KOCAELİ – HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Suruç'ta iktidarın büyük bir provakasyon yaptığını ancak bu tuzaklara asla düşmeyeceklerini söyledi. Temelli, “Önce Erdoğan sorununu çözeceğiz. Baraj yıkılınca Erdoğan sorunu çözülecek” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), seçim çalışmaları kapsamında Kocaeli Perşembe Pazarı’nda miting düzenledi. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün konuştuğu mitinge binlerce kişi katıldı. HDP bayraklarıyla donatılan alanda HDP Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafları da asıldı. Kadınlar yöresel kıyafetlerle alanı doldururken, mitingde sık sık HDP ve Öcalan lehinde sloganlar atıldı. 

 

Mitingde açılış konuşması yapan HDP Kocaeli İl Eşbaşkanı Leyla Aygün, “AKP-MHP diktatörlüğüne karşı kadınlar barajları ve tek adam rejimini aşarak 25 Haziran’da yeni bir yaşamı inşa edecek” dedi. 

 

Aygün’ün ardından MKM sanatçıları sahne aldı. Yağan yağmur nedeniyle ses sistemi bozulduğu için sanatçılar şarkılarını enstrümansız seslendirdi. 

 

GERGERLİOĞLU: 25 HAZİRAN’DA DİKTATÖRLÜK SON BULACAK

 

HDP Kocaeli Milletvekili Adayı Ömer Faruk Gergerlioğlu yaptığı konuşmada, “Ülkeyi hukuk ile yönetemiyorlar ancak OHAL ve KHK’lar ile yönetiyorlar. Bizler 24 Haziran’da barajı yıkıp KHK ve OHAL’i iptal edeceğiz” dedi. “Fakirin cebi delindi ve o delik zenginin cebine akıyor, yolsuzluk, yandaşlık gırla gidiyor” diyerek, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durama dikkat çeken Gergerlioğlu, “Bizler dar gelirliyi, kadınları ve çevreyi destekleyeceğiz. İşsizlere, engellilere, sığınma evindekilere gelir sağlayacağız. Asgari ücret en az 3 bin lira olacak” diye ifade etti. Gergerlioğlu, 25 Haziran’da diktatörlüğün artık son bulacağını söyledi. 

 

KÜRKÇÜ: ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOLUN KAPILARINI AÇABİLİRİZ

 

HDP’nin her kesimden insanın partisi olduğunu ifade eden HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “HDP özgür bir ülke için halkların önünü açıyor. Tayyip’i sandığa gömersek, belki bir günde üzerimize gökkuşağı geçmeyecek ama bunların sağlanması için önümüze yeni bir imkan çıkacak. Erdoğan’ın sultanlığını alaşağı edersek mücadelemiz büyüyerek devam edecek. Bir seçimle özgürlüğe giden yolun kapılarını açabiliriz bu yeterli olmayacak her sokak meclis olacak. Sizin isteğiniz ve mücadelenizle yeni bir yaşam gerçekleşecek” şeklinde konuştu. 

 

TEMELLİ: ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI YALAN SÖYLÜYOR

 

Yoğun alkış ve slogan eşliğinde platforma çıkan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin konuşmasından satır başları şöyle: 

 

“Sizlere Cizre’den selam getirdim. Dün Cizre’de de böyle coşkulu bir tablo vardı. Tıpkı burada olduğu gibi orada da 24 Haziran’ı erkenden kutladık. Çocuklar babasız annesiz kalmasın diye, anneler babalar evlatlarını yitirmesin diye savaşa hayır diyoruz. Babalar gününüz kutlu olsun. 

 

Ülkenin Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı sürekli yalan söylüyor Biz bu bayramı da hüzünle geçirdik. Suruç’ta yaşadığımız o cinayet, o katliam bu bayrama hüzünle girmemize sebep oldu. Olay bütün çıplaklığı ile ortadayken, her şey bilindiği halde, orada yaşayan tüm Suruçlular bu olaya tanıklık ettiği halde bugün ülkenin Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı sürekli yalan söylüyor, halkı yanıltmaya çalışıyor. Suruç'ta 3 insan valinin, polislerin gözü önünde katlediliyor. 

