'İnfaz düzenlemesi mahkumları değil, tüm toplum sağlığını tehdit eder' 2020-03-25 20:01:48 ADANA - Yargı paketi düzenlemelerinde siyasi tutukluların kapsam dışına bırakılmasının Anayasa'nın 10'uncu Maddesi'ne aykırı olduğunu belirten Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, "Salgın tehlikesi gerekçe olarak gösterilmekteyken ayrımcı bir infaz düzenlemesi yalnızca mahkumların değil tüm toplumun sağlığını tehdit edecektir" dedi. Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, İnfaz indirimiyle ilgili düzenlemeleri içeren 3’üncü Yargı Paketi ile birlikte 100 bin kişiye tahliye yolu açılırken, siyasi tutukluların kapsam dışı bırakılmasına ilişkin konuştu. 'ASLA KABUL EDİLEMEZ' Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 44 kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Küçük, salgın hastalık riski altında olan alanların başında cezaevleri geldiğini aktardı.  Küçük, “Cezaevleri mevcut olağan kapasitelerinin çok üzerinde bir doluluktadır. Yaklaşık cezaevinde bulunan 300 bin mahkum sayısı ile ülkemiz, Avrupa ülkeleri arasında, Rusya’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Koranavirüs ayrım gözetmeksizin her kesimden insana bulaşmaktayken, infazda da eşitsiz ve ayrımcı bir düzenleme asla kabul edilemez. Salgın tehlikesi gerekçe olarak gösterilmekteyken ayrımcı bir infaz düzenlemesi yalnızca mahkumların değil tüm toplumun sağlığını tehdit edecektir. Sosyal, demokratik hukuk devletinde bu durum mazur görülemez” diye belirtti. 'İCRAATA AF, DÜŞÜNCEYE CEZA' Küçük, İnfaz Yasası'nda yapılmak istenen ve esasen içerik olarak af niteliği taşıyacak bu düzenlemenin Anayasa'nın 10'uncu Maddesi'ne açıkça aykırı olduğunu vurguladı. Küçük, “Adil yargılanma ilkesinin son dönemde ihlal edildiği ve uygulanmadığı, Türkiye’de yargıya güvenin yüzde 20’lerin altına düştüğü bir ortamda, düzenlemenin kamuoyuna yansıdığı içerikle gerçekleşmesi; icraata 'af', düşünceye ise 'ceza' olacaktır” dedi. 'MAHKUMLARIN YAŞAMI DEVLETE EMANETTİR' Aralarında milletvekili, belediye başkanı, siyasetçi, gazeteci, avukat ve hak savunucularının "siyasileşmiş yargı düzeninin" mağdurları olarak "terörist" yaftası ile cezaevinde olduğuna değinen Küçük son olarak, "Cezaevlerindeki tüm tutuklu ve mahkumların yaşamı devlete emanettir. Sağlıktan kaynaklı bir durumda ayrım yapılması doğru ve adil olmayacaktır. Yapılacaksa bir düzenleme siyasi mahkumları da kapsayacak şekilde herkese uygulanabilecek bir düzenlemenin vakit kaybetmeksizin bir an önce hayata geçirilmesi yasal ve insani bir zorunluluktur. Tecavüzcüyü, istismarcıyı, uyuşturucu tacirini salıveren, ancak yargı düzeninin mağduru durumundaki siyasi mahkumları kapsam dışında tutan hiç bir af ya da infaz düzenlemesi toplumun beklentilerini karşılayamaz ve vicdanları rahatlatmaz” diye konuştu.