DİYARBAKIR - HDP mitinginde Diyarbakırlılar son sözlerini söyledi. "HDP'liyim, Erdoğan qıcıx olsun diye İnce'ye de gittim" diyenlerin de olduğu İstasyon Meydanı’nda, "Heval parti kararı telefon flaşları açılacak" sözüyle yüzbinler yıldızları yere indiriyor ve bu coşkuyla 24 Haziran'a yürüyor. 

 

Newroz kutlamalarının ana merkezi Diyarbakır aslında her kritik dönemde sözüne, eylemine bakılan bir kent. "Amed neden suskun?" sorularının sorulduğu her döneme, sel olup alanları dolduran kitlesiyle yanıt olmuş. 7 Haziran seçimlerine giderken İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingi alandan takip etme şansım olmasa da genel havayı koklamış, akın akın mitinge giden kitleyi görmüştüm. 24 Haziran'a giderken tüm partiler Diyarbakır'da mitinglerini düzenledi ancak kent son sözü sanki HDP ile birlikte söylemeye kararlaştırmış gibiydi. 

 

Sabah saatlerinde Ofis semtine gelmek için durağa yürüyorum tam dolmuşa bineceğim sırada bir teyze inerken, "Ji bo xwedê sandiqa Demirtaş tijebikin" (Allah rızası için Demirtaş'ın sandığını doldurun) diyor ben de bu gülüşmeler eşliğinde geçiyorum içeriye. Ofis Semti'nden İstasyon Meydanı'na giden cadde trafiğe kapatılmış ama dolmuştaki kimse bu durumdan şikayetçi değil, söylenen de yok. Miting zamanı yaklaştıkça kentteki hareketlilik artıyor, seçim aracının turları sıklaşıyor, grup grup insanlar sloganlarla alana yürümeye başlıyor, geçtikleri her dükkan önünden de alkışlarla uğurlanıyorlar. 

 

BİZİ YILDIRMAK İSTİYORLAR AMA...

 

İstasyon Caddesi'ne giden tüm yollar insan selini andırıyor. Kitle bariyerlerin ardından büyük kuyruklar oluşturmuş, sık sık "Direne direne kazanacağız" sloganı yükseliyor, herkes bekliyor ama kimse şikayetçi değil. Genç, yaşlı, kadın, çocuk herkes orada, yüzlerde ilginç bir tebessüm. Yanımdaki arkadaşım, "Sanki alandaki herkesle tanışıyormuşum gibi, herkes çok tanıdık" diyor. Bir kez de bu gözle bakıyorum; insanlar gerçekten etraftaki herkese bir arkadaşına bakar gibi bakıyor. Bekleyişin nedenini öğrenmek için öne doğru ilerliyoruz; insanlar durumu, "Bir müddettir içeriye almıyorlar kitleyi, bizi yıldırmak istiyorlar ama gitmeyeceğiz" sözleriyle özetliyor. O andan itibaren tek tek içeriye alıyorlar, yoğun bir arama ardından. Son dönemin klasik uygulamalarından olan kalem, kağıt, deodorant, ruj... Önümdeki kadının çantasından rujunu çıkartıp yere atıyor polis. 

 

'ERDOĞAN GICIX OLSUN DİYE İNCE'YE GİTTİM'

 

Alana girdiğimizde herkesin ilk işi son dönemin modası "Selfie" çekmek. Sonra kaldırım kenarına oturmuş bir amcanın yanına ilişip soluklanıyoruz. Çok yaşlı belli ki sıcaklar da iyice yormuş ama gazeteci olduğumuzu anlayınca konuşmadan edemiyor, "Bu alan çok önemli ama bu seçimlerde kimse HDP kadar dolduramadı. Ben İnce'nin mitingine de geldim oradan biliyorum" diyor. Soran gözlerimizi görünce de gülümseyerek şu sözleri ekliyor: "Sırf Erdoğan gıcıx olsun diye geldim." Sonra hepimiz gülüyoruz. 

 

SUR, CİZRE SÖZLERİNE ALKIŞ KIYAMET

 

İlerliyorum, ses sistemi hıncahınç dolan alan için yeterli değil ama kitlenin de çok umurunda değil gibi. Konuşmalar içinde Sur, Cizre, Şırnak kelimeleri geçtikçe kitle coşkuyla karşılık veriyor; biz de o tepkilere göre ne dediğini anlamış oluyoruz. Konuştuğumuz genç kadınlar, "Sahneden konuşmaları halkı ikna etmek için yaparlar ama biz zaten HDP'liyiz, oyumuz belli, görevimizi yapmaya, sözümüzü söylemeye geldik" diyor.   

 

Konuşmaların arasında Grup Karmate sahneye çıkıyor, Karadeniz müziği çalıyor ama Diyarbakırlılar için fark etmiyor herkes horon yerine halay çekiyor. Sesin ulaşmadığı yerlerde de marşlar devreye giriyor ama halay hiç dinmiyor. 

 

'HEVAL PARTİ KARARI FLAŞLAR AÇILACAK'

 

Hava kararmaya başlayınca önden arkaya doğru dilden dile bir söz geliyor: "Herkes telefonlarının flaşlarını açsın." Kimisi "Heval şarjım az" deyince yanıt da gecikmiyor. "Heval parti kararı flaşlar açılacak." Gökyüzü yere iniyor sanki her bir HDP'li avucundaki yıldızla haykırıyor, sloganlar birbirine karışıyor. Bir genç de eklemeden edemiyor: "Teknoloji ilerledi biz eskiden mitinglerde çakmak yakardık." Sonra kahkahalar yükseliyor. 

 

KİTLENİN COŞKUSU HİÇ DİNMİYOR

 

Her mitingde olduğu gibi devridaim hali çok hakim. İnsanlar birkaç saat kaldıktan sonra dışarıda kuyrukta bekleyen kitleye yer açmak istercesine alandan çıkıyor bir öteki geliyor. Önce Demirtaş'ın TRT'ye yaptığı konuşma LED ekranlara yansıtılıyor ardından Batman'dan ayağının tozuyla gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan sözü devralıyor. Günün yorgunluğu sesine yansısa da kitlenin coşkusu bundan etkilenmiyor. 

 

SON SÖZ DİYARBAKIRLILARDA

 

Sahne konuşmaları bitince son sözü bir kez daha Diyarbakırlılar alıyor. Alandan parti binasının olduğu Tesisler semtine kadar sloganlarla yürüyor. Biz alandan çıkarken "Bijî Serok Apo" sloganları yükseliyor ve anında polis kamerasının yönü değişiyor. Uzun zamandan sonra ilk kez kimsenin umurunda değil. Barikatların yanında onlarca polis sinirli yüzlerle yere çömelmiş bekliyor. Yanımızdan bir kadın geçerken, "Kitlenin kalabalığını gördüler ya çatlıyorlar" diyor. O sözler tüm baskı, tutuklama ve katliamlara rağmen yüzbinlerin doldurduğu alana bakan öfkeli gözlerin tercümanı gibiydi.  

 

MA / Dicle Müftüoğlu