 

SURUÇ OLAYI PROVAKASYONDUR 

 

Suruç olayı büyük provokasyondur. 3 gün öncesinde esnafı taciz ediyorlar, 3 gün sonrasında silahlı bir çeteyle yeniden oraya gidiyorlar. Bunun sonucu orada yaşanan arbedede 3 arkadaşımız hastaneye kaldırılıyor. Dükkanın önünde de Suruç AKP adayının ağabeyi vefat ediyor. 3 arkadaşımız da hastaneye gittiğinde, yaralılar. Bu 3 insan o hastanede herkesin gözü önünde katlediliyor. Valinin, polislerin gözü önünde katlediliyor. Bu hakikati saklayamazsınız. Hangi yalanı söylerseniz söyleyin, hangi çarpıtmayı yaparsanız yapın, hakikati saklayamazsınız. Kameraları kırmışlar, kayıtları yok etmişler, otopsi raporunu saklıyorlar. Savcılar bizim arkadaşlarımızı gözaltına almak yerine bu olayın faillerini yakalamalıdır. Ama savcılar bizim 19 arkadaşımızı gözaltına aldı. Çarpıtmaya devam ediyorlar. 

 

SURUÇ'A SAHİP ÇIKMALIYIZ

 

Tüm kamuoyu, Suruç’a, Suruç’ta yitirilen canlara sahip çıkmalıdır. İktidarın bu kirli oyunlarına son vermek için sahip çıkmalıdır. Çünkü halkları birbirine düşman eden ve bundan beslenen bir iktidar var karşımızda. Bu oyuna son vermenin yolu hakikatin yanında yan yana durmaktır. Ancak yan yana gelirsek bu iktidardan ve onun provokasyonlarından kurtulabiliriz. Bir kez daha tüm partilerin liderlerine, Cumhurbaşkanı adaylarına sesleniyorum. Suruç olayını geçiştirmeyin. Bakın stantlarımıza saldırılar da devam ediyor. Kocaeli İl Başkanımız hastanede. Ona saldıranlar da şimdi serbest dolaşıyor. Herkesin gözü önünde saldırıyı gerçekleştirenler elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Kamu görevlilerinin vazifesi halka hizmet etmektir. Yurttaşların vergileriyle maaşını alan kamu görevlilerinin işi, AKP’ye hizmet etmek değildir. Sizin göreviniz halka hizmettir. Suçluları yakalamaktır. 

 

TUZAKLARA ASLA DÜŞMEYECEĞİZ 

 

Erdoğan ne diyor o gizli kayıtta, 'HDP’lileri biliyorsunuz, onları markaja alın, bu işi sandığa gitmeden bitirin' diyor. İşte böyle sandığa gitmeden, saldırarak, provokasyon yaratarak bitirecek. Ama biz bu tuzaklara asla düşmeyeceğiz. Demokratik siyaset içinde sandığımıza sahip çıkacağız.

 

O kadar acze düşmüşler ki, başka bir ülkede olsa bunların düştüğü acz mizah konusu olur ama bu ülkede trajedi. Diyor ki, 'Suruç olayının arkasında İnce’nin Demirtaş’ı ziyareti var.' Bu kadar acze düşmüş bir İçişleri Bakanı var. 'Ben kayıtları, izledim, yumruklaşma var' diyor. Yalan söylüyor. Yumruklaşma falan yok saldırı var. Yalan bunların içine yuva yapmış. Bunların ahlaki hiçbir kaygısı kalmamış. İktidarda kalmak için her yol mubah. Toplumun tüm değerlerini çürütüyorlar. Bu zulüm iktidarından, bu yalan iktidarından hep birlikte kurtulmak bizim elimizde. 

 

KOBANÊ DÜŞMEDİ 24 HAZİRAN'DA SEN DÜŞECEKSİN 

 

Kobanê’yi nasıl çarpıtıyor bakın; 'Kobanê’de yaşananların müsebbibi Demirtaş' diyor. Onu 53 insanın katledilmesinin sorumlusu olarak gösteriyor. 2014’te yaşanan bu olayı 2015’e taşıyor. 'Bunlar 7 Haziran'da başarılı oldular ülkeyi yaktılar' diyor. İnsaf! Zamanı değiştiriyorsun, bir de katliama engel olan insanları suçlu ilan ediyorsun. Eğer biz müdahale etmeseydik. Mürşitpınar Sınır Kapısı düşecekti. Kobanê’de katliam olacaktı. Kendisi de demişti zaten, 'Kobanê düştü düşecek' diye. Ama Kobanê düşmedi, 24 Haziran'da sen düşeceksin. 

 

KRAL ÇIPLAK

 

Kobanê yaşandığı günlerde tüm gücümüzle çözüm sürecine destek veriyorduk. Onlarsa arkamızdan iş çevirip çökertme planı hazırlamışlar. 24 Haziran'da çökecek olan sizsiniz. Çökeceksiniz çünkü artık her şey ortada, kral çıplak. Kürt halkı üzerinden yapılan tüm oyunlar ortada. 24 Haziran’da bu halk en güzel yanıtı verecek. 24 Haziran'da çökecek olan sizsiniz. 

