AMED - ÖHD Amed Şubesi, 9 Ekim’de “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla gerçekleştirilen eylemde polisin kötü muamele ve işkence uygulamalarını raporlaştırarak, suç duyurusunda bulundu. 

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim komplosunun yıl dönümünde Amed’te yapılmak istenen protestoda polisin tutumuna ilişkin hazırladığı raporu paylaştı. 

 

ÖHD Amed Şubesi’nin sanal medyada paylaştığı raporda, 9 Ekim’de Koşuyolu Parkı’nda “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla yapılmak istenen basın açıklamasının Valilik kararıyla yasaklandığı hatırlatıldı. 

 

ZORLA BELGE İMZALATILDI

 

Açıklama yapmak isteyen kitlenin yan yana gelmesine dahi izin verilmediğinin ve çembere alındığına dikkat çekilen raporda, yaşanan ihlaller şöyle sıralandı: “Bir saati geçecek şekilde yurttaşlar öğlen güneşinin altında ablukada bırakılmış, kitlede yer alan kimi yaşlı yurttaşlar rahatsızlıkları sebebiyle çemberden çıkmak istedikleri halde çıkmalarına izin verilmediği gözlemlenmiştir. Valiliğin yasaklama kararı gerekçe gösterilerek kolluk tarafından alana girmek isteyen veya alanın etrafından geçen insanlara herhangi bir çağrı yapılmadan gözaltı işlemi yapıldığı gözlemlenmiştir. Gözaltı işlemine tepki gösteren yurttaşlara kolluk tarafından hakaret edilip kötü muamele uygulandığı tarafımızca gözlemlenmiştir. Bu gözaltı esnasında yüzlerce kişi saatlerce araçta kelepçeli bir şekilde bekletilip onur kırıcı muameleye maruz bırakılmışlardır. Gözaltına alınan yurttaşlar araç içerisinde bekletilirken üzerinde PKK/KCK yazılı bir yazının kendilerine okutulmadan herhangi bir bilgi verilmeden zorla imzalatıldığını aktarmışlardır.”

 

SAATLERCE SU VERİLMEDİ

 

Gözaltına alınma sonrasında da kötü muamelenin devam ettiğine dikkat çekilen raporda, şu tespitler yer aldı: “Gözaltına alınan yurttaşlar hastane işlemlerinden sonra nezarethanede değil, TEM Şube bahçesinde saatlerce gayri insani koşullarda bekletildiğini, 10 saati geçecek şekilde su ve yemek verilmediğini, avukatlarıyla görüşen kişilerden bu durumun öğrenildiğini, avukatların kendi imkânlarıyla dışarıdan su temin ettiklerini, çok sayıda kişinin kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını tespit etmiş bulunmaktayız. Kayıt dışı gözaltına alınanlar dışında, çoğu yaşı büyük yurttaşlar olmak üzere 105 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınanların tamamı ‘2911 sayılı Kanuna Muhalefet’ suçunu işledikleri gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile gözaltına alınmıştır.

 

ARAÇ İÇERİSİNDE DOKTOR KONTROLÜ

 

Gözaltına alınan yurttaşların ifade işlemleri aynı gün geç saatlerde başlamış, ifade işlemleri bittikten sonra 10 kişilik gruplar şeklinde hastane işlemlerinden sonra serbest bırakılmışlardır. Bu işlemler 10.10.2023 tarihinde sabah saat 08.00’e kadar sürdürülmüştür. 105 yurttaştan biri görevi yaptırmamak için direnme suçu iddiasıyla tutuklanmıştır. Serbest bırakılan yurttaşlar doktor kontrolü için Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesine götürülmüş ve doktor kontrolleri kolluk kuvvetlerinin aracı içerisinde İstanbul Protokolüne aykırı bir şekilde gerçekleşmiştir.”

 

HUKUK DIŞI UYGULAMA

 

Anayasada yer alan 34’üncü maddenin “barışçıl toplantı hakkı”nı tanımladığına dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi: “Basın açıklamasına katılım göstermek isteyen yurttaşların yargılanma tehdidi şeklinde gerçekleşen caydırıcı etkiye maruz bırakıldıkları gözlenmiştir. Basın açıklamasına katılmak isteyen kişilerin park alanına alınmaması, kitlenin parçalara ayrılarak saatlerce güneşte bekletilmeleri, hukuk dışı alıkonularak sonrasında gözaltı işlemi yapılması, ters kelepçe takılması, kolluk görevlilerince orantısız güç kullanılması hususları yaşanmıştır. Anayasanın 17/3. maddesi gereğince ‘kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.’ Kolluk görevlilerinin hukuk dışı bir şekilde, alana girişleri engellemesiyle birlikte, alıkoyma, ters kelepçe uygulaması, şiddet içerir eylemde bulundukları gözlenmiştir. 

 

GAZETECİNİN KAMERASI KIRILDI

 

Alanda bulunan ve mesleki faaliyetlerini yerine getirmek amacıyla çekim yapmak isteyen basın mensuplarının görüntü almalarına izin verilmemiş, basın kartlarına göstermelerine rağmen kalkanlarla, fiziki ve sözlü saldırılarla alandan uzaklaştırılmaya çalışılmış, bir basın mensubu kolluk tarafından darp edilmiş akabinde kolluğun basın mensubunun kamerasını kırdığı gözlemlenmiştir. 

 

KADINLAR TACİZ EDİLDİ

 

Gözaltına alındığı sırada birçok kadın yurttaş; erkek kolluk kuvvetlerince gözaltına alınmış ve kolluğun taciz ve cinsel saldırısına maruz bırakılmıştır.” 

 

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

 

ÖHD Amed Şubesi, aynı zamanda gözaltı sırasında yaşanan hak ihlalleri, kötü muamele ve işkenceye dair suç duyurusunda bulundu. ÖHD polisler hakkında, "İşkence, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve cinsel saldırı" suçlamalarıyla işlem yapılması talebiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.