‘Hükümetten sağduyulu bir yaklaşım bekliyoruz’ 2020-03-26 09:28:07 VAN - Üçüncü Yargı Paketi ile ilgili hükümetten sağduyulu ve tüm tutsakların da faydalanacağı bir paket beklediklerini söyleyen İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, TMK değişmedi sürece siyasi tutsakların bırakılmasının yolunun açılmayacağını belirtti.  İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, kononavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’ye yayılmasıyla birlikte cezaevlerindeki durumun endişe yarattığını, yaşanan bu endişeye rağmen meclis gündemine getirilecek olan Üçüncü Yargı Paketi’nin siyasi tutukluları kapsamamasının yaşam hakkının ihlali olduğunu belirtti.    ‘VİRÜS TÜM CEZAEVLERİNİ ETKİLER’   Virüs salgınının tüm toplumu etkisi altına almaya devam ettiğini hatırlatan Melet, salgının en kötü etkileyeceği yerlerinden başında cezaevlerinin olduğunu, bu nedenle en kısa sürede cezaevlerinde bulunan tutsakların serbest bırakılması gerektiğine işaret etti. Bunun için bir çok kez çağrı yaptıklarını hatırlatan Melet, “Cezaevlerinde salgının yaygınlaşması ya da salgının bulaşması orada bulunan bütün mahpusların, tutsakların hayatını etkileyecek. İktidar son günlerde virüsün yaygınlaşması ile birlikte hemen bir infaz düzenlemesi devreye aldı. Fakat bu ceza ve infaz indirimi de maalesef yine hukukta yaşatılan çiftçe standardı bir kez daha ortaya koyuyor. İktidar, düşüncesini ifade ettiğini için tutuklanan, siyasetçiler, gazeteciler ve bunlara benzer suç olmayan nedenlerle cezaevinde bulunan insanları bir tarafa bırakarak tam tersi topluma karşı suç işlemiş, topluma karşı sorumsuzluk yapmış, toplumun etik değerlerini çiğnemiş insanların salıverilmesini gündeme getirdi. Biz de hukukta çifte standartın olmayacağını, hukuğun bütün insanlar için eşit ve adil olması gerektiğini bir daha hatırlatmak istiyoruz.  Eğer bugün Türkiye'de bir ceza ve infaz indirimi olacaksa bütün tutukluların salıverilmesi gerekir” dedi.   ‘HASTA TUTUKLULAR ACİLEN BIRAKILMALI’   Öncelikle kanunların çıkmasını beklemeden hasta tutsakların derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Melet, “Türkiye cezaevlerinde 1470 hasta tutsak var.  Bugün Van Cezaevinde bulanan Mecit Aksoy'un bir eli yok, yine Fahri Karan KOAH hastası, Aydın Çubukçu’nun da gözleri görmüyor. ATK hasta mahpusların olduğunu ve bu hafta mahpusların aslında hastalıklarının ciddi olduğunu, yaşamsal olarak tehlike geçirdiklerini ve bundan sonrada cezaevinde devam edemeyeceğini çok iyi bildiği halde belgeleri hem kamuoyuna hem devlet yetkilileriyle doğru bir temelde paylaşmadığını düşünüyoruz. Aslında ATK Türkiye cezaevlerinde kaç hasta tutsağın olduğunu ve hastalıklarının ne olduğunu çok iyi biliyor ama bunu kamuoyu ve gerekli mercilere yansıtmada yetersizlik, hatta ikili oynadığını da burada dile getirmek istiyoruz” dedi.   ‘ÖNCE TMK DEĞİŞMELİ’   İmralı Cezaevi’nde tutulan PKK Lider Abdullah Öcalan’ın durumuna değinen Melet, “İmralı cezaevinde bulunan sayın Öcalan'ın durumu hakkında hiç kimsenin haberdar edilmemesi, ailesi ve avukatlarının görüşmemesi de burada aslında yaşam hakkının kısıtlandığını ve yaşam hakkının izole edildiğini gösteriyor. Burada AİHM’in de kendi rolünü yerine getirmediği gerçekliği de ortadadır. Bugün ceza ve infaz indirimi olacaksa başta TMK tekrar gözden geçirilmelidir. Aksi takdirde olabilecek ceza ve infaz indiriminde siyasi tutukluların yararlanamayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz” diye konuştu.    ‘HÜKÜMETTEN SAĞDUYULU YAKLAŞIM BEKLİYORUZ’   Gazeteciler ve siyasetçilerin derhal bırakılması gerektiğini belirten Melet şöyle devam etti: “Yaşam hakkını göz önünde bulundurmayan bir ülke bir hukuk sistemi aslında bu saatten sonra ne hukuktan, ne demokrasiden ne de insan haklarından söz edebilir. Bugün tüm dünyanın ortak sorunu olan virüs karşısında dünyanın bir çok ülkesi kendi cezaevlerinde bulunan mahpusları salıverirken Türkiye bu konuda atım atmıyor. Bu salıverilme bugün siyasal iktidarla ortak hareket eden MHP, Ergenekon ve ulusalcıların mantığıyla değil, tamamen insan haklarını gözeten ve hiç kimseyi ayırt etmeden, gazetecilerin de siyasi tutukluların da, düşünce ve ifade özgürlüğünden dolayı cezaevinde olan insanların da bırakılması gerekiyor.  Toplum vicdanının ancak bu şekilde rahatlayabileceğini düşünüyoruz. Bugün bütün toplumun, insanların ortak bir talebi haline dönüşmüş olan cezaevlerindeki insanlar bir an önce salıverilmelidir. Hükümetten bir an önce sağduyulu yaklaşmasını talep ediyoruz.”   MA / Cemil Uğur