Sendikalardan ‘normalleşme’ kaygısı 2020-05-22 19:15:07   ANTALYA - Antalya'da "normalleşme" sürecinde duydukları kaygıları kamuoyuyla paylaşan sendikalar, iktidarın toplumun sağlığı için acilen etkin sosyal politikalar üretmesini istedi. Antalya Tabip Odası, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Antalya Şubeler Platformu ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilciliği, "normalleşme" sürecinde turizm kenti Antalya için duydukları kaygılarını yayınladıkları yazılı açıklamayla kamuoyuyla paylaştı. Koronavirüs (Kovid-19) salgını devam ederken sağlık turizminin 20 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla başlatıldığı, koronavirüsten ciddi biçimde etkilenen 31 ülkeden hasta girişine izin verildiğine yer verilen açıklamada, Turizm Bakanlığı’nın “normalleşme” adımları hatırlatılarak, sağlık turizminin içinde birçok risk taşıdığı kaydedildi. ‘İKİ MAHALLE KARANTİNAYA ALINDI’ Virüsünün yayılım hızını azaltmak için bayram tatili boyunca evlerde karantina altında olacaklarının belirtildiği açıklamada, “Covid-19 olguları dünyanın birçok bölgesinde hem yeni olgu hem de ölüm sayılarında azalma ancak  bazılarında ise artış göstermekte. Ülkemizde de hastanelere başvuru ve yatan hasta sayılarında azalma, iyileşen hasta sayılarında artış görülüyor. Ancak bütün bunlara rağmen corona virüs pandemisi hala ciddiyetini koruyor. Üstelik yaşananlardan öğrendiğimiz kısıtlılıkların erken kaldırıldığı durumlarda 2’nci dalganın gelmesi mümkün. Sağlık bakanı Covid-19 ile mücadelede ikinci ve yeni bir döneme geçildiğini ve ‘Kontrollü sosyal hayat’ adı verdiklerini açıkladı. 11 Mayıs’ta alışveriş merkezleri, kuaförler ve berberler açıldı.  4 Mayıs 2020 tarihinden itibaren 7 ilde seyahat kısıtlaması kaldırıldı.  Seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla ilk 2 günde Antalya’ya 6000 aracın giriş yaptığı söyleniyor. Bugüne kadar bu sayı 60-70 binlerin üzerine çıktı. Antalya Valiliği hemen kısıtlaması olan illerden seyahat belgesi olmadan Antalya’ya giriş yapılamıyacağını duyurdu. Kent merkezinde iki mahalle bir hafta önce karantinaya alındı. Yeni infaz sisteminden yararlanarak tahliye edilen bir mahkumun 34 kişiye hastalığı bulaştırdığı açıklandı” denildi. 'SOSYAL POLİTİKALARI ÜRETİLMELİ' İktidarın “normalleşme” açılımlarının toplumun sağlığını korumaktan çok sermaye çevrelerinin desteklenmesi ve  döviz girdisi yaratmaya yönelik olduğuna işaret edilen açıklamada, “Hem salgınla mücadelede hem de salgının yarattığı devasa iş ve gelir kayıplarında kamusal hizmet ve Anayasa’nın sosyal devlet ilkeleri ihtiyacı önemini bir kez daha göstermiştir. Yönetenlere halkın sağlığının korunmasının bir insan hakkı olduğunu, işinin ve geçiminin korunması sorumluluğunu hatırlatıyoruz. Toplumun sağlığı için acilen etkin sosyal politikalar üretilmeli” diye belirtildi. “Virüsün bulaşma hızı ve boyutu, kontrol altına alınamamışken, normalleşme adı altında tedbirlerin gevşetilmesi, yeni sıçramalara sebep olabilecektir” denilen açıklamada, 3 kurumun sektörün açılmasıyla duydukları endişeler ve yaşanabilecek sorunlar da sıralandı. 'EVDE KAL ÇAĞRILARINA UYULMALI' Önlemlerin erken dönemde gevşetilmesinin yaratacağı sonuçların ayrıntılı bir şekilde tartışması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, fiziksel mesafeyi korumak, maske kullanmak, hijyen kurallarına ve “evde kal” çağrılarına uymaya özen gösterilmeye devam edilmesi gerektiği kaydedildi. Sağlık çalışanlarının, turizm alanında, müze ve ören yerlerinde çalışanların koronavirüs tarama testlerinin düzenli olarak yapılıp, kişisel koruyucu ekipman destekleri sağlanması gerektiğinin aktarıldığı açıklamada, "Salgına karşı bilim ve akıl ile mücadele etmeli, ekonominin ve piyasanın değil halkın ve toplumun ihtiyaçları ve sağlığı esas alınmalıdır. Bilim insanlarının ve sağlık meslek örgütlerinin önerileri doğrultusunda hareket edilmeli ve karar süreçlerinde yer almaları sağlanmalıdır" ifadelerine yer verildi.