İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu’nun 1 Mart 2018 verilerine göre, cezaevlerinde aralarında yüzde 92 engellilerin de olduğu 402’si ağır olmak üzere bin 154 hasta tutuklu bulunuyor.  Ağır hasta tutuklular arasında yer alan Hayati Kaytan’ın sağlık durumu hakkında hafta içerisinde Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde rapor düzenlendi.

 

'NEDEN SEVK EDİLDİ BİLMİYORUZ'

 

Kaytan'ın avukatı Alişan Şahin müvekkilinin 16 Şubat'ta Bolu Cezaevi'nden Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti. Kaytan'ın, 14 gün boyunca hastane hükümlü koğuşunda tetkiklerinin yapıldığını aktaran Şahin, müvekkilinin 8 Mart'ta Sağlık Kurulu'na götürüldüğünü ifade etti. Verilen raporda Kaytan'ın ne tek başına hücrede kalabileceğinin ya da kalamayacağının vurgulanmadığını dile getiren Şahin, "Hayati'nin elinde ve ayağında uzuv kayıpları olduğu ayrıca epileptik hastalığından kaynaklı iş gücü kaybı tespit edilmiş. Hayati’nin 2012 yılında Denizli Devlet Hastanesi’nde, 2004 yılında da Erzurum Devlet Hastanesi Adli Tıp Kurumu’ndan raporlarıyla çelişen veya bunlardan farklı bir tespit yok. Neden sevk edildi bilmiyoruz" dedi.

 

'AMAÇ KAYTAN'I TEK KİŞİLİK HÜCREYE ALMAK'

 

Şahin, müvekkili Kaytan'ın sevk talebi olduğunu fakat Bolu Devlet Hastanesi ve Tıp Fakültesi tarafından sevkinin uygun görülmediğini ama ardından ani bir şekilde Ankara Numune ve Eğitim Araştırma Hastanesi'ne gönderildiğini belirtti. Ani sevkin Kaytan'ın tek başına hücrede kalabilmesini sağlayacak bir rapor için yapıldığı yorumunda bulunan Şahin, "Aldıkları rapor bile Kaytan’ın tek başına hücrede kalmasına engel" dedi.

 

'10 DAKİKADA BİR UYDURMAK İŞKENCEDİR’

 

Kaytan'ın 1 Mart'tan sonra Sincan 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildiğini ve burada tek kişilik hücrede tutulduğunu aktaran Şahin, şunları söyledi: "Yaklaşık 13 gündür orada tek kişilik hücrede kalıyor. İlk bir hafta Hayati'yi yaşıyor mu yaşamıyor mu diye gardiyanlar 10 dakikada bir uyandırıyordu. Hayatından kendileri de endişe ediyor. Hayati, Sincan Cezaevi’nde 5 yıl kaldı, epileptik nöbetler geçirdi. Bunları en iyi bilen kurum olmasına rağmen maalesef 15 gündür tek kişilik koğuşta. Şimdi daha az periyotlarla Hayati’yi kontrol ediyorlar. Bu uygulamayı yapan cezaevi Kaytan’ı tek kişilik hücrede tutmak yerine bir odada tutmalıdır. Hayati bir epileptik nöbet geçirdiği zaman hayatını kaybetmesi durumunda bundan sorumlu idare olacaktır. Hayati'yi 10 dakikaya bir uyandırmak işkencedir.”

 

'6 AYDA BİR KONTROL EDİLMELİDİR'

  

Ağır hasta tutuklu Kaytan hakkında düzenlenen raporda, "Hasta epilepsi nedeniyle yüzde 15 maluldür. Hastanın sürekli tedavi altında tutulması gerekmektedir. Kontrollerinin hastanın stabil gitmesi durumunda 6-12 ay aralıklarla yapılması gerekmektedir. Cezasının infazına ilgili uzmanın bulunduğu bir şehirde devam edilmesi uygundur. Acil durumlar halinde en kısa zamanda beyin cerrahi uzmanı olan bir merkeze yönlendirilmesi gerekmektedir. Tümör takibi için beyin cerrahisi kontrolü gerekirken el ve ayak sekelleri için düzenli kontrol gerekmez kanaatindeyim. Hasta 2009 yılında oligodendrogliom nedeniyle opere edilmiş. Nöroloji tanı, opere intrakranial kitle ve epilepsi 2009 da opere olmuş yılda 3-4 kez nöbeti oluyormuş" denildi.

 

Raporun karar kısmında ise Kaytan'ın 3 ile 6 aylık periyotlarda nöroloji polikliniği kontrolü yaptırılması ve nöroloji uzmanının bulunduğu bir cezaevinde infazının uygun görüldüğü de yer aldı.

 

'TEK BAŞINA KALAMAZ RAPORU VAR'

 

2003 yılında Irak'a gitmek isterken Kuzey Suriye’nin Qamişlo kentinde yakalanan Kaytan, 13 Ağustos 2003 yılında Türkiye'ye teslim edildi. Sağ elinde önemli derece kayıp olan Kaytan'ın 2005 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan aldığı raporda, “Sadece sağ elin aktif olarak kullanılmasını gerektiren günlük ihtiyaçları karşılamada ileri derecede güçlük yaşayabileceği kanaatine varılmıştır” denildi. 15 Eylül 2005 tarihinde Ankara 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde odaya alınan Kaytan, 20 Ocak 2012 tarihine kadar 3 kişilik odalarda kaldı.

 

Kaytan'ın sağ elinde iş gücü kaybı, sol omzunda ise kurşun yarasından kaynaklı sıkıntılar var. Kaytan, 2009 yılında Ankara'da beyin tümörü ameliyatı geçirdi. Ameliyat sonrası kalan tümör artığı, 28 seans sonucu kurutulan Kaytan, 2009’dan bu yana kontrol ve tıbbi takibi yapıldı.

 

'BEYNİNDE KİSTLER MEVCUT'

 

Kaytan'ın 2014 yılında yapılan tetkiklerinde beyninde sağ frontal bölgede (eski ameliyat bölgesi çevresinde) yeni kistlerin oluştuğu görülürken, 2016 sonbaharında beynin sol bölgesinde de kistlerin oluştuğu öğrenildi. Kaytan, Ankara Numune Hastanesi’nde MR Beyin Cerrahi Servisi’nde ışın tedavisi gördüğü için Onkoloji (Radyasyon Onkolojisinin) de takip edilmesi gerekirken, 15 Temmuz 2016 tarihi sonrası Onkoloji servisine kontrole hiç götürülmedi. 28 Temmuz 2016'da Bolu'ya sevk edilen Kaytan, Bolu Devlet Hastanesi MR çektirmesi ardından hemen Bolu Tıp Fakültesine sevk edildi. Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi ise beyin MR’ına bakıp beynin her iki tarafında kistleri gördüklerinde, “Madem şimdiye kadar Ankara Numune Hastanesi takip etmiş, durumu en iyi onlar biliyor” diye, 2016 sonbaharında kendisini Ankara’ya sevk etti. 31 Temmuz 2017' de Ankara Numune ve Araştırma Hastanesine sevki yapılan Kaytan'a kelepçeli muayene dayatılırken, onkoloji servisine gitmek istemesine rağmen götürülmeden Bolu Cezaevi'ne götürüldü. Kaytan'ın kar yanığından kaynaklı sol-sağ ayak parmakları kesik, bel boyun fıtığı yanı sıra yüzde 60 engelli raporu da bulunuyor.

 

MA / Berivan Altan