Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü (Bêspin) ve Çalışkan (Gite) beldeleri arasında kurulu bulunan ve çevresindeki tüm canlılar için ciddi tehdit oluşturan Silopi Termik Santrali'ne yönelik itirazlar giderek büyüyor. Hükümete yakınlığıyla bilinen Ciner Grubu'na ait olup, faaliyetlerine 2009 yılında başlayan santral, şimdiye kadar özellikle Cudi Dağı bölgesinde büyük bir doğa tahribatına yol açtı. 

 

Canlıların yaşam alanlarının yok olmasına neden olan santralden kaynaklı kentte son yıllarda özellikle kanser ve kalp hastalıklarından kaynaklı ölümler yıldan yıla artıyor.

 

Kent genelinde son 3 yılda yaşanan 511 ölümün yanı sıra 11 bin engellinin bulunmasının termik santralden çevreye yayılan zehirli kimyasallardan kaymaklı olduğunu savunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, konuyu geçtiğimiz günlerde Meclis gündemine taşıdı. 

 

TÜİK’in 2018 yılı Ölüm İstatistikleri’ne göre, Şırnak’ın bebek ölüm hızının en yüksek olduğu 3’üncü kent olması bu iddiaları besliyor.

 

DIŞARIYA BİLE ÇIKAMIYOR

 

2017 yılının başlarında yakalandığı rektum kanserinden kaynaklı yaklaşık 1 yıldır Adana'da tedavi gören 20 yaşındaki Melik Kayar adlı genç de, termik santralinden salınan zehirli gazların hastalığında etkili olduğunu savunanlardan. 

Yakın zamanda geçireceği ameliyat öncesi kısa süreliğine Silopi'deki evine gelen Kayar, dışarıya çıkmaktan bile korkar hale geldiğini ifade etti.

 

'NEFES ALACAĞIMIZ YER KALMADI'

 

Hastalığa yakalandığı vakit Silopi ve Cizre'de birçok kez hastaneye gittiğini, ancak kanser teşhisinin yapılmadığını anlatan Kayar, son olarak gittiği Diyarbakır'daki doktorların hastalığın 3'üncü evresine girdiği teşhisinde bulunduğunu kaydetti. Doktorlarının çevresel etkilerden kaynaklı kanser hastalığına yakalandığını söylediklerini aktaran Kayar, çevresel en büyük etkinin ise termik santral olduğunu dile getirdi. 

 

Bu nedenle santrale karşı ses çıkarılması gerektiğini söyleyen Kayar, "Çünkü kentte yeşil alan kalmadı. Nefes alabileceğimiz bir yer kalmadı. Yeşil alanlarının yok olmasının nedeni ise termik santral. Kendi memleketimde dışarıya çıkamıyorum. Enfeksiyon kapmamak için rahatça gezemiyorum. Kilometrelerce bir alan üzerinde etkisi olan santral yaşadığımız yerin havasını ve doğasını zehirliyor" diye konuştu. 

 

‘ÇOK GEÇ OLMADAN SESİMİZİ YÜKSELTEBİLİRİZ’

 

Termik santralden kaynaklı tanıdığı çok sayıda kişinin kanserden hayatını kaybettiğini söyleyen Kayar, bu nedenle kentte kanser teşhisi yapabilecek donanıma sahip bir hastanenin ve tedavi merkezinin olması gerektiğini ifade etti. Kayar, "Belki termik santrali kapattıramayız ancak önlemler alınabilir. Daha fazla olumsuz etkide bulunmaması ve çok geç olmadan cesurca sesimizi yükseltebiliriz" çağrısında bulundu.