Kadın Savunma Ağı, feminist politika üretmek ve kadınlarla dayanışma göstermek amacıyla “Mor Mekan” adında yeni bir yer açıyor. Yarın Kadıköy’de açılışı yapılacak olan Mor Mekan, farklı alanda çalışma yürüten feminist kuruluşlara bir yenisini eklemeye aday bir mekan. Feminist hareketi güçlendirmek amacını taşıyan mekanda atölyeler, paneller, seminerler, film gösterimleri, müzik dinletileri ve çok sayıda etkinlik yapılması planlanıyor. Tüm kadınlarla dayanışmayı da hedefleyen Mor Mekan, kadınlardan doğru gelen yeni fikir ve tasarımlara da açık olacak. 

 

Kadın Savunma Ağı’ndan Fulya Dağlı, Mor Mekan’ın açılış amacını anlattı. 

 

'KADINLARIN ÖZNE OLACAĞI BİR MEKAN'

 

2016 Nisan ayında gerçekleştirdikleri Morfest Kadın Şenliği’nden esinlenerek böyle bir mekan kurmaya karar verdiklerini söyleyen Dağlı, fikrin ortaya çıkışına ilişkin de, “Morfest'te bir dizi üretim atölyesi ve feminist tartışma atölyesi gerçekleştirmiştik. Bu atölyelerin ve birlikte mücadele üzerine tartışma zeminlerinin biz kadınlar açısından ne kadar elzem olduğunu bir kere daha anladık. Yalnızca senede bir güne yahut belirli günlere sıkıştırmanın yetmeyeceğini biliyorduk. Bunu, özerk bir kadın alanında, bireysel olarak biz kadınları aynı zamanda da kadın hareketini güçlendirebilecek bir forma dökmek istedik. Bunun üzerine çeşitli geniş çağrılı toplantılarla nasıl bir mekan istediğimizi, bu mekanda neler yapabileceğimizi ve buna neden ihtiyaç duyduğumuzu uzun uzun konuştuk. Öz itibariyle kadınların öznesi olabileceği ve içinden geçerken güçlenebileceği bağımsız/özerk bir kadın alanı yaratmak istediğimizde ortaklaştık. Bu alanda kendimizi rahat, özgür ve eşit hissedebilelim istedik. İçerisinde özgün üretimler yapabilelim ve birbirimizle paylaşabilelim istedik” dedi.

 

‘AMACIMIZ FEMİNİST POLİTİKA ÜRETMEK’

 

“Kadınlar olarak her birimiz ayrı ayrı erkek egemenliğinin, ailenin, dinin ve tek adamın baskısını yaşamlarımızda duyuyoruz” diyen Dağlı, bu baskı ve denetim mekanizmalarının aynı zamanda kadınları ile yalnızlaştırıp güçsüzleştirdiğini söyledi. Dağlı, devamla şöyle konuştu: “Kadın düşmanlığını yeni rejiminin kurucu bir ayağı haline getiren AKP- Saray faşizminin bu doğrultudaki politikaları hız kesmeden devam ediyor. Kadın düşmanı politikalara karşı tek başımıza mücadele etmek zorunda ve savunmasız değiliz. Birlikte direnebilir ve dayanışmamızla birbirimizi güçlendirirken aynı zamanda kadın hareketini de güçlendirebiliriz. Çünkü hedeflerimizden birkaçını da bu mekanda çeşitli feminist çalışmaları sürekli tutmak, feminist politika üretmek ve bu çalışmaları farklı kadın topluluklarına yaymak oluşturuyor. Bu mekanda yapacağımız çalışmaların temel perspektifinde gündelik olarak karşılaştığımız erkek baskısı ve şiddetine, ataerkinin bir sistem olarak üzerimizde kurduğu baskı ve denetim mekanizmalarına, Erdoğan diktatörlüğünün kadın düşmanlığına karşı topyekün bir feminist öz savunma geliştirmek var.”

