Turan: İşimiz virüse kaldı 2020-04-05 09:11:09   MERSİN - Salgın sürecini iktidarın başından beri izleyip, gerçek vakaları gizlediğini dile getiren HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, “İşimiz virüse kaldı” diyerek, ülkedeki durumu özetledi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, koronavirüs (Kovid-19) salgına karşı iktidarın aldığı önlemleri ve uygulamalarını eleştirdi. Salgında gelinen aşamada her gün yaşanan ölümlü vakaların sorumluluğunun iktidarda olduğunu hatırlatan Turan, iktidarın basiretsizliği, halkı koronavirüse mahkum ettiğini söyledi.    'ÇÖZÜM NOKTASINDA BİR İRADE YOK'   İktidarın salgına dair gerekli önlem ve tedbirleri almayıp, sağlık örgütleriyle işbirliği yapmadığını vurgulayan Turan, salgının Türkiye'nin her yerine yayılmasına göz yumduğunu belirterek, "Bu kadar büyük bir pandemi söz konusu iken;  siz ülkenin en önemli potansiyelini barındıran bu örgütlere sırtınızı dönerek sorunu çözebilmeniz mümkün mü?" diye belirtti. Hükümetin salgına dair gerçekleri manipüle ettiğini ifade eden Turan, "Aslında pandemi ile iyi mücadele edilmediği, iktidarın vaka sayısını sistematik olarak gizlediği, bilimsel yol ve yöntemler kullanmak yerine partizanca bir anlayışın sağlık politikalarını belirlediğini hep beraber gördük. Çok somut iki örnek vereceğim. Bu iki örnek iktidar tarafından sürecin ne kadar basiretsizce yönetildiğini, daha doğrusu meseleyi çözmek noktasında bir irade sergileyemediklerini, atın önüne arabayı nasıl koştuklarını gösteriyor" diye konuştu.   'HALK SORUNU MESELESİ'   AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adlı pakete değinen Turan, paketin pandemi sürecinin ihtiyaçlarına uyan bir nitelik taşımadığını ve pandeminin her şeyden öte bir halk sağlığı sorunu olduğuna değindi. İktidarın, meseleyi halk sağlığı sorunu olarak görmeyip, sermaye birikim rejiminin korunmasına dönük tedbirler aldığını belirtti. Turan, şöyle devam etti: "Açıklanan paket meselenin ne ciddiyeti ile alakalı bir paketti ne de iktidarın meseleyi kavradığını gösteriyordu. Meseleyi bir halk sağlığı sorunu olarak görmenin olmazsa olmazı başta en yoksullar olmak üzere halkın geneline yönelik yaygın eşit, ulaşılabilir, parasız bir sağlık politikası ve sosyal politika oluşturmak idi. Hiç kuşkusuz böyle bir perspektif bir avuç sermayedarın çıkarlarına uygun hareket etmeyi değil halkın genelinin çıkarlarını gözetmeyi esas almalıydı. Örneğin doğal gaz, su, elektrik başta olmak üzere iktidarın temel İhtiyaçları ücretsiz hale getirmesi beklenirdi. Yine temel gıda maddelerinin ihtiyaç sahiplerine ücretsiz dağıtılması gereklidir.”    ‘SERMAYEYİ DEĞİL HALKI KORUYUN'   İktidarın yurttaşlara “Evde kalın” uyarısının tek başına bir şey ifade etmediğini de hatırlatan Turan, yurttaşların evde kalmalarının koşullarının sağlanması gerektiğini vurguladı. Turan, şunları söyledi: "Ücretli izin, iş garantisi, işten atılmalarının yasaklanması, mevsimlik işçiler başta olmak üzere bütün tarım çalışmalarında önlemlerin alınması gerekliydi. Bir salgın hastalıktan bahsediliyorsa mutlaka insanların aylarca evlerinde yaşayabilmelerinin ekonomik ve sosyal koşulları oluşturulmalıydı. Bu çağrının tek başına bir anlamı yoktur. İktidarın vazifesi çağrı yapmak değil çağrının hayat bulmasının koşullarını oluşturmaktır. Çalışmadan hayatını idame ettiremeyecek insanlara evde kal derseniz, bu virüsten değil açlıktan ölün demektir. İktidar bunları yapmak yerine sermaye sahiplerinin krizi en hafif biçimde atlatması için tedbirler geliştirildi. Bunu söylememin sebebi şu, soruna hangi zaviyeden baktığınız, sorunu çözüp çözemeyeceğinizin en önemli göstergesidir. Milyonları ilgilendiren bir halk sağlığı sorununda, sermayenin gözlüğünden bakarsınız görebileceğimiz tek şey sermayenin korunması olur."   ‘KÜRT DÜŞMANLIĞI TANIMIYOR’   Ülkede milyonlarca insanın can derdine düştüğü bir dönemde bile AKP'nin partilerine ait belediyelere kayyım atamayı durdurmadığını sözlerine ekleyen Turan, virüse rağmen Kürt düşmanlığını sürdüğünü dile getirdi. "Kürt düşmanlığı pandemi bile tanımıyor" diye devam eden Turan, sözlerini şöyle tamamladı: "İşimiz virüse kalmış demek istemiyorum ama durum ne yazık ki biraz böyle. Elbette diğer ülkelere yardım yapılabilir, yapılmalıdır. Ancak ülke içinde malzeme açığınızın bulunmaması, tüm tedbirleri alacak altyapıya sahip olmanız koşuluyla ve tribünlere oynamamak şartıyla. Cümle alem Türkiye’nin ne durumda olduğunu biliyor. Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeli kişisel koruyucu donanımı başta olmak üzere pek çok malzemenin eksikliğini çekiyor. Bu bilgileri bizzat alandan alıyoruz. Cumhurbaşkanı her konuda olduğu gibi bu konuda da kamu algısında manipülasyon yapıyor. Malzeme eksikliğimiz gerçeğini, dışarıya malzeme yardımı yapıyoruz hamasetiyle perdelemeye çalışıyor.”   MA / Ergin Çağlar