Hekimlere yönelik baskıya tepki 2020-04-01 12:57:19   İZMİR - İzmir Tabip Odası, hekimlerin salgına ilişkin açıklamaları gerekçesiyle baskı gördüklerini belirterek, “Bilim insanlarının her açıdan korunup kollanması salgınla mücadelenin olmazsa olmazıdır” dedi.    İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, koronavirüs salgınına ilişkin değerlendirme yapan hekimlerin baskı görmelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, hekimlerin kullandığı ifadelerin hakaret içermediği gibi, bütünüyle temelsiz de olmadığını belirtti. Umre’den dönen yaklaşık 21 bin kişinin tamamına test yapılmadığı ve tamamının karantinaya alınmadığı, bu kişilerin Türkiye'nin çeşitli kentlerine dağıldığı bilindiği belirtilen açıklamada, Dokuz Eylül Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Barbaros Çetin’in bir gazetede “SARS’a 20 yıldır aşı bulunamadı, koronavirüs için bulunması imkânsız gözüküyor” başlığı ile yayınlanan demeçleri sebebiyle Üniversitenin öğretim üyesi hakkında yasal süreç başlatıldığı ifade edildi.     BİLİMSEL BİLGİ GEREKLİ   Bilimsel bilginin, şeffaflığın her dönemde olduğu gibi salgın döneminde de ne kadar önemli olduğu vurgulanan açıklamada, “İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak Uzm. Dr. Güle Çınar, Doç Dr. Yusuf Savran ve Prof. Dr. Barboros Çetin’in açıklamalarının halkı korku ve paniğe sevk edecek nitelikte olmadığını, asıl halktan gerçekleri gizlemenin ağır bir sorumluluğu olacağını belirtmek istiyor, bütün yöneticilerin içinden geçmekte olduğumuz zorlu süreçte bilim insanlarının görüş ve düşüncelerini açıklamalarının önündeki engelleri kaldırmak için çaba harcamaları gerektiğinin altını çiziyoruz” denildi.   İzmir’de geçtiğimiz hafta Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pandemi Kliniği sorumlusu Doç . Dr. Yusuf Savran, koronovirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle halkı bilgilendirici ve uyarılar içeren videosunu kişisel sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Yayınladığı video da "Vaka ve ölü sayımız İtalya'dan ilerde. Türkiye bu işin ciddiyetinin farkında değil. Lütfen evde kalın" diyen Savran, henüz çok geç olmadığının altını çizdi. Sosyal medyada yoğun olarak paylaşılan bu videonun yayınlanmasından kısa süre sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü bir açıklama yapmıştı.    Rektörlük açıklamasında, “Vatandaşlarımızı uyarmak amacıyla kaygı ve korkusunu farklı bir üslupla aktaran hocamızın bu konuda yanlış anlaşıldığını ve kendisinin de üzgün olduğunu buradan paylaşmak istiyoruz” denilmişti. Bunun ardından Yusuf Savran bir başka video yayınlayarak, "Eğer yaptığım açıklamalar paniğe neden olduysa devlet büyüklerimden ve halkımdan özür dilerim” demişti. Bunun benzeri bir olay 19 Mart tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleşmişti. Uzm. Dr. Güle Çınar, kurum içi lokal bir toplantıda kullandığı sözcükler nedeniyle özür dilemek zorunda bırakılmıştı.