HDP’li Barış: Tabanın desteğini alan adayımızdır

img

İSTANBUL – Yerel yönetim seçimlerine gidilirken aday profili ve belirleme sürecine ilişkin partisinin politikalarını, “Kendine güvenen, sözünü tutan, tabanın desteğini alan” şeklinde özetleyen HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, “çoklu yöntem” kullanacaklarını ancak halktan desteğini alanın adayları olacağını belirtti.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi tartışmalar, kulisler, ittifaklar ve destek arayışları hız kesmeden sürüyor. Siyasi partiler parça parça adaylarını açıklarken, stratejik gördükleri kentler ise yapılacak son hamlelere bırakılmış durumda. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, partilerinin yerel seçime ilişkin hazırlık ve düşüncelerini paylaştı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’n 2014 yerel seçimler öncesi İmralı Heyeti'ne yaptığı değerlendirmede, demokratik belediyeciliğin önemine dikkat çektiğini ve “Kendine güvenen, sözünü tutan, tabanının desteğini alan” adayların olması gerektiğini hatırlatan Barış, bu dönemin aday profilinin de bu çerçevede ortaya çıkacağını dile getirdi. “Halkın adayı bizim adayımız” şeklinde süreci özetleyen Barış, Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Öncelikle aday belirleme şekli tüm partilerde tartışmalı bir süreçtir. İktidar tarafından bu sürece yönelik partinize ithamlar da oldu. Aday belirleme ve süreci hakkında biraz bilgi verir misiniz? 
 
Bizim için bu yerel seçimlerin sadece bir seçim olmadığını, yeni rejimin önemli yönetsel aygıtları olan kayyumlar eliyle belediyelerimizin, irademizin gasp edilmesine güçlü ve onurlu bir cevabı örmenin imkanlarını tartışıyoruz. Bunu da toplumu oluşturan bütün mikro unsurların sürece dahil edilmesi şeklinde formüle ediyoruz.
 
Bu bağlamda; yetkili kurullarımızla yaptığımız tartışmalardan sonra “çoklu yöntem” formülüne göre adaylarımızı belirlemenin en demokratik yöntem olacağını kararlaştırdık. Buna göre, parti üyelerimiz, sandık kurulu üyelerimiz, mahalle komisyonlarımız, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin belirleyeceği esaslar üzerinden çalışma yürütüyoruz. Yine kritik yerlerde ve seçimin sonucuna etki edecek bölgelerde, halklarımız için en doğru seçenek üzerinde yoğunlaşıyoruz. 
 
 Bir yöntem olarak Sayın Öcalan’ın 2014 yerel seçimlerinde bazı önerileri vardı. “Kendine güvenen, sözünü tutan, tabanının desteğini alan” aday, diye sıralamıştı. Bahsettiğiniz biraz bu tanımı hatırlattı… 
 
Sayın Öcalan’ın işaret ettiği “kendine güvenen, sözünü tutan, tabanının desteğini alan” adaylar bizim için bu dönemki aday profilini somutlaştırıyor. “Çevresine ve parasına güvenen insanlar” gibi iktisadı imkanlar bizim için bir kıstas değil. Gerçekten aday halkına hizmet etmek istiyorsa, bunun tek yolu belediye başkanı ya da yönetici olmak değildir. İktisadi imkanlarını salt bu görevler için ön plana çıkarmanın ne kısa, ne orta ne de uzun vadede hizmet anlamında bir karşılığının olmadığını AKP ve diğer partilerin aday profillerinde rahatlıkla görebiliriz. Bu yola tevessül ve tenezzül edecek bir anlayışımız yok, öyle bir parti değiliz.
 
Uzun bir süredir belediye deneyiminiz var. Tabii bunlara kayyum atandı. Yeniden kazanmayı hedefliyorsunuz. Yeni dönemde nasıl bir belediyeciliği esas alacaksınız? 
 
 Merkezin karşısında kendimizi yerelden kuran ve örgütlülüğümüzü onun üzerinden genişleten bir anlayışın parçasıyız. Belediyeler, bizim yaratmaya çalıştığımız ve Türkiye’nin bütün bölgeleri için de model olarak önerdiğimiz sistemde, bir staj alanı gibidir. 
 
