AMED - İran'da katledilen gazeteci Ayfer Serçe’yi 19'ncu ölüm yıldönümünde anan MKG, kaleminin bugün sayısız kadın gazetecinin elinde yazmaya devam ettiğini belirtti.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), İran'da katledilen gazeteci Ayfer Serçe’yi (Şilan Aras) 19’uncu ölüm yıl dönümünde andı. Yapılan yazılı açıklamada, Ayfer Serçe'nin sevgi, özlem ve saygıyla anıldığı vurgulanarak, kalemini halkların hakikati için kullandığı belirtildi.
Ayfer Serçe’nin kadın mücadelesine olan bağlılığını sadece kalemiyle değil, sahada yürüttüğü çalışmalarıyla da ortaya koyduğu ifade edilen açıklamada, "Rojhilat’ın Urmiye ve Mahabad kentlerinde artan kadın intiharlarını araştırmak için hayatını tehlikeye atarak bölgeye gitti. Bu çalışmasının sonunda, 19-23 Temmuz 2006 tarihleri arasında Türkiye-İran sınırında Kelareş bölgesinde İran ordusunun kurduğu pusuda katledildi. Ne yazık ki Ayfer’in cenazesi ailesine teslim edilmedi. Cenazesi İran’da alıkonuldu, sorumlular ise hesap vermek bir yana, ölümüne dair herhangi bir açıklama dahi yapmadı" denildi.
'KALEMİ YAZMAYA DEVAM EDİYOR'
Ayfer Serçe'nin ardında bıraktığı hakikat izlerine tanık oldukları belirtilen açıklamada, “Özgür Basın’ın inançlı ve çalışkan bir ferdi olan Ayfer Serçe’nin kalemi, bugün sayısız kadın gazetecinin ellerinde yeniden yazıyor. O, yalnızca bir gazeteci değil, kadın direnişinin, hakikat arayışının ve halklara olan sevdanın sembolüydü. Ayfer’in yaşamı, bizlere yalnızca mücadeleyi değil; doğruyu savunmanın, sesini kısmadan konuşmanın ne kadar onurlu bir direniş olduğunu da öğretti. Bugün, Ayfer’in bıraktığı mirasa sahip çıkmak; sansüre, baskıya ve kadın gazetecilere yönelik tüm saldırılara karşı daha güçlü bir mücadeleyi örmekle mümkündür. Ayfer Serçe, gazeteciliğiyle, cesaretiyle, kadın olmanın onuruyla bizlere bir yol açtı. O yolu yürümeye devam edeceğiz. Ayfer Serçe ölümsüzdür” ifadeleri kullanıldı.
AYFER SERÇE KİMDİR?
Açıklamada, çalışmalarına dair şu bilgilere yer verildi: "Ayfer Serçe, 1974 yılında Urfa’nın Viranşehir ilçesinde doğdu. Lise yıllarında Karacadağ Radyosu’nda sesini halka ulaştırarak medya yolculuğuna adım attı. Genç yaşta başladığı bu yolculuk, onu sadece bir sunucu değil; halkın sesi, kadının direnişi ve özgür basının cesur bir neferi haline getirdi. Eğitim hayatı boyunca baskılara rağmen geri adım atmayan Ayfer, Çukurova Üniversitesi’nde okuduğu yıllarda Kürt kadın mücadelesine daha aktif katıldı. 1998’den itibaren özgür basının kalbi olan Kürt medyasında yer aldı. Mezopotamya Haber Ajansı’nda (MHA) “Şilan Aras” adıyla görev aldı ve daha sonra Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) Ermenistan muhabirliğini yürüttü.