük olarak yazmış. Savcının son derece ön yargılı ve politik bir tutum içinde olduğu çok iyi anlaşılıyor. Esas ile ilgili bir mesele var. Hakaret etmek istiyor. Buradan savcıya da mahkeme heyetinize de şunu söylemek istiyorum; ben bir Kürdüm. Siz bana Kürt değilsiniz demedikçe de Kürtlüğümü çok da hatırlamıyorum doğrusu. İnsanlığımı hatırlıyorum daha çok. Siz bana böyle yaptığınız müddetçe sadece baş harfini değil bütün harflerini büyük söylüyorum ki ‘BEN KÜRDÜM’ ve ‘Benim vatanım da Kürdistan’dır’ bütün harflerini tutanağa böyle geçirin. Savcıya aynı şekilde iade ediyorum. Siyasi saiklerle Kürt ve Kürdistan demenin devleti eleştirmenin, hükümetin politikalarını eleştirmenin, çözüm önerileri sunmanın, nasıl çözüleceğine dair çözüm önerileri sunmanın kendisi terör örgütü propagandasıysa savcı bu konuşmayı propaganda sayıyorsa bence PKK’nin propagandasını savcı yapmıştır. Yani gerçekten PKK bunları savunuyor ve amacı bunlarsa benim yaptığım şekilde bunu yapıyorsa yani siyasi faaliyetlerle yapıyorsa PKK terör örgütü değil. Savcının mantığıyla yola çıkarsak, burada terör adına şiddet adına hiçbir şey yok. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında PKK terör örgütünü övmekten suç duyurusunda bulunun. Doğru olan bu. PKK amacını, faaliyetini benim yaptığım şekilde yürütüyorsa diyecek bir şey yok” ifadelerinde bulundu.
 
‘TEKRAR EDİYORUM...’
 
Konuşmasının hiçbir yerinde propaganda, suçu ve suçluyu övme olmadığına dikkat çeken Demirtaş, ekledi: “Bunun neresinde terör örgütü propagandası yapmışım. Neresinde suçu ve suçluyu övmüşüm. Bunları tek tek belirtmesi lazım. Nerede terör örgütü propagandası yapmış olabilirim. Kürt ve Kürdistan dediğim için herhalde. Peki nerede suçu ve suçluyu övmüşüm. Seyit Rıza, Şeyh Sait , Mazlum Doğan, İbrahim Kaypakkaya,  Deniz Gezmiş katledildiği dediğim için . Tekrar ediyorum. Şeyh Sait ve Seyit Rıza Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında kanuna aykırı bir şekilde, evrensel ilkelerine, ahlaka ve vicdana aykırı bir şekilde idam edildiler. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Menderes ve arkadaşlarının idamlarının intikamlarını almak üzere usule aykırı şekilde idam edildi. İbrahim Kaypakkaya Diyarbakır Cezaevi’nde daha 24 yaşında iken gördüğü ağır işkence sonucu katledildi. Mazlum Doğan 12 Eylül Diyarbakır işkencesinde ağır işkenceye maruz kaldı. İşkenceyi protesto etmek için kendi yaşamına son verdi. İşkenceleri teşhir etti. Bunların hepsi politik kimliği ya da temsil ettiği siyasi faaliyetlerinden bağımsız bir şekilde hepsi zulmün, hukuksuzluğun mağduruydular ve bunun gibi binlercesi.
 
