Hukukçu Alataş: Devlet adalet sistemi tümüyle iflas etti 2020-04-05 09:16:00   ANKARA - Meclis Komisyonu’nda kabul edilen infaz düzenlemesini yorumlayan hukukçu Yusuf Alataş, “Salgın tehdidi altında bile eşitlik ilkesine uyulmuyorsa o ülkede ne hukuk ne de adalet kalmış demektir. Devlet adalet sistemi tümüyle iflas etmiştir” dedi.   AKP-MHP tarafından İnfaz Kanunu'nda değişiklik öngören 70 maddelik “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçti. Siyasi tutukluların kapsam dışı bırakıldığı bu düzenlemeye dair de tepkiler gelmeye devam ediyor.   İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı ve 46 yıllık avukat Yusuf Alataş, infaz düzenlemesini yorumladı. Türkiye’de geçmişten bu yana infaz düzenlemelerinde adli tutuklular ile siyasi tutuklular arasında büyük bir fark olduğunu belirten Alataş, “Bu sistem siyasi düşüncelerinden dolayı cezaevinde olan kişiler aleyhinde işliyordu” dedi.   İktidarın bu düzenlemeyi koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerinde nüfusu azaltmaya dönük adımları hızlandırmak için atıldığını hatırlatan Alataş, “Koronavirüsün yayılması halinde yaşam hakkını korumak amaçlanıyor. Amaç yaşam hakkı korunması ise bu herkes için eşit olarak geçerlidir. Ne anayasa da ne de uluslararası hukukta yaşam hakkı hiçbir nedenle bir ayrım söz konusu değildir. Dolayısıyla o zaman herkese eşit haklar ve imkanlar tanıması gerekir” diye konuştu.   ‘ADALET İFLAS ETMİŞTİR’   Yeni düzenlemeyle birlikte ağır suçları işleyenlerin yararlandığını ancak politik düşünceleri nedeniyle, muhalefet ettikleri için cezaevinde olan on binlerce siyasi tutuklu ve hükümlülerin yararlanmamasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Alataş, bunun “evet bizim yasamızda idam yok ama farz edin ki onları idam ettik” anlamı taşıdığını belirtti.   AKP-MHP’nin koronavirüs salgınını fırsata çevirerek, yeni düzenlemeyle çete üyelerinin serbest kalmalarını sağlayacağını vurgulayan Alataş, hiçbir suça bulaşmamış birçok insanın da cezaevinde kalacağını kaydetti.  Alataş, “Koronavirüs salgını tehdidi altında bile yaşam hakkı konusunda, eşitlik ilkesine uyulmuyorsa, o ülkede ne hukuk ne de adalet kalmış demektir. Sözün bittiği noktadır. Devlet adalet sistemi tümüyle iflas etmiştir” diye belirtti.   ‘DÜŞMAN HUKUKU’   Ceza hukuku, ceza infaz yasası, yargılama usulü gibi konularda yapılan tüm düzenleme ve değişikliklerde her dönem “nasıl olurda politik tutuklu ve hükümlülere daha ağır şartlar getiririz” mantığıyla hareket edildiğini aktaran Alataş, bugünde benzer bir süreçten geçildiğini ve bunun da tanımının “düşman hukuku” olduğunu vurguladı. Bugün Türkiye’de on binlerce tutuklu ve hükümlünün sadece düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde olduğunu anımsatan Alataş, “ Başka bir amaç yoksa eşitlik ilkesi uygulansın. Ne yazık ki Türkiye’de politik hükümlü ve tutuklular söz konusu olduğunda on yıllardır eşitlik kavramı tümüyle rafa kaldırılmış durumda” diye konuştu.    Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) muhaliflere karşı bir silah mantığı gibi kullanıldığı sürece hangi yasa, hangi düzenleme yapılırsa yapılsın adaletin sağlanamayacağını dile getiren Alataş, şöyle devam etti: “Adaletli bir ceza infaz düzenlemesi yapılmak isteniyorsa öncelikle ceza kanununda değişiklik yapmak lazım özellikle TMK’de değişim yapılmadığı sürece hukuksuzluk adaletsizlik devam edip, gidecek.”     TOPLUMUN FİKRİ ALINDI MI?   Meclis’te kabul edilen düzenlemenin topluma da sorulmadığına dikkati çeken Alataş, şunları söyledi: “Hiç kimse cezaevlerinde neler olduğunu, cezaevlerinde bulunanların yaşam haklarının korunması için hangi tedbirlere ihtiyaç olduğu konusunda bilgilendirilmiyor. Bu konuda yetkili görünen bilim kurulundan dahi bu konuda bir açıklama yapılmıyor. Dolayısıyla böyle olunca düzenlemeler siyasi tercihlere kalıyor. Cezaevlerinde 90 bin kişi bırakılacak ama ya peki geride kalanların yaşam hakkı söz konusu değil mi? Hani idam cezası kalkmıştı. Göz göre göre birilerinin yaşam hakkını almak idam cezası ile aynı sonucu doğurmaz mı? Bu konu kamuoyunda tartışılmıyor. Cezaevlerinde durum nedir? İhtiyaç denir? Bu ihtiyacın karşılanması için neler yapılmalı? Toplumun fikri alınmıyor. Parlamentoda yürütme hakim. Tek taraflı hazırlanıp, sunulup, onaylatılıp, çıkarılıyor.”   MA / Berivan Altan