İnfaz düzenlemesi komisyonda görüşülüyor: Muhalefet ne diyor? 2020-04-03 20:03:23   ANKARA- Muhalefet, infaz düzenlemesine eşitlik ilkesine aykırı olduğu nedeniyle tepki gösterdi. CHP’li Alpay Antmen, “terör” suçları başlığında siyasi suçların yer almaması gerektiğini belirtirken, HDP’li Abdullah Koç ise “Tutukluların serbest bırakılması iktidarın sorumluluğundadır” dedi. İnfaz düzenlemesinde değişiklik öngören 70 maddelik  “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Adalet Komisyonu’nda başlayan görüşmeleri devam ediyor. Muhalefet partileri, teklifin eşitlik ilkesine aykırı olduğu yönünde eleştiri getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, teklifin yeterince tartışılmadığını belirtti. Bu durumun Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu söyleyen Antmen, gazetecilerin ve siyasilerin tutuklu ya da hükümlü halde tutulmasının hukuksuzluk olduğunun altını çizdi. Antmen, öncelikle “terör” suçları başlığı altında siyasi suçların yer almaması gerektiğini belirtti. ‘NEDEN YÜZÜNE KEZZAP ATILAN KADININ YANINDA DEĞİLİZ?’ Antmen, şöyle devam etti: “Düzenlemede siyasi mahpuslar, ‘tweet’ atan, yazı yazan, siyaset yapan kişiler yok. Bu konu hem demokrasiye hem de uluslararası arenada ülkemize zarar veriyor ve düzenlemeye eklenmemiş. Düşünce suçları, gazeteciler ve topluma kazandırılmasında mahzuru olmayan vatandaşlar için af çıkarılmasına karşı değiliz. Af eğer toplumsal barışı sağlamıyorsa, hukuksuzluğu önlemiyorsa ve vatandaşların tamamının gönlü razı değilse buna ‘af’ demek veya ‘infaz düzenlemesi’ demek bile doğru değildir. Neden düşünce suçlarını, siyasi suçları değil de sadece adi suçları buraya koyuyoruz? Neden yüzüne kezzap atılan genç kadının yanında değiliz. Af adil olmalı, af eşit olmalı, af toplumsal barışı sağlamalı.” HDP’Lİ KOÇ: TUTUKLULARIN SERBEST BIRAKILMASI İKTİDARIN SORUMLULUĞUNDA Teklifin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyleyen HDP Adalet Komisyon üyesi ve Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) demokratik ölçülerle ortadan kaldırılmadığı sürece hiçbir kanun ve düzenlemenin demokratik bir toplumun inşa edilmeyeceğini belirtti. Koç devamla şunları söyledi: “Terörle Mücadele Kanunu’nun, siyasal iktidarın elinde, toplumun tüm kesimlerine karşı kullanılan bir vasıta hâline dönüştürüldüğü açık bir gerçektir. Bütün dünyayı sarsan ve saran, kasıp kavuran ve pandemi olarak ilan edilen koronavirüs vakasından dolayı herkes risk altındayken en önemli risk alanı olan cezaevleri ciddi bir risk alanıdır. Birleşmiş Milletler, cezaevlerinin boşaltılması çağrısında bulunuyor. En azından TMK’nin kapsamına giren ve binlerce insanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında tutuklu olması ve aynı zamanda hükümlü mahpuslar düşünüldüğünde toplumsal barışın sağlanması ve zaruret hâli de gözetilerek kanun teklifinin kapsamının genişletilmesi kaçınılmazdır. Yaşam hakkının korunması, riske edilmemesi ve eşit yaklaşımla tüm mahpusların serbest bırakılması iktidarın sorumluluğundadır ve nitekim yapmakla yükümlü olduğu bir zorunluluktur.” ‘BERKİN ELVAN, ALİ İSMALİ KORKMAZ’IN KATİLLERİ TAHLİYE OLACAK’ CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, birçok hak savunucusu, gazeteci ve siyasetçinin cezaevinde olduğunu hatırlatarak, düzenleme ile birlikte birçok katliam davasındaki sanıkların tahliye olmasını sağlayacağını söyledi. Bülbül, Soma, Ermenek, Aladağ yurt yangını ve Çorlu kazası sanıkları ile katledilen Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz ve Abdullah Cömert gibi davalardan yargılananların tahliye edileceğine dikkat çekti. ‘GAZETECİLER CEZAEVİNDE’ CHP’li Utku Çakırözer de tutuklu gazetecilerin durumuna dikkat çekerek, “Gasp, yaralama faillerinin, çetelerin, uyuşturucu satıcılarının bir şekilde, infaz düzenlemelerinde değişiklik yaparak serbest kalmalarının önünü açacak bir düzenleme söz konusu. Oda TV yazarları Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Manisa’dan bir yerel muhabir Hülya Kılınç, Yeni Çağ yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam gazetesinden Ferhat Çelik, Ayhan Keser var. Şimdi, bu gazeteciler –biliyorsunuz konuyu ama bir hatırlatacağım- Libya’da şehit düşen MİT mensubumuzun cenazesini -ki ifşa olmuş bir konuydu, sosyal medyada olsun, Mecliste olsun- tekrar haber yaptılar diye yaklaşık bir aydan fazla süredir cezaevindeler” dedi. ‘AYRIMCILIĞA İMZA ATILMAK İSTENİYOR’ HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ise şöyle konuştu: “Cezaevinde kadınlar var, hasta tutsaklar var, çocuklar var ve bütün bunların yakınları bir şekilde, özellikle bu corona virüsü salgınından kaynaklı, bir beklenti içerisinde. Yani, dolayısıyla ‘Bu, halkın hassasiyeti.’ diyerek, belli insanları bunun dışında tutarak aslında bir ayrımcılık yapmak isteniyor ve bir ayrımcılığa imza atılmak isteniyor.” İYİ PARTİ’Lİ EREL: BU SORUMLULUĞU HİÇ KİMSE KALDIRAMAZ İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel de, mevcut düzenlemenin kamuoyunun vicdanında yer bulmadığını, aksine vicdanını kanattığını belirtti. Erel, cinsel suçlarla ilgili maddeye ilişkin konuşarak şunları söyledi: “Maddeye baktığımızda, şunlar değişildikten sonra cinsel dokunulmazlığa, cinsel saldırı suçlarına geliyor. Şimdi, buraya baktığımızda bu maddenin (c) fıkrasında 103’üncü madde sayılmıyor yani çocuğa karşı cinsel istismar, bu istismarcılar yarı oranında faydalanacaklar. Çocuğa cinsel istismardan dolayı suç işlediyse cezası var ama yetişkinlere böyle bir ceza öngörülmemiş burada. Yarın öbür gün bu boşluklardan faydalanıp çocuğa tecavüz eden insanlardan birkaç kişi tahliye olursa bunun sorumluluğunu hiç kimse kaldıramaz.”