Burada iki temel kavrama dikkatinizi çekmek isterim. “Belediye” ve “demokrasi”. Kürt toplumunun son yüzyılda köy boşaltmalar başta olmak üzere, çeşitli siyasi ve iktisadi sebeplerden dolayı kırdan kentsel alanlara doğru yaşadığı sosyolojik değişim ve göç; kolektif yaşamın, kamusallığın ve mikro topluluk alanlarının yeniden düzenlenmesini zorunlu kılmıştır. Bir bütün olarak Ortadoğu’da “sanayileşme” sürecini yaşamadan ortaya çıkan “kentleşme” deneyimi negatif sonuçlar doğurduğu gibi, hepimizin işini daha da çetrefilleştirmiştir. Bu işin bir boyutu.
 
Öte taraftan bu sosyolojik değişim ve beraberinde ortaya çıkan yeni siyasal panorama, belediyeciliğin kendisinden çok, onun içeriğinin, kapsamının ve niteliğinin nasıl tanzim edileceği sorusunu da beraberinde getirmiştir. Neye göre ve nasıl formüle edilirse edilsin, “demokrasi” ile birleştirilmemiş ve harmanlanmamış hiçbir idari düzen, halkımızın sorunlarına derman olamayacaktır.
 
Öncelikle şunu da belirtelim. Kayyum atanan belediyelerimiz, kayyumlardan önce de merkezin envaiçeşit engellemelerine maruz bırakılıyordu. Birçok belediyemizin halk için hazırladığı projeler reddediliyordu, fonlar başta olmak üzere birçok imkandan mahrum bırakılıyordu. Kayyum süreci ile bu durum başka bir boyut kazandı. Yaşanan durum aleni bir gasp örneği olarak tarihte yerini aldı.
 
Hem parti olarak, hem de siyasi bir anlayış olarak merkezin karşısında kendimizi yerelden kuran ve örgütlülüğümüzü onun üzerinden genişleten bir anlayışın parçasıyız. Belediyeler, bizim yaratmaya çalıştığımız ve Türkiye’nin bütün bölgeleri için de model olarak önerdiğimiz sistemde, bir staj alanı gibidir. Onun için de bizim siyasal varlığımızın kodlarını barındırmaktadır. Kayyumların halk iradesini temsil etmedikleri, seçilmedikleri ve halkın rızasını almadıklarını hepimiz biliyoruz. Bu gerçekten hareketle, belediyecilik bizim için alternatif sistemimizin en önemli alanlarından biridir. Önemli olan bunu daha ileri bir noktada demokratik ilkelerle, kamusal hizmetle birleştirmek ve geleceği bunun üzerinden örmektir. Yeni dönemde de bu temel prensiplerimizden vazgeçmeyecek, bunu daha da çeşitlendirip ve daha güçlendirmenin imkanlarını oluşturmayı önümüze bir görev olarak koyacağız.
 
Bu anlamıyla sizin yönetiminiz döneminde varsa yaşanan eksikliklere dair bir özeleştiri yapıyor musunuz. Nasıl bir düzenleme düşünüyorsunuz?
 
Elbette parti olarak bizim de daha önceki dönemlerde halkımızın isteklerine ve ihtiyaçlarına göre noksan kaldığımız, o talepleri merkeze taşıma ve oraya dayatma konusunda noksanlıklarımız oldu. Bu soru her ne kadar, belediyeler bağlamında hasıl olan sorunlarda yerel yönetimleri bir özne olarak kursa da, Türkiye’nin katı merkeziyetçi yapısının yerellerin hareket alanını daralttığı ve onu bir belirleyen olmaktan çıkardığı gerçeğini de göz ardı etmemek lazım.
 
İlgili kurullarımız, bir önceki dönemlere dair özeleştirel duruşumuzu koruyor ve bunların tekerrür etmemesi için tartışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu tartışmalara şimdiye kadar elimizden geldiğinde yerel dinamikleri de dahil ettik. Yeni dönemde bu tartışmaların, istişarelerin sonuçlarını göreceğimizi buradan belirtmek isterim. Yine de bütün imkansızlıklara rağmen, ortaya konulan önemli bir yerel yönetimler deneyimimizin olduğunu, halkın ihtiyaçlarını yerel yönetimler perspektifimiz bağlamında karşılama konusunda ise bugünden sonra daha titiz çalışmamız gerektiğini tekrar ifade edebilirim.
 
