ŞIRNAK – HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cizre'de onbinlere “Kürt sorunu vardır ve bu sorunu biz çözeceğiz” dedi ve ekledi: “Hep birlikte sandıklara sahip çıkacağız. Oyumuzu kullanıp evimize dönemeyeceğiz, oylarımızın takipçisi olacağız. Kirli oyunları hep birlikte bozacağız.”

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, onbinlerin akın ettiği Cizre’de miting düzenledi. Miting meydanındakileri selamlayan Temelli, zılgıtlar, sloganlar ve alkışlarla karşılandı. Gündemdeki konuları dair açıklamalar yapan Temelli’nin konuşmasından satır başları şöyle: 

 

‘BU İKTİDARDAN HEP BİRLİKTE KURTULACAĞIZ’

 

“Biz sizinle gurur duyuyoruz. Bu onurlu halkın önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız. 24 Haziran’a çok az bir zaman kaldı. 24 Haziran tüm mücadelemiz, özgürlük ve barış mücadelemiz için çok önemli bir tarih. Biz o tarihte sandığa giderek, oyumuza, sandığımıza sahip çıkacağız, iktidardan hep birlikte kurtulacağız. Tek bildikleri nefret, halkları birbirine kırdırmak, düşman etmek. Bu şekilde iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. 24 Haziran’da bu ceberut iktidardan hep birlikte sandıkta kurtulacağız. 

 

KANDAN BESLENEN İKTİDARA SON VERECEĞİZ

 

Bu ülkede bir arada yaşam iradesi gösteren herkese, ‘Senle değişir’ dedik, hep birlikte bu iktidarı değiştireceğiz. Artık değiştirmek zorundayız. Bunu herkes böyle bilsin. Bu iktidarın bu ülkeye verecek hiçbir şeyi kalmadı. Seçim kararı alındıktan bugüne sürekli HDP’yi düşmanlaştıran, ötekileştiren bir dil ile siyaset yaptılar. Ramazan ayı boyunca da bu nefretlerini sürdürdüler. Provokasyon gerçekleştirdiler. Her türlü akla hayale gelmeyecek her türlü provokasyonu gerçekleştirdiler. Dün de Arefe günü Suruç’ta bir provokasyon gerçekleşti. Bu provokasyon sonucu insanlar hayatını kaybetti. Buradan hayatını kaybeden insanlara Allah’tan rahmet, ailelere sabır diliyorum. Bütün bu olay herkesin gözü önünde yaşanmışken, nasıl geliştiği herkesçe bilinirken, bayram namazında hemen HDP’yi suçlayan açıklamayı Cumhurbaşkanı yapıyor. Çok iyi biliyor ki; bu bir provokasyon, seçim hesabıyla işlenmiş cinayet. Hastanede olanları da, o gün orada yaşananları da çok iyi biliyorlar. Yandaş medyasıyla insanları kandırmaya, aldatmaya devam ediyorlar. Ve bu hesap üzerinden oy devşirmek istiyorlar. Lanet olsun böyle oya, iktidara. İktidarın ucunda bir insanımız bile canını kaybedecekse o iktidarı istemiyoruz, lanet olsun o iktidara. Bu iktidarı istiyorsak, barış için, demokrasi için, kimsenin burnu kanamasın diye istiyoruz. Onlar ise ölümler üzerinden siyaset yapıyorlar. Düşmanlık üzerinden siyaset yapıyorlar. İktidarlarını böyle devam ettireceklerini sanıyorlar. 24 Haziran’da bu kandan beslenen iktidara hep birlikte son vereceğiz.

 

SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUM

 

Direne direne kazanacağız, direne direne bu günlere geldik. İçişleri Bakanı sürekli HDP’yi suçluyor. Bakanlar, Başbakan sürekli HDP’yi suçluyor. Çünkü suçüstü yakalandılar. Tezgah deşifre oldu. Nerede görülmüş silahla seçim çalışması yapıldığı. Biz de seçim çalışması yapıyoruz. Elimizi uzatıyoruz, bazen elimizi sıkmıyorlar, eleştirilerini sunuyorlar. Bunlar silahlarla dükkanı basıyorlar, insanları katlediyorlar, sonrada HDP’yi suçluyorlar. Bu yaşananlar, çok yakında açığa çıkacak. Hiçbir şey gizli kalmayacak. Ve biz bu hakikati açığa çıkardığımızda, bizi suçlayanların suça ortak oldukları ortaya çıkmış olacak. Suruç’un her yeri Mobese kayıtlarıyla dolu. Savcılar bir an önce incelemeli, suçluları yakalamalıdır. Suruç’ta yaşananlar için adalet hızla tecil etmelidir. İnsanları bir birine düşüren bu zihniyet teşhir edilmelidir. Bir kez daha savcıları göreve çağırıyorum. Gizlilik ile değil, hemen açığa çıkarılsın. Bizim arkadaşlarımızı gözaltına alarak, bu olayı örtbas edemezsiniz. 