SAVCI İŞKENCEYİ SAVUNUYOR BEN SUÇ İŞLİYORSAM
 
Bu yüzden Mazlum Doğan, İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş, Şeyh Sait veya Seyit Rıza’nın yasalara göre suç isnadı yapılmışsa bunlara hangi suçunu övmüşüm. Evet Mazlum Doğan’ın işkenceye karşı direnişini övmüşüm. Ha o zaman savcı işkenceyi savunmuş oluyor. Kenan Evren darbe, cunta yönetiminin ve o dönem Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkenceci yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın savunuculuğunu yapıyor. Ben Mazlum Doğan’ın işkenceye karşı direnişini savunuyorsam savcı da bunu suç sayıyorsa savcı Esat Oktay Yıldıran’ın darbecilerin fiilini savunmuş oluyor. Sizin normalde bu savcı hakkında suç duyurusunda bulunmanız lazım. Ben burada suçu suçluyu övmüyorum. İşkence suçunu övmüş oluyor savcı. İşkenceyi, darbeciyi övmüş oluyor savcı. İbrahim Kaypakkaya’nın işkence tezgahlarında öldürülmesini eleştirmek suçsa işkenceyi o halde savunuyorsunuz demektir. Ben bu konuşmamın düzelttiğim yerlerle birlikte kelimesi kelimesine arkasındayım.”
 
‘MAHKEMENİZ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNURUM’
 
Kürt ve Kürdistan kelimelerinin kriminalize edilmesine tepki gösteren Demirtaş, şunları söyledi: “Ben halen bu ülkede Kürt ve Kürdistan kavramlarının terör propagandası sayılmasını halkıma, temsil ettiğim siyasi anlayışa hakaret olarak görüyorum bunu kabul etmiyorum. Bu hakareti mahkemeniz düzeltmek zorundadır. Mahkemeniz bana yüzyıl ceza versin umurumda değil. Kürdistan ve Kürt kelimesini kullanarak, hükümde tek bir cümle kullanırsanız mahkemeniz hakkında suç duyurusunda bulunurum. Ben sizin etnik kimliğinize başkasının etnik kimliğine, inancına hakaret ediyor muyum, edemem saygısızlık, haysiyetsizlik olur. Bunu yapanda saygısızdır.
 
HAKARETİ KABUL ETMEK ZORUNDA DEĞİLİZ
 
Evet Kürdistan vardır. Daha önceki duruşmada da söyledim, Binali Yıldırım, Tayyip Erdoğan söylediği için değil, Sultan Sencer yazdığı için değil, Mir Bedirhan Kürdistan beyi olduğu için değil, Osmanlı’da Kürdistan eyaleti olduğu için değil. Tarihi olarak, coğrafi olarak bir realite olduğu için Kürdistan vardır. Sizde savcılarınızla yüz milyon karar kursanız, hüküm kursanız Kürdistan vardır. Bir coğrafyadır benimde ana vatanımdır. Bu Kürdistan coğrafyasının bir kısmı da Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları dahilindedir. 1935 yılında u Kürt ve Kürdistan inkar edildi diye kendine profesör diyen şaklabanlar bunun kitabını yazdı diye, dünyada bütün insanlar Türk’ten türedi saçmalığını okullarda öğretip, onları eğitimci diye başımıza dikip, daha sonrada bunları devlet yöneticisi yaptıkları için biz bu tezi kabul etmek zorunda değiliz. Bu hakareti kabul etmek zorunda değiliz.
 
BİN YILDA CEZAEVİNDE KALSAM BEN KÜRDÜM
 
Rumeli diyebileceksin, Kürdistan diyemeyeceksin, Türkmeneli diyeceksin Kürdistan diyemeyeceksin var mı böyle bir şey. Biz Kürdistanı bir bölünme ayrı bir devlet olarak ifade etsek, bundan korkmayız, çıkar dobra dobra söyleriz. Kürdistan bir coğrafya ismidir. Çoğunluğunda Kürtlerin yaşadığı bir coğrafya ismidir. Bütün Kürdistan coğrafyasını kapsayan bir devlet tarihte kurulmadığı için siyasi sınırları yoktur. Sosyolojik, coğrafik sınırları vardır. Kürtlerin yaşadığı Zagroslar bugün Kerkük, Erbil dediğimiz bölgede özellikle Süleymaniye’den Diyarbakır ve Cizre’yi kapsayan bölge on binlerce yıl önce Kürtlerin yaşadığı, tarihte yazılı ve sözlü olarak geçmiştir. Elazığ Savcısı istedi diye bundan vaz mı geçeceğim. Kusura bakmasınlar ben Kürdüm. Bin yılda cezaevinde kalsam Kürdüm, Kürt olarak girdim, Kürt olarak çıkacağım. Kürt milliyetçisi değilim. Kürt milliyetçisine de saygı duyarım. Ama benim Kürtlüğümle alay edene de kusura bakmayın tepemin tası atıyor. Kürt ve Kürdistan kelimelerini kullandığım için beni bölücülükle suçlayanları gördükçe tepemin tası atıyor. Ben de bunu kabul etmiyorum. Empati yapın. Etnik kimliğiniz, inancınız ve mezhebinizle alay edildiğinde ne yaparsınız. İnsanın onuru ile ilgili bir mevzudur. Dil, etnik kimlik insanın onurudur. Biz böyle doğduk, ne yapalım. Bunu değiştirmek istemiyorum, kimsenin bunu değiştirmesine de müdahale etmesine de izin vermiyorum.
 
