Bayındır’dan İmralı uyarısı: Kürt halkında her geçen saat kaygı yükseliyor 2020-02-29 10:03:33 DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesinin görüşme taleplerinin bir an önce karşılanması gerektiğinin altını çizen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Kürt halkında her geçen saat kaygı yükseliyor” uyarısında bulundu.  PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın tutulduğu İmralı Adası’nda 27 Şubat’ta çıkan yangın üzerinden 3 gün geçmesine rağmen yetkililerden henüz bir açıklama yapılmadı. Tutukluların durumunu öğrenmek için avukat ve ailelerin görüşme başvurularına da yanıt verilmedi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, yangına dair açıklama yapılmaması ve görüşme başvurularının yanıtlanmamasına tepki göstererek, hükümeti sorumluluğunu yerine getirmeye çağırdı.   İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamaların kamuoyunu tatmin etmediğini belirten Bayındır, açıklamayla kaygıların arttığını söyledi. Daha önce Öcalan’a yönelik benzer şekilde ciddi tehditlerin yaşandığını anımsatan Bayındır, yangınla Kürt halkında oluşan kaygıların her saat yükseldiğini vurguladı.   ‘SIRADAN YAKLAŞILAMAZ’   İmralı Adası’nda yaşanan gelişmelere karşı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının hassasiyetle yaklaşması gerektiğinin altını çizen Bayındır, Öcalan ve diğer tutukluların sağlık durumuna ilişkin bilgilendirme yapılması, aile ve avukatların görüşme sağlaması çağrısında bulundu. Hükümete seslenen Bayındır, “Sayın Öcalan’a yaklaşım ile sıradan bir insana yönelik yaklaşım aynı değildir" dedi.    ÖCALAN’IN ETKİSİ   Öcalan’ın Kürt halkı ve Ortadoğu halkları üzerindeki etkisine dikkat çeken Bayındır, “AKP-MHP iktidarı konuya ciddiyetle, hassasiyetle ve sorumlulukla yaklaşmalı. Nitekim Sayın Öcalan, hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da meydana gelen krizin, savaşın ve kaosun çözümüne ilişkin çok ciddi görüşleri var. Özellikle Suriye’deki son gelişmeler Sayın Öcalan'ın görüşlerinin ne kadar önemli olduğunu ve geleceğe dair fikir yürütme noktasında önemli bir yerde durduğunu bize göstermiştir. Nitekim 33 askerin İdlib'te yaşamını yitirmesi yönündeki bilgiler açıkçası barış, müzakere ve diyalog fikrinin Sayın Öcalan’ın fikri ve görüşleri etrafında tekrar ele alınması gerektiğini bize hatırlatmıştır” ifadelerini kullandı.    'GÖRÜŞLERİ HAYATİDİR’   Öcalan üzerindeki tecride değinen Bayındır, tecridin kaldırılmasıyla hem Türkiye'de yaşanan kaosu hem Ortadoğu'daki savaşının önüne geçilebileceğini vurgulayarak, “Ortadoğu ve Türkiye’de barışın çözümün ve bir arada yaşamını yol yöntemlerinin geliştirmesinin yolu Sayın Öcalan’dan geçmektedir. Bu konuda Öcalan’ın fikirleri, kamuoyuna sunduğu görüşleri hayati önemdedir. Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu’da 2013 yılındaki çözüm ve müzakere süreciyle bir barış ortamı sağlandı. Mevcut kaos ve krizden çıkmanın temel yol ve yöntemi olarak, biz de Sayın Öcalan'ın fikirlerinin esas alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu temelde hem yangına ilişkin hem de bundan sonraki kaotik süreçten çıkmanın yolu, Sayın Öcalan’dır. Bu nedenle tecrittin mutlak bir şekilde kaldırılması gerektiğini, avukatlarıyla sistematik bir şekilde diyalogda olması gerektiğini ve müzakere masanın tekrardan kurularak, Öcalan’ın aktif rol oynaması gerektiğini ifade ediyoruz" diye konuştu.   ‘BASKI KURMAYA DEVAM EDECEĞİZ’   Kürt halkı ve Türkiye halkların da duyarlılık çağrısı yapan Bayındır, şunları söyledi: “Sayın Öcalan'ın sağlıyla ilgili halkımıza açıklayacağımız doyurucu bir bilgi elimize ulaşmış değil. Bizim halkımızdan beklentimiz; bu konuda çok hassasiyetle ve duyarlı bir şekilde yaklaşmaları. Biz konunun takipçisi olacağız. Aynı zamanda halkın talepleri doğrultusunda gerekli mercilere baskı kurmaya devam edeceğiz. Konuyla ilgili bilgilendirme açıklamaları yapacağız. Halkımız da bizim dışımızda yapılacak herhangi bir açıklamaya itibar etmesin.”   MA / Mehmet Şah Oruç