 

BU İRADE DEMİR OLSA ÇÜRÜRDÜ, TOPRAK OLDU BÜYÜDÜ

 

Siyasi partiler ve STK’lere sesleniyorum; Suruç olayı Türkiye’nin geleceğine, demokrasisine karşı işlenmiş bir suçtur. Türkiye’nin önünü açmak istiyorsanız, gelin bu Suruç olayında yan yana duralım. Olayın açıklığa kavuşturulması için inisiyatif alalım. Türkiye demokrasisinin önündeki barajı bu şekilde yıkarız. Bu barajı yıkarız, altında da bunlar kalır. 8 gün sonra ülkenin kaderini değiştirmek hepimizin elinde. Biz bir arada yaşam iradesini ortaya koyduk, bizler, Kürtler, Türkler, Ermeniler, Romanlar, Süryaniler, bu topraklarda hangi halklar olursa olsun, bir arada yaşayacağız. Bu iradeyi ortaya koyduk. Bu iradenin üzerinde gelin birlikte siyaset yapalım. Bu onurlu halk işte böyle direndi. Demir olsa çürürdü, toprak oldu büyüttü. HDP budur. Sizler büyüttünüz bu iradeyi. Şimdi hep birlikte bu iradeye sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu mücadele Türkiye demokrasisinin önünü açacaktır, faşizme karşı omuz omuza bu yolu hep birlikte aşalım. 

 

SAVAŞI ÇIKARANLAR KAYBEDECEK

 

Bunu bildikleri için demokrasi ve barıştan kaçmak için barajı koyuyorlar. Valiler, emniyet güçleri, YSK, AYM, kanunsuz işlem yaparak, HDP’nin baraj altında kalması için çabalıyor. Cumhurbaşkanı Adayımız Selahattin Demirtaş hala tutsak, Neden tutsak? Bir suçları olduğu için değil, sevdaları olduğu için tutsak. O sevda peşinde koştukları için tutsak. Demokrasi, barış istedikleri için, ortak vatanda demokratik cumhuriyeti var etmek için tutsak. Faysal Sarıyıldız ve Ferhat Encu’ye buradan binlerce selam gönderelim. İşte, tüm arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması için, tüm yoldaşlarımızla yeniden kavuşmak için, kayyum atanan bütün belediye eşbaşkanlarının kentlerini yeniden yönetmeleri için 24 Haziran’da sandığa gideceğiz, Erdoğan iktidarını sandığa gömeceğiz. Biz dedik ki; kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz. Ortak vatanda demokratik cumhuriyeti hep birlikte yöneteceğiz. Bu mücadelenin karşısına zulmü, savaşı çıkaranlar kaybedecek, onlar düşecek, HDP iktidara gelecek. 

 

KANDİL SENARYOSU İLE KARŞIKIZA ÇIKIYORLAR

 

Bu iradeyi en iyi temsil eden Botan halkı, Cizre halkı, direnerek iradesini her zaman var etti. Tüm bu coğrafyaya gösterdi. Bugün yine seçimlere giderken, 7 Haziran’a ve 1 Kasım’a gider gibi aynı oyunlar karşımıza çıkıyor. O günlerde olduğu gibi provokasyonlarla karşı karşıyayız. O günleri unutmadık, hafızalarımızda canlılığını koruyor. 7 Haziran seçim sonuçlarına tahammül edemeyenler, nasıl Suruç katliamını gerçekleştirdiler, bugün yine 3 canımızı bizden aldılar. Nasıl o günlerde Cizre’yi, Sur’u yıktılarsa, aynı tezgahın peşindeler. Şimdi de Kandil senaryosu ile karşımıza çıkıyorlar. Kimse artık bu senaryoları ciddiye almıyor. Erdoğan iktidarının halkı kandırarak, savaş senaryoları ile ayakta durmaya çalıştığını biliyorlar. Sizler Mehmet Tunç’u, Asya Yüksel’i biliyorsunuz, unutur musunuz? Unutmadık, unutursak kalbimiz kurusun. 