DEMOKRATİK ÖZERKLİK TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜM YOLUDUR
 
 Demokratik özerklik Türkiye’nin çözüm yoludur. Tek adamlık, faşizm, diktatörlük Türkiye’ye anayasa referandumu ile zorla kabul ettirilebiliyor da Selahattin Demirtaş bir miting de demokratik özerkliğimi savunamayacak. Şuan da Türkiye’yi yönetenler en büyük suçu işliyor. Anayasa askıya alınmış durumda. Anayasa bir yönetimle yönetilmiyor. Anayasasızlık şuanda fiili bir durumdur. Yargıya hükümet tarafından bangır bangır talimat veriliyor. On binlerce insan yasadışı bir şekilde hükümetin talimatıyla işten atılıyor, yargı yoluyla baskı uygulanıyor. Binlerce akademisyen ben savaş istemiyorum dediği için akademilerinden atılıyor ve yargı bunlara patır patır cezalar yağdırıyor. Bunlar suç değil, bunları yapan hükümetin yaptığı yürütme suç işlemiyor ama Selahattin Demirtaş’ın 2013 yılında yaptığı konuşmada Kürt ve Kürdistan demesi suç, onu yakalayacağız, yıllarca ceza vereceğiz. Bu mudur adalet anlayışı? Utanç verici bir durum.”
 
Demirtaş, benzer konuşmaları Meclis çatısı altında yaptığını ve bunun Anayasa 83/1’e göre zaten sorumsuzluk kapsamında olduğunu kaydederek, 25 nolu fezlekeye dair savunmasını şöyle tamamladı: “Ama ben mahkemeniz Anayasayı tanımadığı için ona değinmiyorum. Bu benim siyasi düşüncemdir. İstikrarlı bir şekilde savunduğum siyasi düşüncelerimdir demek istiyorum. Parlamento içinde ayrı parlamento dışında ayrı konuşmadım. İlkeli istikrarlı bir siyasi çizginin temsilcisi olmaya gayret ettim demek istiyorum. Benim Karakoçan’da yaptığım konuşma şiddetle, terör propagandası ile halkı kin ve düşmanlığa davet ve sevk etmekle, bir suçlama daha vardı neymiş suçu ve suçluyu övmekle hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla siyasi kumpas fezlekesidir. Bunlar tarihe not olarak düşsün diye tutanaklara geçiriyorum. 25 nolu fezlekeye dair savunmamı da bu şekilde tamamlamış durumdadır.”
 
Duruşma öğleden sonra Demirtaş’ın savunmasıyla devam edecek.
 
