Türkiye’nin bağlı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) grupları ile birlikte Efrin’e dönük saldırılarını daha ilk gün “Türkiye’den bir işgal harekatı daha” manşeti ile duyurarak, önce Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın hedefi olan ardından da ırkçı grupların saldırısına maruz kalan Kıbrıs’ta yayın yapan Afrika Gazetesi, sonraki günlerde attığı manşetlerde de Efrin’le ilgili aynı çizgide yayın politikasını sürdürdü. Efrin’e dönük saldırılarda çocukların yaşamını yitirmesini ve Avrin Hastanesi’nin bombalamasını manşetten gören gazete, 19 Mart’ta yine bir gün öncesinde Efrin’de yaşananların yanı sıra Lefkoşa’daki Newroz kutlamalarına yapılan polis müdahale ile siyasetçilerin kutlamalara katılmamasını bir arada işledi. 

 

Gazete, “Tayyip Erdoğan’ın cihatçıları ve askerleri Afrin’e girerken, Kıbrıs’ta Newroz’a katılmayı hiçbir siyasi göze alamadı” üst başlığı ve “Yuh olsun” manşeti ile çıktı. 

 

‘AFRİN’DE KURTARILDIĞI İÇİN SEVİNEN TEK BİR KİŞİ GÖRMEDİK’

 

Efrin’de yaşanan son gelişmeleri ve ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Afrika Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent, ilk gün attıkları manşette olduğu gibi Türkiye’nin saldırılarını “işgal” olarak değerlendirdiklerini belirtti. Levent, 1974’de Kıbrıs, 2018’de de Efrin’de aynı şeylerin yaşandığını ifade etti. 

 

TSK ve ÖSO’nun Efrin sokaklarına girmesinin ardından yayınlanan fotoğraflara dikkat çeken Levent, “Ne görüyoruz. Bomboş sokaklar ve bomboş bir şehir. Bir bakıyoruz bir tank belediye binasının önünde. Alman leopar tankı. Meydandaki Demirci Kawa heykelini yıkmışlar. Newroz efsanesinin heykelini. Kültürlerini de yıkıyorlar. Afrin’de onları karşılayan hiçbir halk görmedik. Halbuki Erdoğan Afrin’e ‘özgürlük’ götürdüklerini, ‘kurtarıcı’ olarak gittiklerini söylüyordu. O zaman neden sokaklar boş? Neden ‘kurtarıcılarını’ karşılamadı hiç kimse? Çünkü gelenlerin terörist olduğunu, faşist olduğunu biliyordular. Canlarını kurtarmak için o insanlar başka yerlere göç etmek durumunda kaldılar” dedi.

 

KIBRIS’I HATIRLATTI

 

Kıbrıs’ta ise, halkın ilk geldiklerinde Türk askerini çiçeklerle karşıladığını ancak sonrasında olanları hep beraber yaşayıp, gördüklerini söyleyen Levent, şunları söyledi: “Kıbrıs’tan çıkmadılar bir daha. Yani Kıbrıs’taki ile büyük fark gösteriyor. Oysa ikisine de aynı argümanlarla girmişti Türk askeri. Burayı da kurtarmaya gelmiş, Afrin’i de kurtarmaya gittiğini söylemişti bütün dünyaya. Ama orada kurtarıldığı için sevinen tek bir kişiyi görmedik. Hiçbir fotoğrafta bu yok. Fotoğraflarda daha çok yağma görünüyor. Bu da Kıbrıs’ı hatırlatıyor. Evleri ve dükkânları yağmalıyorlar. Bunlar da Kıbrıslıların 44 yıl önceki hafızasını tazelemeye yeten görüntüler. Yağma ve talan. Kıbrıs’ta da aynı şeyi yapmışlardı.” 

 

‘SONUÇLARI TÜRKİYE İÇİN İYİ OLMAYACAK’

 

Levent, Kürtlere dönük tavrı ile dünyanın kendi başına yeni belalar açtığını söyledi. Bu açıdan Efrin’de yaşananların Türkiye için de iyi sonuçlar doğurmayacağını dile getiren Levent, “Bu çetecilerin güçlenmesini sağlayarak dünyaya nasıl kötülük yaptıklarını anlamaları gerekir. Türkiye de kendi başına belalar açmıştır. Erdoğan’ın, Türkiye’nin sınırlarını güvenlik altına almak istediği yönündeki gerekçesi asla geçerli değildir. Bu savaşın tek nedeni Erdoğan’ın kendi saltanatını sürdürmek istemesidir. Çünkü o bir diktatördür ve bütün diktatörler gibi sonunun ne olacağını görmüyor değildir” ifadelerini kullandı. 

 

‘DÜNYA, AFRİN’E SEYİRCİ KALDI’

 

Levent, bütün dünyanın Efrin’de yaşananlara seyirci kalmasını da eleştirdi. Rusya’nın Afrin’de, Türkiye’nin IŞİD’den devşirilmiş çetecilerle birlikte hareket ettiğini bile bile buna göz yumduğunu ve çanak tuttuğunu dile getiren Levent, yine Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin de aynı tavrı takınarak sınıfta kaldığını kaydetti. Levent, “tıpkı Saraybosna’da, Uganda’da olduğu gibi” hatırlatmasında bulundu.

 

‘İNSANLIK, KÜRT HALKINA ÇOK ŞEY BORÇLU’

 

Levent, son görüntülerle birlikte Efrin’de yaşananların Kürt ve Türk halklarının birlikte yaşam iradesine karşı olumsuz bir etkisi olacağının da üzerinde durdu. Efrin’in Suriye’de barışın korunabildiği ender bölgelerden biri olmasına rağmen, başlarına bombalar yağdırılan halkın hayatlarının darmaduman edildiğini ve göçe zorlandığına işarete eden Levent, Afrin’de yaşananların yalnızca Kürt halkının sorunu olmadığının altını çizdi.

 

Levent, “Artık bu bütün insanlığın bir sorunudur. Kürt halkı, barışçıl bir halktır. Kürtler dünyanın hiçbir yerinde bir terör faaliyetinde bulunmamıştır. Avrupa’da patlatılan bombaları Kürtler patlatmadı. Herhangi bir Kürt örgütü ne YPG ne PKK patlatmadı. Bunları IŞİD çeteleri patlattı. IŞİD’e karşı savaşı da Kürtler, Kürt direnişçileri verdi. Bunun için insanlık, Kürt halkına çok şey borçludur” dedi. 

 

Levent, birçok kentte 21 Mart’ta kutlanacak olan Newroz’u da şimdiden selamladığını belirtti. 

 

MA / Ahmet Kanbal