Öcalan’ın İmralı Heyeti ile yapmış olduğu bir görüşmede “Yarın belediye başkanlarını tasfiye edebilirler, vekilleri düşürebilirler, bana da daha kötü yönelebilirler. Karşınızdakini tanıyın, acımasızdırlar” sözlerini anımsattınız… 
 
Politika ve mücadele geçmişte yaşanan aksaklıklardan ders çıkarmak ve geleceği onun üzerinden inşa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Mücadele uzun solukludur ve her bir durak, daha güçlü bir atılımı üzerimize farz kılıyor.
 
Sayın Öcalan’ın yerel yönetimler başta olmak üzere, Türkiye ve Kürdistan’da muhtemel gelişmelere dair öngörüsünün büyük bir deneyime ve geleceği okuma becerisine dayandığını her şeyden önce teslim etmek gerekir. Bu mücadelenin mimarlarından biri olarak, aktörler, faktörler ve birbiriyle ilişkili nosyonların bumerang şeklinde sonuçlar yaratabileceğini öngörebildiğini belirtmek gerekir. Sayın Öcalan “karşınızdakini tanıyın” derken, sadece analitik bir çıkarımda bulunmayı değil, aynı zamanda herkesi büyük bir “ciddiyete” davet etmektedir. Bu ciddiyet, Kürt sorunu başta olmak üzere bölgenin kadim sorunlarına yaklaşımda da temel bir düzleme işaret ediyor. Yüzyıllardır devam eden tarihsel bir sorun var ve bu sorunun günümüze devreden ve görece farklı bir hüviyet kazanan güncel bir karakteri var. Bu durum ziyadesiyle ciddiyeti hak eden bir nokta.
 
Sayın Öcalan’ın belediye eş başkanları ve kendisi de dahil olmak üzere büyük bir tasfiye operasyonuna işaret etmesi, bu saldırıların topyekûn boyutuna dikkatleri çekmesi bugün de güncelliğini korumaktadır. Hatırlarsınız, işaret edilen bu nokta, daha önce “Çöktürme Planı” şeklinde ifadesini bulmuş, organize bir şekilde devletin derin dehlizlerinde bugünün taşlarının nasıl döşendiğini göstermektedir. Bu öngörülerden kendi adıma anladığım şey; yerel yönetimler başta olmak üzere, bütün mücadele alanlarına dönük topyekûn saldırılara karşı topyekûn direnişi örmenin zaruretidir. Her ne kadar bu öngörülerin analizini “geçmiş zaman kipi” ile değerlendirsek de, politika ve mücadele geçmişte yaşanan aksaklıklardan ders çıkarmak ve geleceği onun üzerinden inşa etmeyi zorunlu kılmaktadır. Mücadele uzun solukludur ve her bir durak, daha güçlü bir atılımı üzerimize farz kılıyor.
 
Belediyelere kayyum atanması, belediye eşbaşkanların tutuklanması, bir bütün olarak “yerele” yönelik bu tasfiye operasyonlarının sistematik olarak icra edilmesi ve yerelin bir tehdit algısı olarak görülmesinin sebepleri çok açıktır. Merkezden kurulan tahakkümün, egemenliğin önündeki engellerin başında yereller gelir. Yerel yönetimler ve periferiyi temel bir özne-aktör olarak gördüğümüz için, bu saldırıların temel hedefi haline geldik, geleceğiz. Önemli olan bunu anlayan bir yerden, bugünden sonrasını görmek ve ona göre pozisyon almaktır.
 
Dediğiniz şey, halkın daha fazla karar sahibi olduğu bir politika. Önümüzdeki dönem yerel yönetimler politikanız bu minvalde olacağını mı anlamalıyız?
 
Sayın Öcalan’ın, “Benim anlayışımda devlet rantçısı, devlet propagandacısı parti olmaz. Hedef toplumdur. Toplumun demokratikleştirilmesidir. Toplumun demokratik taleplerini devlete dayatmaktır. Bunu nasıl yapar? Özgür yurttaş meclisleriyle yapacak. Bunun için dört birim söylüyorum: Köy, kasaba, mahalle ve kent meclisleri oluşturulur” formülasyonu önemli bir felsefi, siyasal ve sosyolojik arka plana dayanıyor. Devlet ve toplum ikiliğinde; toplumu, halkı, halkları merkeze alan bir ideolojik, politik anlayışın temsilcisi olduğunu da hakeza. Devletin envaiçeşit imkanlarla yarattığı rant çarkı ve inşa ettiği kayırmacılık ilişki ağıyla bir tebaa yarattığını biliyoruz. Üstelik bu döngü yüzyılın başında itibaren siyasal tahakkümün ve egemenlik inşasının da momentumu oldu.
 
