“Newroz Direniştir. Faşizme Karşı Halkların Baharıdır” şiarıyla düzenlenecek olan Newroz kutlamasının Manisa'daki adresi, Yunus Emre ilçesine bağlı Horozlu Mahallesi Kapalı Pazar Yeri. Muş, Ağrı ve Kars gibi kentlerden göç etmek zorunda kalan yurttaşların yaşadığı ilçede, komşuluk ilişkileri; dayanışmayla sürüyor. Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarından sonra yoğun gözaltı ve tutuklamaların yaşandığı ilde, dayanışmayı arttırdı. 

 

21 Mart'ta kutlanacak olan Newroz’a hazırlanan kadınlarda, hazırlıklarına günler öncesinden başladı. Kadınlar, giyecekleri kıyafetlerinden çocuklarının ve kendilerinin ellerine yaktıkları Newroz kınalarıyla alanda, Efrin’deki direnişi selamlamaya hazırlanıyor. 

 

'NEWROZ ATEŞİ EFRİN'İ AYDINLATACAK'

 

Newroz’un halklar için önemine dikkat çeken Güvercin Ünal (55), şimdiden bayram havasına girdiklerini dile getirdi. Ünal, giyecekleri yöresel kıyafetlerle ön sıralarda zılgıtlarla yerlerini alacaklarını belirtti. Newroz’da yüksek bir katılım beklediklerini ifade eden Ünal, coşkulu ve halklara kucak açarak baharın gelişini selamlamak istediklerini söyledi. 

Tüm baskı politikalarına karşı Newroz kutlamasına gidildiğini belirten Ünal, Dehak'ların olmadığı bir ülkede yaşamak istediklerini ifade etti. Newroz’a gidilirken Efrin'de sivil halkın katledildiğini dile getiren Ünal, “Yakacağımız Newroz ateşi, Efrin'i aydınlatacak. Hiçbir alanda savaş istemiyoruz. Newroz ateşini gür bir şekilde yakmalıyız ki Efrin'de iktidarların yaktığı ateşi söndürmeliyiz. Newroz’a da bu moral ve motivasyonla gitmeliyiz. Demirci Kawa'nın direnişi Efrin'de şekillenecek" dedi. 

 

‘KINALARIMIZ YAKTIK’ 

 

Muş’tan 42 yıl önce Manisa'ya yerleşen Hediye Yıldız (60) da, iktidarın baskı ve sindirme politikalarıyla insanları eve kapatmaya çalıştığını dile getirdi. Yaşadıkları mahallede yer yer ırkçı saldırılara da maruz kaldıklarını söyleyen Yıldız,  hiçbir zaman baskı ve saldırıların Kürtlerin birlik ve beraberliğini bozmadığını ifade etti. Şimdi ise komşularıyla birlikte Newroz kutlamaları için bir araya geleceklerini belirten Ünal, çocuklarıyla birlikte ellerine Newroz kınası yaptığını söyledi. Ne kadar baskı olursa olsun kültürlerinin kaybolmasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Yıldız, Efrin savaşını hatırlatarak, “Efrin'de özellikle Kürt halkı üzerinde savaş yürütülüyor. Yıllardır sürdürülen bir savaş bu. Kürt yerinden yurdundan edilmek isteniyor. Fakat biz buna izin vermeyeceğiz. Biz, barışı isteyen bir halk olarak Newroz gününde Efrin'deki kanın bir an önce durmasını isteyeceğiz" şeklinde konuştu. 

 

‘DEMİRCİ KAWA’DAN DİRENİŞ GELENEĞİMİZ VAR’

 

Zübeyde Tarlabölen (47) de, “Tüm halklar için güzelliklerin bağrında bir kelime" sözleriyle tanımladığı Newroz’un baharın müjdesi, direnişin sembolü, mücadelenin başlangıcı, halkaların özgürce yaşam ifadesi anlamlarına geldiğini kaydetti. Newroz’da Efrin halkı için alanlarda olacağını vurgulayan Tarlabölen, “Kürtler; nereye giderse de bir bütündür. Hiç bir zaman birbirlerinden kopmazlar, sitem eden bir halk olmamıştır. Kendilerine verilen her görevi baskı ve zulüm olsa da sonunda mücadele ederek yerine getirmişlerdir. Çünkü bizim Demirci Kawalar'dan bu yana bir direniş geleneğimiz ve kültürümüz var. Eğer kardeşlik, hak, hukuk, adalet, birlikte yaşam olanağı yaratmak isteniyorsa diğer halkların Kürtlerle empati kurması gerekiyor. Savaşın kazananı olmaz. Her açıdan tahribat verir. Biz Kürtler savaşı değil, her zaman barış için alanlarda haykıran bir halkız. Sadece Efrin'de değil, ülkeler arasında savaşı asla önermedik, talep etmiyoruz. Daima barıştan ve eşit koşullardan yanayız. Barış, birlik, beraberlikten kimseye zarar gelmemiştir. Ölen çocuklar yine benim ve komşumun çocukları. Gözyaşının rengi yoktur. Biz savaşı, çocuklarımızın ölmesini kabul etmiyoruz. Emeğimizin iktidara ait olmasını, onun sözleriyle karar vermesinden yana değiliz. Halkların kardeşliğine önem verilmesi kadınların emeğini, geleceğine saygı duyulmasını istiyoruz. İnanç, renk, dil, din fark etmeksizin tüm anneleri Newroz halayını çekmek için alanlarımıza davet ediyoruz” diye konuştu. 

 

‘NEWROZ’DA BARIŞ ÇEMBERİ OLUŞTURALIM’

 

Yılda bir gün kutlanan Newroz gününü sabırsızlıkla beklediklerini ifade eden Hasret Çetin (50) de, her yıl Manisa halkıyla bir araya gelip görkemli kutlamalar yaptıklarını kaydetti. Tüm renklerle bir araya geldiklerini dile getiren Çetin,  “Son zamanlarda renklerimizi soldurmaya çalışıyorlar; fakat başarılı olamıyorlar. Baskıların olduğu yerde halk daha çok tepkilerini dile getirmek için bir araya geliyor. İnsanlar, çocuklarını alıp alanları dolduruyorsa bu barışı istediklerini gösteriyor. Newroz’u bu yıl baskı altında karşılasak da  bir şekilde kutlayacağımıza inanıyorum. Çünkü biz sistemin bize dayattığı çizgiden değil, halkaların kardeşliğini isteyen bir halkız. Bu günlerde birbirimize daha çok sarılmalı ve kucaklamalıyız. Özellikle biz kadınlar, anneler çocuklarımızın geleceği için barıştan vazgeçmeyelim. Bu ülkede sadece tek bir halk yaşamıyor. Her dil, din, ırk, millet, renk yaşıyor. Çiçeklerin açtığı bir ülkede yaşamak için alanlarımızı barışa çevirelim. Newroz'da tüm haklarımızla birlikte barış çemberi oluşturalım" sözleriyle Newroz’a çağırdı. 

 

MA / Ayşe Sürme