 

80 DEĞİL 180 VEKİLLE PARLAMENTODA OLACAĞIZ

 

24 Haziran’da bunları yolluyoruz. Asla bu tuzaklara düşmeyeceğiz. İstedikleri kadar provokasyonlar tezgahlasınlar, bizleri bu tuzaklara çekmeye çalışsınlar. Asla düşmeyeceğiz. Barış, demokrasi diyeceğiz. Sandıklara sahip çıkacağız. Sandıklar nereye giderse gitsin, oyumuzun irademizin peşinde olacağız. Bu devran dönecek. Artık zamanıdır. Artık bu ülkenin bu zihniyetten kurtulma zamanı gelmiştir. Buradan herkese çağrı yapıyorum; gelin yan yana duralım, başarabiliriz. 24 Haziran’da parlamentoda HDP olursa Türkiye’nin önü açılacak. HDP, parlamentoda olmasın diye bu oyunlar. Onlara inat 80 değil, 180 vekille o parlamentoda olacağız. Çünkü o zaman çözüm olur. HDP halkların, emekçilerin, kadınların, annelerin hepimizin, adalet arayanların partisidir. HDP parlamentoda olduğu zaman ülkeye özgürlük, barış ve adalet gelir. Bu iradenin önünde duracak hiçbir baraj yok, sel olduk geliyoruz, bu barajı yıkacağız. 

 

KÜRT SORUNU VARDIR, BİZ ÇÖZECEĞİZ

 

Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş ve HDP’nin programı demokrasi programıdır. Gelin geçiş dönemi programı uygulayalım. Hep birlikte yerel demokrasiyi güçlendirmiş bir programa geçelim. Demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte mücadele edelim. Onların halklara verebileceği savaş ve zulümden başka bir şey yoktur. Gelin demokrasi zemininde buluşalım. Diyarbakır’da gitmiş demiş ki; ‘Kürt sorunu yoktur’. Bu ülke bu sorunun altında inlerken, bu onurlu halk bunca bedel ödemişken, nasıl bir vicdandır ki Kürt sorunu yok diyorsun. Kürt sorunu vardır ve bu sorunu biz çözeceğiz. Kürt sorunu çözülmeden demokrasi sorunu çözülmez. Kürt sorunu çözülmeden hiçbir sorun çözülmez. Tersi de olur, demokrasi sorunu çözün, Kürt sorunu da çözülsün. 

 

GENÇLERLE KIRAATHANE DEĞİL İŞ LAZIM 

 

Türkiye’nin her yeri bir sorun yumağı olmuş. Nereye gitseniz, aynı sorun Trakya’da, Ege’de, Botan’da,  Karadeniz’de var. İşsizlik, yoksulluk sorunu var. Buna son vermek için sorunların çözümü lazım. Bu ceberut iktidar bir kara deliktir. O kara deliği şimdi kapatma zamanıdır. Hep birlikte o sarayı kapatacağız. Türkiye’de işsizlik çok yüksek, en yüksek işsizlik Botan’da. Gençler iş bekliyor, o gençlere ne veriyor, kıraathane. Gençlerin ihtiyacı kıraathane değil. Sonra da ‘Kıraathane okuma evidir’ diyor. Sanki kendisi çok okumuş, bir de okuma evi açıyor. Kıraathane ile Türkiye gençlerini toplayacak, kek veriyormuş, insanlara vaat ettiği şeye bakın. Çayır vaat ediyor. Millet parkları yapacağız, insanlar gelip orada yuvarlanacak. Artık ne söylediğini bilmiyor. Bu ülkenin bütün kaynaklarını çarçur etmiş, tüketmiş, kendisi, ailesi, yandaş müteahhitleri ülkeyi soyup soğana çevirmiş, ülkenin geri kalanına çayır. Kendisinde söylüyor, OHAL diyor, ertesi gün kaldıracağım diyor. Şimdi bedelli askerliği getiriyor, gençler bunu istemiyor. Gençler kendi geleceğine sahip çıkmak istiyor. O yüzden herkesi HDP’ye davet ediyoruz, geleceğine sahip çıksın diyoruz. Tüm gençler haklarının peşinde koşacaklar. Gençlere kıraathane değil, iş olanakları oluşturulmalıdır. Uyuşturucuya değil, temiz bir geleceğe yönlendirilmelidir. Bu zihniyetten tüm gençlerle birlikte kurtulacağız. Biz özgürlük istiyoruz. 