Bizler siyasal bir hareket ve bu hareketin bugünkü temsilcileri olarak, bu rantçı ve yanaşmacı ilişki ağına karşı da bir mücadele yürütüyoruz. Çünkü bu ilişki ağı her şeyden önce bir tabiiyet ilişkisi inşa ediyor ve bu da kitleler üzerinde tahakküm kurmanın aracı haline getiriliyor. Bu da doğal olarak devletin propagandasını yapmak şeklinde ortaya çıkıyor.
 
Yerel seçimler arifesinde olduğumuz ve bir bütün olarak yapısal bir bağlam içinde ele aldığımız bu süreçte, siyasal varlığımızın gereği olarak, devlete karşı toplumun ihtiyaçlarını savunmaya devam edeceğiz.
 
Öncelikle bir hususa dikkatinizi çekmek isterim; “Yerel Yönetimler” derken merkezi bir yapının kast edildiği anlaşılmamalı. Çünkü yerellik denilen şey de kendi dinamiklerine göre, farklı parçaların bir bütün oluşturduğu bir formülasyondur. Köy, kasaba, mahalle ve kent meclisleri, yerel yönetimleri oluşturan mikro katmanlardır. Her birinin kendi içinde dinamikleri mevcut olmakla beraber, hepsi farklı sosyolojik ve tarihsel değişkenlerin parçasıdır.
 
Bizler bu saydığınız 4 farklı birimin bir bütün olarak yerel yönetimleri oluşturan parçalar olduğunu bilen bir yerden yerel yönetimler politikalarımızı belirledik. Mikro alanlardan makro alanlara doğru, bu birimler zinciri oluşturan halkalar gibidir. Bu birimlerin düzenlenişi ve nevi şahsına münhasır karakterinden dolayı, her birimle ilgili ayrı ayrı bir dinamiğin işlendiğini biliyoruz. Bu konu ile ilgili daha önce başlattığımız ve kısmen bir deneyim de oluştu. Önemli olan bu birimleri bugünden sonra da daha fonksiyonel birimler olarak ele almak ve toplumu oluşturan en küçük halkalar olarak kurmak.
 
