ANKARA - Sağ eli ve sağ bacağı olmayan hasta tutsak Şaban Kaygusuz’a dair daha önce “Tek başına cezaevinde kalamaz” kararı veren ATK, ikinci kararında ise durumunun hayatı için “Kesin bir tehlike” arz etmediğini belirterek tahliyesine gerek olmadığını savundu.
Şirnex’te 2018’de yaşanan bir çatışmada sağ elini ve sağ bacağını kaybeden Şaban Kaygusuz (26), gözaltına alınıp tutuklandı. Siirt Cezaevi’nden Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne sevk edilen Kaygusuz’a, Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 31 yıl hapis cezası verildi. Kaygusuz son olarak 20 Ekim 2021’de Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
HASTANE: CEZAEVİNDE KALMASI SAKINCALI
Bir süre burada tutulan Kaygusuz, çatışma nedeniyle eli ve ayağının yanı sıra vücudundaki diğer yaralar nedeniyle sık sık Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanenin sağlık kurulu, 3 Eylül 2019’da Kaygusuz hakkında düzenlediği raporda Kaygusuz’un mevcut durumda cezaevinde tutulmasının “Sağlığı açısından tehlike arz ettiği” tespitine yer verdi.
ATK: HAYATINI YALNIZ BAŞINA İDAME ETTİREMEZ
Hastanenin bu kararı sonrası, Kaygusuz'un avukatları söz konusu raporu Eylül’de Kaygusuz’un yargılandığı mahkemeye gönderdi. Mahkeme ise hastanenin raporunu 28 Kasım’da İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderdi. ATK bunun üzerine Kaygusuz’u 11 Aralık’ta muayene etti. ATK’nin 3’üncü İhtisas Kurulu, iki gün sonra Kaygusuz’a ilişkin rapor düzenledi. Kurul, bulgulara işaret ederek, Kaygusuz’un cezaevi şartlarında hayatını yalnız başına idame ettiremeyeceğini ve bir başkasına muhtaç olduğuna oy birliği ile kabul etti.
ATK RAPORUNA RAĞMEN TAHLİYE TALEBİNE RED
Bu gelişme üzerine Kaygusuz’un avukatları, tahliyesi için aynı mahkemeye başvuruda bulundu. Tahliye talebine dair karar oluşturan mahkeme, kararında ATK raporunu çarpıttı. Mahkeme ATK’nin, “Yalnız başına cezaevinde kalamaz” şeklindeki yanıtını oluşturduğu kararında, “Sanığın cezaevinde tek başına kalmasının hayatı açısından kesin bir tehlike teşkil ettiğine dair bir tespitin yapılmamış olması” şeklinde tanımlayarak, Kaygusuz’un tahliyesini engelledi.
AYNI KARARDA İKİ AYRI GÖRÜŞ
Rahatsızlığı nedeniyle Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Kaygusuz’a dair toplanan sağlık kurulu, 9 Mart 2021 tarihinde hazırladığı raporda ise Kaygusuz’un ağır sakatlık hali kapsamında olduğu, cezaevinde hayatını kendi başına idame ettiremeyeceğine karar verdi. Ancak aynı kurul, kararının devamında Kaygusuz’un mevcut durumunun hayatı için “Kesin bir tehlike” arz etmediğini, bu nedenle cezasının ertelenmesi ve tahliye edilmesine gerek olmadığını ileri sürdü.
FARKLI HASTANE FARKLI RAPOR
Kaygusuz, hastalıklara rağmen zorla 20 Ekim 2021’de Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Kaygusuz rahatsızlıklarından ötürü 14 Aralık’ta Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu hastane ise Kaygusuz’un cezasının ertelenmesine gerek olmadığını ve cezanın infazının sağlığını ve hayatını tehlikeye sokmayacağını iddia etti. Aynı hastane ayrıca Kaygusuz’un “R” tipi şeklindeki cezaevine nakledilmesini de istemedi.