 

Diğer başlıklar

16:15 Gever'de kayyımdan kalan borçlar asıldı
15:38 Eylemde olan 15 tutsağa disiplin soruşturması
15:37 Sûr Belediyesi'ne soruşturma
15:17 Hasta tutsaklar Kaya ve Güvel’in tahliyesi istendi
15:14 Kaybedilen Ermeni aydınlar anıldı
14:23 ‘Zulüm bitinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz’
14:18 Cizîr’de yapılacak baraj için 255 parselde 'acil kamulaştırma' kararı
14:16 KNK’nin 2 gün sürecek Genel Kurul ara toplantısı başladı
14:11 Kayıp yakınları 3 kentte bir araya geldi: Failler yargılansın
13:50 Amed Tiyatro Festivali'nde 'Tiyatroda değişimlerin tarihi' söyleşisi
13:35 29 yıl önce kaybettirilen Keremoğlu’nun akıbeti soruldu
11:50 Colemêrg’te heyelan: Küçükbaş hayvanlar toprak altında kaldı
11:30 YRP’li başkanın ilk icraatı sitesinin önünü mıcırlama oldu
10:36 Bakırhan: Yeni dönem perspektifimiz çok net; örgütleneceğiz, genişleyeceğiz
10:13 Çocuğa şiddet uygulayan imam serbest bırakıldı
09:45 9 öğrenciye cinsel tacizde bulunan okul müdürü tutuklandı
09:20 Süleyman Ahmet’ten 179 gündür haber yok
09:18 El konulan mektup gerekçesiyle tahliyesi 11 ay ertelendi
09:14 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi sürüyor
09:14 Kürkçüler Cezaevi'nde hasta tutsaklar 3 yıldır tedavi edilmiyor
09:12 1 Mayıs'ın adresi Taksim Meydanı
09:10 Özel savaş gerçekliği: Uyuşturucu değil kitap bulundurmak suç
09:08 'Su sorununu çözeceğim' sözü verip kenti susuz bıraktı
09:07 Wanlılar: Kenti birlikte yöneterek kayyım tahribatlarını giderebiliriz
09:05 Müslim: PKK bahane, hedef Kerkük ve Süleymaniye
09:01 Demir'den 'ortak mücadele' çağrısı: Hep beraber İmralı kapılarını açalım
09:00 20 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
19/04/2024
23:56 Norveç’te hükümet kabinesinde değişiklik yapıldı
23:08 İstismar faili Kösedağ hakkındaki haber ve paylaşımlara erişim engeli
21:23 Amed’te Tiyatro Festivaline yoğun ilgi
21:15 Her Yer Çocuk Derneği İzmir’de Açıldı
21:01 Doğan’dan Mêrdîn ve Amed’e müfettiş tepkisi: Beyhude çabalar
20:46 Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne resen soruşturma başlatıldı
19:54 Bakanlıktan 'müfettiş' açıklaması
18:07 Şengal’de toplu mezar bulundu
17:56 İsrail’in saldırıları 196’ncı gününde: 34 bin kişi hayatını kaybetti
17:50 Amed Büyükşehir Belediyesi ‘bayrak kaldırıldı’ haberini yalanladı
17:33 Kerim Coşkun, boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
17:13 Serêkaniyê Belediyesi üretim atölyesi kurdu
17:10 Halise Aksoy cezaevinden çıktı
16:49 İç Anadolu Cezaevleri raporu: En az 42 tutuklu yaşamını yitirdi
16:34 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 80’inci gününde
16:04 Gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı
15:57 Amed Tiyatro Festivali’nde ‘Güney’deki Kürt Tiyatrosu’ konuşuldu
15:55 Dedeoğulları'na saldırı davasında sanıklara indirimli cezalar
15:41 DEM Parti Hüda Kaya’nın tutukluluğunu Meclis’e taşıdı
15:30 Lezita işçilerini ziyaret eden kadınlar, sendika başkanı tarafından tehdit edildi
15:27 ‘Yüksek güvenlikli cezaevleri kapatılsın’ çağrısı
14:49 186 kişinin hayatını kaybettiği site kaçak çıktı
14:45 Tanju Özcan hakkında suç duyurusu
14:38 Sinpaş'tan ekolojiste 'kapımı kırdın' davası
14:35 Riha'da iş cinayeti
14:27 Tutsaklara 'tarafsız koğuş' baskısı
