MERSİN - Devletin kadın mücadelesini bastırmak amacıyla işkenceye başvurduğunu belirten SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, saldırılara karşı daha güçlü bir birliktelik kurarak kadın mücadelesini büyüteceklerini söyledi.
Son zamanlarda artan polis işkence vakaları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyesi Sevil Rojbin Çetin evinde gözaltına alınırken köpekli işkenceye maruz kalmasıyla bir kez daha gündeme geldi. Çetin’in maruz kaldığı işkence, kadın örgütlerine yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamaları değerlendiren Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, olayının münferit bir vaka olmadığını vurguladı.
‘EVRENSEL HUKUK KAİDESİNİ TANINMIYOR’
Yapılan köpekli işkencenin Çetin nezdinde bütün muhalefete baskının sonucu olduğunu belirten Yüce, “Bunu bir gözdağı olarak değerlendirmek gerekiyor. Uzun zamandır AKP-MHP erkek iktidarı kadın mücadelesini bastırmaya, kadınların kazanımlarını yok etmeye dönük birçok uygulamayla karşımıza çıkıyor. Bu işkence de bunun sonucudur. Hepimiz gördük insanlığın kabul edemeyeceği ve insan haklarına aykırı bir muamele söz konusu. Bunca işkenceye rağmen hala Rojbin gözaltında ve daha adliyeye de çıkarılmadı” diye konuştu. Çetin’e 26 Haziran “BM İşkence ile Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü”nde işkence yapılmasının tesadüf olmadığına işaret eden Yüce, böyle bir günde işkencenin yapılmasının iktidarın evrensel hiçbir hukuk kaidesini tanımadığının göstergesi olduğunu söyledi.
‘AKP KADININ ADINI YOK ETMEK İSTİYOR’
“Devlet, kadın mücadelesini ne zaman bastırmak istese kadınlara kötü muamele, taciz ve gözaltında işkence gibi hem kadınlık onurunu hem de insanlık onurunu zedeleyecek uygulamalara maruz bırakılıyoruz” diyen Yüce, “AKP-MHP erkek iktidarı kadınların gücünden, mücadelesinin büyümesinden ve kazanımlarından korkuyor. Bunları almak istiyor. Maalesef kadınları sadece bir sayı olarak görüyor. Birey olarak görmüyor. AKP iktidara geldiği günden beri kadının adını yok etmeye çalışıyor. Kadınların birey olarak varlığını ve politikada yer almasını yok etmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELE KRİMİNALİZE EDİLMEK İSTENİYOR’
Kolluk kuvvetinin çok umarsızca aleni bir şekilde hukuka ve insanlığa aykırı bir saldırı gerçekleştirdiğini kaydeden Yüce, “Birkaç hafta önce Rosa Kadın Derneği’ne yönelik baskında da gördük. Kadın arkadaşlarımız çocuklarıyla beraber gözaltına alındı ve bazıları tutuklandı. Gerçekten yaşam hakkını savundukları, 8 Mart eylemlerine katıldıkları ve kadınlara yönelik şiddete karşı çıktıkları için gözaltına alındılar. Dolayısıyla bunu kadın mücadelesine ve kazanımlarına dönük bastırma ve gözdağı olarak görmemiz gerekiyor” dedi. İktidarın son zamanlarda kadın düşmanı politikalarının ayyuka çıktığına dikkat çeken Yüce, “Rosa Kadın Derneği özellikle Diyarbakır’da çalışma yürüten bir kurumdur. Oradaki şiddetle, cinayetlerle ilgili mücadele veren ve kadınların güven duyduğu bir dernektir. Dolayısıyla iktidar bu derneğe saldırarak ilk kadın mücadelesini sekteye uğratmaya çalışıyor ikinci ise aynı zamanda Kürt düşmanlığını devam ettiriyor. TJA aktivistlerine yönelik ciddi bir baskı var. TJA ve kadın mücadelesini kriminalize etmeye çalışıyorlar. Kayyumlarla eş başkanlığa saldırı, kadın aktivistlerin gözaltına alınması Kürt kadın mücadelesini sekteye uğratmak için yapılan bir darbedir” diye konuştu.
BİNALARDA DEĞİL ALANLARDA
Rosa Kadın Derneği’ne baskın yapıldığı zaman Türkiye kadın hareketi, “Rosa Kadın Derneği bizim derneğimiz ve biz onun yanındayız. Ona karşı yürütülen herhangi bir baskı bize karşı yürütülmüş baskıdır” dediğini aktaran Yüce, “Biliyoruz ki Diyarbakır’da yürütülen kadın mücadelesi Muğla’daki kadın mücadelesiyle birlikte yürüyor, Muğla’daki mücadele Samsun’daki mücadeleyle bakışıp yürütülüyor. Biz kadınlar birbirimizden güç alıyoruz. Kadın mücadelesi aynı zamanda haklılığından güç alıyor. Bunun için Rosa Kadın Derneği, kadın mücadelesi yürüten bütün kadınların derneğidir. Kadın mücadelesi binalarda değil alanlardadır” diye belirtti.
Kadın mücadelesinin şimdiye kadarki baskılardan güçlenerek çıktığını dile getiren Yüce, Türkiye’de OHAL döneminde yaprak kımıldamazken, kadınların sokakları terk etmediğinin altını çizdi. Kadınların hiçbir zaman kazanımlardan vazgeçmediğini dile getiren Yüce, yapılan saldırılara karşı daha güçlü bir birliktelik kurarak kadın mücadelesini büyüteceklerini söyledi.
MA / Ömer Akın