YÜZDE 78 ENGELLİ RAPORUNA RAĞMEN…
Devam eden süreçte üç defa daha aynı hastaneye kaldırılan Kaygusuz'a dair düzenlenen hastane raporlarında ATK ve Diyarbakır’daki hastanenin aksine kararlar çıkması dikkat çekti. Kayseri Şehir Hastanesi, 6 Ekim 2022 tarihinde Kaygusuz hakkında yüzde 78 oranında engelli raporu verdi. Aynı hastane bir gün sonra ise “Hayatını yalnız başına idame ettirebilir. Cezasının ertelenmesine gerek yoktur” şeklide rapor hazırladı. 23 Mart 2023 tarihinde başka bir rapor düzenleyen hastane, bu raporda da benzer ifadeler kullandı.
ATK’Yİ DEĞİL HASTENEYİ REFERANS ALDI
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, tüm bu olup bitlere dair Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle 5 Aralık 2023’te Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Uysal, önergesinde Kaygusuz’un ATK raporuna rağmen neden serbest bırakılmadığını da sordu. Yakın zamanda Uysal’a yanıt veren bakanlık, ATK raporuna değinmeden Kaygusuz’un tahliye edilmemesi yönünde karar veren hastanelerin raporlarına işaret etti.
AYNI KURUL AYNI TUTSAK FARKLI KARAR
Uysal, bu raporlar sonrasında Kaygusuz’un tekrardan ATK’ye sevk edildiğini paylaştı. Uysal’ın verdiği bilgilere göre, Kaygusuz 12 Haziran 2024 tarihide ATK’ye sevk edildi. Muayene edilen Kaygusuz’a dair rapor hazırlayan 3’üncü İhtisas Kurulu, daha önce verdiği, “Cezaevi şartlarında hayatını yalnız başına idame ettiremez” şeklindeki kararından ayrı bir karar kurdu.
7 Ağustos’ta karar veren kurul Kaygusuz’un durumuna dair, “Sürekli hastalık durumu olmadığı, sakatlık hali niteliğinde olduğu ve kocama hali niteliğinde olmadığı” yönünde ifadeler kullanarak eski kararından caydı.
‘MERKEZİ’ BİR KARAR MI ALINDI?'
Uysal, ilk karar ile ikinci karar arasındaki süreye işaret ederek, bu süre zarfında tutsağın sağlık durumunda bir iyileşme olup olmadığına dair herhangi bir tespit yapılmadan aleyhte bir karar verildiğini söyledi. Uysal, “Kararlar sonrası infaz erteleme işlemi başlatılmasına rağmen sağlık kurullarının verdiği önceki raporların aksine merkezi bir karar alınmışçasına tersi raporlar verilmeye başlanmıştır” dedi.
'ATK SİYASALLAŞTI'
ATK'nin ikinci kararına tepki gösteren Uysal, “Mahpusun sağlık koşullarındaki iyileşmeden kaynaklanmadığını biliyoruz. Hipokrat yeminine sadık kalmayan hekimler ile siyasileştiği kadar emir talimat ile hareket eden ATK’dan kaynaklanmaktadır. Bakanlık ya da ilgili kurumları Kaygusuz’un sağlık durumu hakkında açıklama yapmaya davet ediyoruz. Aksi halde Kaygusuz’un sağlığı hakkında herhangi olumsuz bir gelişmeden bakanlığınız sorumlu olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘DÜŞMAN HUKUKUNDAN VAZGEÇİN'
Uysal, siyasi tutsakların yaşam hakkının hiçe sayıldığını belirterek, “Onları adeta ölüme sürükleyen bu uygulamaları kabul etmediğimizi bir kez daha belirtiyoruz. İnsan yaşamını ve insanlık onurunu hiçe sayan iktidarı, düşman hukuku uygulamalarından bir an önce vazgeçmeye, tüm kamuoyunu adaletten ve hukuktan yana tavır almaya çağırıyoruz” diye belirtti.
MA / Mehmet Aslan