MA / Sadiye Eser
 

Diğer başlıklar

17/04/2024
15:17 Emekli ve emekçilerin maaşlarının düzenlenmesi için komisyon kurulması talebi
15:08 YSK, Hatay ve Ordu başvurularını reddetti
15:06 İşkence görüntüleri ortaya çıkan Veli’den günlerdir haber yok
14:44 Tutsak Rozerin Kalkan’ın tahliyesi 11 ay engellendi
14:38 Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma
14:33 Wêranşar'da ilk 'Çarşema Sor' kutlaması
14:24 İYİ Parti'den istifa
14:05 BES mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep etti
14:00 Sağlıkçılardan 'sağlıkta şiddete son' çağrısı
13:42 Erdoğan'dan seçim yorumu: Tek iktidar Cumhurbaşkanı’dır
12:31 Bakan Işıkhan: Temmuz'da asgari ücrete ara zam olmayacak
12:16 Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi duruşmaya katılmadı
11:49 Tutsak kadınlara tehdit
11:35 Türkiye, Yeşil Gelecek Endeksi'nde son sıralarda
11:11 Yargıtay başkanı seçimi 20'nci tura kaldı
10:50 'Bêrû'nun yasaklanması hukuka aykırı bulundu
10:22 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kobanê Davası tarihi fırsata çevrilebilir
10:19 AYM'den 'tek tip elbise' kararı
10:12 İsrail’den Gazze’ye saldırı: 18 kişi yaşamını yitirdi
10:11 Giyadîn’de gözaltı
09:09 Gazeteci Ahmet 176 gündür KDP istihbaratının elinde
09:07 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:05 Mêrdîn kayyımları 3 milyar 502 milyon TL borç bıraktı
09:03 Hak savunucuları: Eylemdeki tutsakların talebi karşılanmalı
09:00 Av. Kaya: Abdullah Öcalan için yeni başvurularımız olacak
09:00 17 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:48 Kato'ya girişlere 15 günlük yasak
16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü
16:55 Wan direnişinin sembolü Muhammed Orhan tahliye edildi
16:47 Seçimlerdeki şaibelerin araştırılması için önerge
16:44 Leyla Güven’e 5 ay ceza
16:41 Şiddet uygulayan polisler açığa alındı
15:24 Amed’de trafik kazası
15:13 Seçim sonrası yeni anket
14:37 İzmir’de asbestli gemi tepkisi
14:18 17 ve 18'inci turlarda da yeni başkan seçilemedi
13:35 1 Mayıs çağrısı: Adaletsiz düzene karşı alanlara çıkalım
12:46 Hatimoğulları: İktidarın 'çöktürme planı' çökmüştür
12:31 9. Amed Tiyatro Festivali'nde 19 oyun sahnelenecek
12:16 6 kadın gazetecinin davası ertelendi
11:49 Bahçeli seçim başarısızlığını görmedi: Oyumuz yüzde 16,62!
11:38 Cezaevi ve savcılığa İmralı başvurusu
11:37 ÇGD’nin ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödülleri sahiplerini buldu
11:31 Eylemdeki tutsağın annesi: Talepleri talebimizdir
11:05 BİSAM: Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL
11:01 Kobanê Davası'nda yarın tutukluluk incelemesi yapılacak
10:57 İstanbul’da ev baskınları
09:58 Altın fiyatlarında yeni rekor
09:10 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 175 gündür haber yok
09:09 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:06 Ayşe Gökkan: Özel savaşa karşı özsavunma halkası genişletilmeli
09:03 Celadet Elî Bedirxan için saygı gecesi düzenlenecek
09:02 Hevsel'de çok emek az kazanç
09:01 Wêranşar'da Çarşema Sor kutlanacak
09:00 16 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:30 Qileban’da kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
08:17 DAİŞ’liler 100 küçükbaş hayvan kaçırdı
08:10 91 kurum ve isimden CPT'ye İmralı mektubu
15/04/2024
21:55 AK önünde Abdullah Öcalan için miting: Sessizliği kabul etmeyeceğiz
21:34 İsrail'den İran saldırısına karşılık verme kararı
21:27 Filistinli Gazeteciler Sendikası: İsrail mart ayında 6 gazeteciyi öldürdü
19:14 Girê Sor’da aracın çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
18:34 Adana Kadın Platformu’ndan fail H.İ’nin beraatine tepki
17:12 Şemzînan’da polisten yurttaşlara tehdit ve hakaret
16:48 DEDAŞ'tan boş daireye 34 bin TL fatura!
16:36 Adalet Bakanlığı’nın üç kapısı da Emine Şenyaşar’a kapalı
16:28 BES-AR: Yoksulluk sınırı 66 bine dayandı
16:23 Üniformalı tacizine tepki: Özsavunmamızı geliştireceğiz
15:59 Medet Serhat'ın mezarına saldırıya dair suç duyurusu
14:59 Şirnex’te mahalle bekçisi bir kişiyi vurdu
14:53 Yargıtay savcısı Deniz Poyraz davasında taleplerin reddini istedi