 

FARKLI ETKİNLİKLERE EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

 

Mor Mekan’da gerçekleştirecekleri planlamaya ilişkin de bilgi veren Dağlı, “Genel olarak atölyeler, paneller, seminerler, film gösterimleri, müzik dinletileri vs. gerçekleştiriyor olacağız. Bu atölyelerin bir kısmı ilgi alanlarımızı keşfedebileceğimiz ve kendimizi geliştirebileceğimiz, üretebileceğimiz ve paylaşabileceğimiz atölyelerden oluşacak. Seramik atölyesinden flamenkoya, düzenli film gösterimlerinden masal atölyesine, satranç atölyesinden resime, takı yapımından el işine, ritim atölyesinden koro çalışmalarına kadar çeşitlenen atölyeler bunlar. Ayrıca da feminist tartışma ve uygulama atölyelerimiz var. Beden-cinsellik-dans atölyesi, Feminist Öz Savunma atölyesi, Flört Şiddeti atölyesi gibi. Bu atölyeleri hangimiz neyi yapabiliyorsak bunu paylaşmaya açarak belirledik. Paylaşmak istediğimiz bir becerimizi yahut geliştirdiğimiz bir feminist tartışma atölyesini burada gerçekleştirmek üzere ortaya döktük” dedi.

 

‘KENDİNE AİT BİR ODADA SOLUKLANMAK İÇİN’

 

Mor Mekan'la ilişkilenecek kadınların kendilerini yalnızca katılımcı olarak düşünmemeleri gerektiğinin altını çizen Dağlı, şöyle devam etti: “Bize katabilecekleri çok şey olduğuna eminim, bunlara da açığız. Zaten Mor Mekan tamamlanmış ve bitmiş bir proje değil. Sürekli gelişime, değişime ve önerilere açık bir alan. Atölyeler dışında gündemle paralel olarak yahut çeşitli alanlarda özel olarak çalışmış kadınlarla paneller ve seminerler düzenleyeceğiz. Elbette halihazırda bu alanda çalışan kurum, kuruluş ve derneklerle de ortak faaliyetler yapmayı hedefliyoruz. Kısa vadeli programımızı oluşturduk, sosyal medya hesaplarımızdan bu programa ulaşılabilir ve kayıt yaptırılabilir. Ancak Mor Mekan'a sadece atölyelere katılmak için gelmek zorunda değilsiniz. ‘Kendine ait bir oda’da soluklanıp dinlenmek yahut düşünmek veya yazı yazmak için, geçerken uğrayıp sohbet etmek için ya da bahçede biraz hava almak için de gelin lütfen.” 

 

‘MOR İSMİYLE MÜCADELEMİZİ TAZE TUTUYORUZ’

 

Mor Mekan ismini verme gerekçesinin feminist mücadeleyle ve hareketle özdeşleşen bir renk olmasından kaynaklandığını dile getiren Dağlı, “İsimlerin ve isimlerle kurulan ilişkilerin birçok farklı niteliği var. Bir ismin kimlik hatırlatıcı niteliği üzerinden değerlendirdiğimizde ‘Mor’ ismiyle aslında kimliğimizi, mücadelemizi, hareketimizi hatırlatıyor, taze tutuyor ve koruyoruz. O yüzden de mekanımız tüm kadınlara açık. Bu mekanda hem birlikte üreteceğiz, güçleneceğiz hem de mücadele edeceğiz” diye konuştu.  

 

‘TÜM KADINLARI AÇILIŞA BEKLİYORUZ’

 

Tüm kadınları yarın yapılacak açılışa davet eden Dağlı, şu çağrıda bulundu: “Bir hayal kurarak başladık. Şimdi bu hayali olgunlaştırmak ve genişletmek için adımlar atıyoruz. Bir hayali gerçekleştirmenin heyecanını hep birlikte yaşamak için sizleri de açılış gecemize bekliyoruz. Olur da açılışa katılamazsanız, üzülmeyin. Eşit ve özgür bir yaşamı feminist ilkelerle kurma hayalimizi hep birlikte gerçekleştirmek için uygun bir gününüzde Mor Mekan'a tanışmaya, dayanışmaya bekliyoruz.”

 

MA / Necla Demir