14:26 'Konuş, sen nerelisin' diye soran yurttaşa soruşturma
14:25 Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’ndan 1 Mayıs çağrısı
14:16 30 yıllık tutsağın tahliyesi 6 ay ertelendi
14:03 Wan’ın Tûşba ve Artemêt ilçesinde şüpheli ölüm
14:01 İzmir'in su kaynağına kum ocağı açılacak
13:45 Erkek şiddeti sonucu yaralanan Yıldız yaşamını yitirdi
13:44 Suriye'de DAİŞ saldırısı: 28 asker ve milis öldü
13:20 AYM'den üniversitelerde bildiri dağıtmaya dair karar
12:06 Oğlunun cenazesini alamadan yaşamını yitirdi
11:23 İmralı için ailelerden görüşme başvurusu
11:21 Konya'da Talha Ç. anneannesini katletti
11:18 Maden faciasının yaşandığı yerde bir kişinin cenazesine ulaşıldı
11:11 Ege'de 4.5 büyüklüğünde deprem
10:42 Türkiye saldırısında bir peşmerge hayatını kaybetti
10:33 Hatimoğulları: Seçim sonuçları umudumuzu büyüttü
10:20 Bolu'da erkek şiddeti: 2 kişi katledildi
09:52 Halise Aksoy tahliye edildi
09:50 İtirafçı beyanları üzerinden ağırlaştırılmış müebbet talebi
09:46 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
09:29 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:22 Dağlardan sofraya inen Zuzax
09:17 ABD basını: İsrail, İran'a misilleme saldırısı başlattı
09:15 'MEB farklı projelerle cemaat ve istihbaratı okullara sokuyor'
09:08 Ziyaret Beldesi borç batağında
09:02 'Ekoloji mücadelesi anti-militarist ve anti-emperyalist olmalı'
09:02 Ortadoğu'da çatışmalar tırmanıyor: Tek çözüm Demokratik Ulus
09:02 Adalet Nöbeti eylemcileri: Mücadelemiz devam edecek
09:01 Baharın müjdecisi kardelenler çiçek açtı
09:00 19 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
01:24 Kobanê’de SİHA saldırısı
01:18 ABD, Filistin'in BM üyeliğini veto etti
01:14 Kenya’da helikopter kazası: Genelkurmay Başkanı ve 10 asker öldü
01:10 Meclis İliç Komisyonu’nun üyeleri Resmi Gazete’de
18/04/2024
23:17 Tokat'ta 4.4 büyüklüğünde bir deprem daha
23:09 Amed Tiyatro Festivali’nin startı verildi
22:49 Dêrik Belediyesi’nde x-ray cihazları kaldırıldı
22:31 Rönesans Rezidans davası: İmar affı yapan, imzası olan herkes yargılansın
21:31 Tokat’ta ev ve ahırlarda ağır hasar oluştu, halk sokakta
21:18 DİSK’ten 1 Mayıs’a katılım çağrısı
20:16 Erdoğan, AYM başkanıyla görüştü
20:06 AKP’li belediye, kömür küllerini dereye döktü
19:35 ‘Gardiyanlar, Örkmez ve Uğur’u ‘sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ diye tehdit ediyor’
19:22 SES eski Eş Genel Başkanı Erden'in ev hapsi kaldırıldı
19:10 Kadınlar Amed’den seslendi: Devlet şiddetine karşı mücadeleye devam
18:27 Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem
18:23 DEM Parti, AK Genel Sekreteri Pejcinovic ile görüştü
17:54 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbetine ÖHD ve DEM Parti’den destek
17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı
18:31 Uzman çavuş ‘cinsel saldırı’ suçundan tutuklandı
18:24 Evli olduğu Enes Suna tarafından şiddet gören kadın hayatını kaybetti
18:01 Japonya’da 6.4 ve 5 büyüklüğünde deprem
17:43 Cenevre’de CPT’ye çağrı: Tecrit işkencesini sonlandır
17:34 Şenyaşar: Üstünlerin hukukuna karşı nöbetimiz devam ediyor
17:26 Irak Parlamentosu'ndan Türkiye'ye ziyaret
17:02 Kobanê Davası’nda tahliye çıkmadı
16:45 Misirc kayyımının borçları bilboardlara asıldı