 

Bir öyle bakıyor, bir böyle bakıyor. 6 prompter. İnsanların gözlerine bakmıyorlar. Bakacak yüzü yok. Dün de demiş ki ben prompterla yaşıyorum. Prompterla yaşıyor orada ne yazıyorsa onu söylüyor. Orada yazılan yalanlar. Hakikati konuşacaksanız insanların gözünün içine bakacaksınız, umuda bakacaksınız. Bunlar ancak ekranlara bakarlar. Sen prompterla yaşamaya devam et.

 

ERDOĞAN SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ 

 

24 Haziran’da çok şey değişecek. Bu ülkenin kaderi değişmesin diye HDP’yi baraj altında bırakmaya çalışıyor. Sadece seçim yasasıyla değil tüm kolluk güçleriyle, Anayasa Mahkemesi’yle, valisiyle YSK’siyle bir olmuşlar, HDP'yi baraj altında bırakmaya çalışıyorlar. Çünkü HDP baraj altında kalırsa, 80 vekil AKP’ye gidecek, ikinci turu da garantileştirecek. Biz de diyoruz ki, emekçiler, kadınlar, gençler, Türkiye halkları omuz omuza vereceğiz ve bu barajı yıkacağız. Taş olacağız, Demirtaş olacağız, başlarına düşeceğiz. Ondan sonra Türkiye’nin sorunlarını çözebiliriz. Önce Erdoğan sorununu çözeceğiz. Baraj yıkılınca Erdoğan sorunu çözülecek. 

 

Diyarbakır’da 'Kürt sorunu yoktur' diyenler çözümsüzlük üzerine iktidar inşa edenlerdir. Kürt sorunu vardır bunu da biz çözeceğiz. Emek, kadın, demokrasi, yoksulluk sorununu çözeceğiz. Bu sorunların çözümü bir aradadır. O yüzden bir araya geleceğiz. 

 

Hepimizin kendisini bulacağı bir demokratik anayasa inşa edeceğiz. O demokratik anayasa ile siyaset yükselecek. Saray'a karşı, bu ceberut anlayışa karşı hep birlikte kendi anayasamızı yapacağız. Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz. 

 

Bu anayasa çoğulcu olacak, özgürlüğe dayanacak, ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti inşa edecek. Buna dayanarak HDP ve cumhurbaşkanı adayımız olarak güçlü bir program koyduk ortaya. Bir geçiş programı bu. Bu geçiş programı ile birlikte 18 ila 30 ay arasında geçiş programını hayata geçireceğiz. Eskiye öykünerek değil, yerel demokrasiyle güçlendirilmiş bir parlamenter sistem için çağrı yapıyoruz. Türkiye halklarının beklediği dönüşümü hep birlikte gerçekleştireceğiz. 

 

SENİ DEVLET BAHÇELİ ADAY YAPTI

 

'Neden Demirtaş’ı aday yaptınız, başka kimseyi bulamadınız mı' diyor. O kadar çaresizmişiz ki, Demirtaş’ı aday yapmışız. Biz herkesle konuşarak, tüm kesimlere konuşarak Türkiye’nin adayı olarak Demirtaş’ı çıkardık. Sen kimle konuştun? Seni kim aday yaptı. Seni Devlet aday yaptı, ama o bildiğiniz devlet değil, Devlet Bahçe’li aday yaptı. O seni aday yaptı, sen de onu baraj sorunundan kurtardın. İki kişilik oyun. Bu iki kişilik oyundan kimseye yarar gelmez. Bunların oyunu kurt oyunu. Amed’de Kürt olurlar, Ankara’da kurt olurlar. Şimdi bu oyunu bozma zamanı. Bunlara oy verecek bir tane Kürt yok. 

 

İKİ OYU GARANTİ BİRİ KENDİSİ BİRİ DEVLET BEY

 

Buradan Türk halkına da diğer halklara da sesleniyorum. İyi tanıyın. Bu şiddetin sonlanması için siz de oy vermeyin. Artık kimsenin oy veremeyeceği duruma düştü. Sadece iki oyu garanti, biri kendisi biri Devlet Bey. 

