SÊRT - Yeşil Sol Parti Milletvekili Sebahat Erdoğan Sarıtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride dikkat çekerek, “CPT başta olmak üzere uluslararası hukuk kurumları harekete geçmeli” dedi. 

 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan, 30 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukatlarının yaptığı görüşme başvuruları, “disiplin” adı altında verilen cezalarla engelleniyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Sêrt Milletvekilli Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Abdullah Öcalan şahsında Kürtlere tecrit uygulandığını belirtti. 

 

Sarıtaş, genel seçimlerin ardından yeniden yapılanma sürecinde yapılan yüzlerce toplantıda halkın en büyük talebinin Abdullah Öcalan’dan haber almak ve özgürlüğü olduğuna işaret ederek, tecridin son bulması gerektiğini söyledi. 

 

Sarıtaş, “Tüm sorunların çözümü için İmralı kapıları açılsın. Bu kapılar ne zaman açılsa, ekonomik ve hukuki anlamda bir çözüm yoluna gidilir. Şuna ülkede hukuk yok. Bir tiyatro oynatılıyor. Derhal İmralı kapıları açılmalı. Hem Kürt halkı için hem diğer haklar için tecrit biran önce sona erdirilmeli” diye konuştu.

 

Darbe döneminde hazırlanan anayasanın dahi uygulanmadığı bir süreçten geçtiklerini kaydeden Sarıtaş, “Halkın adalet olan inancı yok. Faşist darbenin ürünü olan anayasayı bile uygulamayan bir hükümet var karşımızda” dedi. Tecrittin kaldırılması ve Öcalan’ın özgürlüğü için dünyada bir mücadele ağı oluşturulduğuna dikkat çeken Sarıtaş, “Birçok ulus Sayın Öcalan’ın Ortadoğu için ne kadar önemli olduğunun farkında. Halklara armağan ettiği paradigmanın yaşamsallaştırılması talepleri var. Dünyanın birçok yerinde bu talep dile getiriliyor. Ortadoğu da gelişen krizin çözümü olarak Sayın Öcalan’ın geliştirdiği paradigmayı görüyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

‘MÜCADELE İLE TECRİDİ KALDIRMALIYIZ’

 

Ağırlaştırılmış bir şekilde devam eden tecride dair uluslararası hukukun sessiz kalmasına da tepki gösteren Sarıtaş, “CPT başta olmak üzere uluslararası hukukun biran önce harekete geçip, mutlak tecrit ile işkenceye dönüşen bu hukuksuzluğu sona erdirmesi gerekiyor. Kürt halkının imha ve inkarı üzerine kurulan bir kapitalist sistem var. Türkiye bunun bir parçası ondan kaynaklı tecrit uyguluyor, Kürtlere saldırıyor. Halklara düşen ise bu saldırılara karşı mücadele ağı oluşturma ve bu mutlak tecridi kaldırtmak” şeklinde konuştu. 

 

MA / Fethi Balaman