14:15 Kamu emekçileri vergide adalet istedi
14:12 DEM Parti’den avukat Akalın’ın mezarına ziyaret
13:37 Sêrt kayyımının bıraktığı borç: 456 milyon TL
13:35 Kürt müziğinin son 13 yılından seçme eser akorları kitabı çıktı
13:33 Temelli'den Meclis'teki partilere: Ders çıkarma zamanı
13:14 İran 2 kolberi katletti
12:28 ‘Büyüyen mücadelemiz tecridi kıracak’
12:19 Beşiktaş yangınında itfaiye raporu çıktı
12:14 İsrail'de 'savaş kabinesi' toplanacak
12:14 Bütçe açığı daha ilk çeyrekte 500 milyar TL’yi geçti
11:58 Yargıtay seçimleri 17'nci tura kaldı
11:39 DİB’ten Kobanê Davası çağrısı: Hukuksuzluğa karşı tutum alın
11:10 Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin yasaklanmasına dair kanun teklifi
11:00 Merkez Bankası’ndan rekor zarar!
10:33 Benzine yılda yüzde 113 zam
10:25 Erkek şiddeti: 1 kadın katledildi 1 kadın ağır yaralı
10:09 TÜİK'in Şubat ayı işsizlik rakamı: 8,7
10:05 Biradost'a hava saldırısı
09:56 Gram altının fiyatı 2 bin 455 TL'yi aştı
09:49 Adalet Nöbeti eylemi farklı bir evreye taşınacak
09:37 Eylemdeki tutsak: Sesimizi herkese duyurun
09:12 Botan Vadisi bahar renklerine büründü
09:08 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebiyle eylemde
09:07 KDP istihbaratının alıkoyduğu gazeteciden haber yok
09:06 Özel savaşa karşı mücadele hattı: Xwebûn
09:03 İhlallere karşı 'sokakta mücadele' çağrısı
09:01 Sêrtliler kayyım tahribatının ortadan kaldırılmasını bekliyor
09:00 15 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
14/04/2024
22:35 Teleferik kazasına ilişkin 5 tutuklama
22:27 Mûş'ta dereye düşen çocuk yaşamını yitirdi
21:20 75 yaşındaki tutsak Hatice Yıldız baygınlık geçirdi
20:05 Uzman çavuş tacizi Manisa’da protesto edildi
19:24 Amed’de galibiyet sevinci
18:38 Nehre düşen çocuk hastaneye kaldırıldı
18:35 Şarbajêr’e SİHA saldırısında bir genç katledildi
17:23 Amedspor, Kastamonu engellini aştı
16:48 Gümüşhane seçimlerinin yenilenme talebine ret
16:39 Özsavunmada bulunan kadın gözaltına alındı
16:09 30 yıllık tutsak tahliye edildi
15:28 Hakan Fidan İran Dışişleri Bakanı ile görüştü
14:55 9 kişinin öldüğü silahlı kavganın firari zanlısı 10 ay sonra yakalandı
14:36 Nisêbîn’de tacize karşı yürüyüş: Şiddete karşı özsavunmamızı geliştireceğiz
13:36 Tutsak yakınlarının Adalet Nöbeti farklı eylemlerle sürecek
13:05 Taciz faili uzman çavuşu darp eden 4 kişi serbest bırakıldı
12:45 İSİG: 3 ayda 425 işçi hayatını kaybetti
11:59 TJA’dan kampanyaya dair açıklama: Mücadele her koşulda sürecek
11:06 İran saldırının sonuçlandığını duyurdu, ABD’den İsrail’e uyarı
10:17 İsrail: İran yaklaşık 290 füze ve İHA ile saldırdı
10:14 İsrail çağrı yaptı: BM Güvenlik Konseyi bugün toplanıyor
09:51 Türkiye Metîna’da iki köyü bombaladı
09:44 Jin Dergi ‘Kadınların birleşik özgürlük mücadelesi ve Üçüncü Yol’ başlığıyla çıktı
09:11 Gazeteci Ahmet’ten 173 gündür haber yok
09:10 Ekonomist Önder: 'Beka' söylemi halklarda karşılık bulmadı
09:06 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi devam ediyor
09:01 Muayene raporu olmadan tutuklanan çocuk cezaevi kapısından döndürüldü!
09:00 14 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:54 THY ve Pegasus İran uçuşlarını iptal etti
13/04/2024
23:41 Soma’da iş cinayeti
23:28 İran, İsrail’e saldırı başlattı
22:52 Ürdün hava sahasını kapattı, İsrail'de okullar tatil edildi
22:42 Tecride karşı Kopenhag ve Mannheim’de miting
22:36 Şengalli kadınlar özsavunma hamlesi başlattı
20:33 Beyoğlu'nda silahlı saldırı: 1 kişi hayatını kaybetti
20:28 Zenûbiya Kadın Topluluğu'ndan şiddete dair açıklama
20:21 Gazeteci Dilan Oynaş tahliye edildi
19:13 Hedef gösterilen Evren Barış Yavuz tutuklandı
17:17 Teleferik kazasıyla ilgili 13 kişi hakkında gözaltı kararı
17:10 Meletî’de 3.7 büyüklüğünde deprem
17:05 Taciz faili uzman çavuş gözaltına alındı
16:58 1 Mayıs Platformu’ndan işçi katliamlarına karşı Taksim çağrısı
16:39 Teleferik faciasında 17 kişi hastaneye kaldırıldı
16:30 TJA'dan uzman çavuş tacizine tepki: Sessiz kalmayacağız
16:09 Qoser’de fidan dikimi gerçekleştirildi