 

Bu bölgede dolaşan bakanlar, insanlara cezaevi vaat ediyor. Bu bölgenin gelişmesi, huzura kavuşması, ürettiği zenginlikten pay alması için tarımın gelişmesi lazım. Ama böyle bir tarım bakanıyla değil, ne kadar bereketli toprak varsa öldürmüş, hayvancılığı bitirmiş. Hep beraber çiftliklerimizi kuracağız, birlikte ekeceğiz, birlikte yöneteceğiz. Yoksulluğa da, açlığa da birlikte son vereceğiz. Ülkenin tarım bakanı yüzünden koyunlar bile intihar ediyor. 

 

KADINLAR BU ZİHNİYETE OY VERMEYECEK

 

Oylar irademizdir, hiçbir zaman irademizden vazgeçmeyeceğiz. Cizre’de yüzde 85 almışız, Başkale diyor ki bizim rekoru kıramazlar, biz 97 alıyoruz diyor. O zaman Cizre’nin hedefi de 97 olsun. Bütün bu sorunları oylarımızla çözebiliriz. 24 Haziran’da güçlü bir şekilde çıkarsak, bütün sorunları çözebiliriz. Bu ülkenin en mağdur kesimleri gençler, kadınlar, esnaf. Tüm bu kesimler yan yana geldiğinde bu sorunları çözebiliriz. Kadınları, sosyal yaşamdan, çalışma hayatından çıkararak, kadınları yok saymakta. AKP iktidarı boyunca ülkede kadına yönelik şiddet, cinayet artmıştır. Kadınlar çalıştığı için işsizlik var diyor. Kadınlar bunu bizzat kendisi değiştirecek. Hiçbir kadın bu erkek egemen zihniyete oy vermeyecek. Bu ülkede emekliler var, 12 milyon emekli var. 8 milyonu çalışmak zorunda. Çünkü emekli ücreti açlık sınırı altında. Ayakta kalabilmek için çalışıyor. Emekliler insanca yaşamalı, çalışmamalı. Onların yerine iş bekleyen gençler var. Onlarda işe başlarken asgari ücret olarak en az 3 bin lira almalı. Böylece ücret ve gelir adaletsizliği son bulur. Bu adaletsizlik son bulursa, ülkeye huzur gelir. HDP iktidarında hem demokrasi hem de hakça bir yaşamı birlikte var edeceğiz. 

 

HEP BİRLİKTE MÜŞAHİT OLACAĞIZ

 

24 Haziran’a çok az zaman kaldı. Hep birlikte müşahit olacağız. Sandıklara sahip çıkacağız. Oyumuzu kullanıp evimize dönemeyeceğiz, oylarımızın takipçisi olacağız. Seçim sonuçları kesinleşene kadar oylarımızı takip etmeye devam edeceğiz. Kirli oyunları hep birlikte bozacağız. Bugün bize karşı oynanan bütün kirli oyunları bozmanın yolu, bu güçlü ve kararlı mücadeledir. Bunun en önemli istasyonlarından biri 24 Haziran’dır. 8 Temmuz’a kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ya Erdoğan rejimi ya demokrasi. Mutlaka kazanacağız, demokrasi kazanacak. Bu yüzden sandığa gittiğimizde bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye. Unutmayın sizler umudun yolcularısınız. Sizler yürüdükçe demokrasinin, barışın, huzurun yolu açılır. Dönen dönsün, biz dönmeyiz yolumuzdan. Serkeftin.”

 

Daha sonra milletvekilleri Aycan İrmez ve Leyla Birlik ile adaylarla birlikte onbinleri selamlayan Temelli, kentten ayrıldı. 

 

Yerel sanatçı Umut’un sahne almasıyla devam eden miting, Hivron’un seslendirdiği şarkılardan sonra sona erdi.