 

ASGARİ ÜCRET EN AZ 3 BİN OLACAK

 

24 Haziran’dan sonra bütün gücümüzü katacağımız program bugün yaşadığımız sorunların çözümüne dairdir. Bir emekçi kenti Kocaeli, emekçilerin en çok mağdur edildiği kente dönüştü. İşçinin, emekçinin tüm hakları ellerinden alındı. Bakın 1605 liralık asgari ücretle emekçiler yaşamaya çalışıyor. İşçilerin yüzde 65’i asgari ücretle çalışıyor. Neredeyse emekli olacak insanlar asgari ücretle çalışıyor. Açlık sınırı altındaki ücrete mahkumlar. Aynı zamanda iş güvenliğinden de yoksunlar. 16 yıl boyunca 20 bin işçinin iş cinayetlerinde katledilmesine sebep oldular. İş güvenliğini yok sayan anlayışla genç yaşta işçilerin hayatını kaybetmesine neden oldular. İşçilere bu zulmü uygularken, emeklilerin de yaşamını çaldılar. Mezarda emeklilik söz konusu. Emekli olunca da emekli hayatı yaşayamıyorsunuz. Emekli maaşları açlık sınırı altında. O yüzden 12 milyon emeklinin 8 milyonu hala çalışıyor. Biz Hakça Dağıtım Programımızda diyoruz ki, asgari ücret işe başlama ücretidir. Ve en az 3 bin olmalıdır. 

 

AKP döneminde yaratılmış olan bütün büyüme ve onun yarattığı hasıladan Türkiye emekçileri hiç pay almamış. 100 olan emeklilik ücreti AKP iktidarında 72’ye gerilemiş. Şimdi biz büyüyoruz diyor. Bu büyümenin hiç birimize hayrı yok. Ülke büyümüyor, biz büyümüyoruz, büyüyen kendisi, damatları, yandaş müteahhitleri. Biz böyle büyüme istemiyoruz.

 

OHAL'İ KALDIRMAYACAK

 

Bugün KHK’lerle bu ülkeyi yönetiyorlar. 2 yıldır OHAL ile yönetiliyor bu ülke. 10 binlerce insan KHK’lerle ihraç edildi. Kocaeli’nde halk sağlığı için çalışan sevgili Onur Hamzaoğlu da ihraç edildi, ‘Savaşa hayır’ dediği için de tutsak. Şimdi diyor ki, ‘OHAL’i kaldıracağım’. Kaldır, elini tutan mı var? Kaldırmayacak, çünkü ancak OHAL ile ayakta duruyor. 

 

24 Haziran'dan sonra OHAL’i kaldıracağız. KHK ile kim mağdur olmuşsa hakkında yargı kararı olmayan herkes işine geri dönecek. Toplumun bilim hakkı için çalışan arkadaşlarım Özerk Demokratik Üniversite istedikleri için ihraç edildiler. Söz veriyorum hepimiz üniversitelerimize geri döneceğiz. 

 

Bu ülkenin gençleri, artık sevinebilirsiniz çünkü her mahallede bir kıraathaneniz olacak. Geleceğiniz kurtuldu. Okey konusunda yazılmış tezleri kitapları okuyarak geleceğinizi kurtaracaksınız. Bunca genç mağdurken, işsizken vaat ettiği şey kıraathane. Anlıyor kıraathaneyle yanlış yaptığımı topu çeviriyor. ‘Kıraathane okuma evidir’ diyor. Okuma evi dediğin kütüphanedir. Senin döneminde kütüphaneler kapandı. Bir sürü üniversite açmışsın, mezunları işsiz. İşe girenler kendi alanlarında çalışmıyorlar. Çünkü sadece bina yapmak için üniversite yapan bir zihniyet. Okullar da aynı şekilde. Herkes çocuğunun geleceğinden kaygı duyuyor. 4 +4 +4 sistemini getirdi. Çocuk işçi sayısı arttı. Kız çocuğuysan da sana artık evlilik yolu görünüyor. 

 

Çocukların üzerindeki bu anlayışı da yıkacağız. Çocuklarımız okuyacak. Yeteneklerine göre, beklentilerine göre, demokratik bir eğitim planlamasıyla okuyacaklar. Bu güçlü programı hayata geçirmek hepimizin elinde yeter ki 24 Haziran’da o adımı hep birlikte atalım. 7 gün 24 saat çalışalım dedik ve çalıştık. Şimdi son 7 gün. Bu 7 günde hepimiz müşahit olacağız. 24 Haziran günü sandıklarımıza, oylarımıza sahip çıkacağız. Sandıkları terk etmeyeceğiz. Bunların huyudur, huylu huyundan vazgeçmez, bunların çalmasına izin vermeyeceğiz. 

 

Yurt dışında oy verme işlemi devam ediyor. O oylar sayesinde Kocaeli’den, Manisa’dan, Aydın’dan, Antalya’dan vekil çıkaracağız. 80 değil 180 vekille o parlamentoya gireceğiz." 

 

Temelli'nin konuşmasının ardından miting sloganlar eşliğinde son buldu.