TJA’dan Öcalan’ın özgürlüğü için ortak mücadele çağrısı 2020-02-14 11:06:22 DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için ortak mücadele çağrısı yapan TJA, Öcalan'a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin toplumun ve kadının özgürlük, hak arayışı, mücadele, örgütlülük ve demokrasinin engellenmesi olduğunu belirtti.    Özgür Kadın Hareketi (TJA), PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın devletlerarası komplo sonucu Türkiye'ye getirilmesinin 21'inci yılında, yazılı açıklama yaptı. Komplonun tarih boyunca iktidarların varlıklarını sürdürmek, baskı politikalarını hayata geçirmek için başvurduğu yöntemlerin başında geldiğini, bu yöntemin yüzyıllardır Kürt ve Ortadoğu halklarına karşı iktidarlar tarafından kullanıldığının belirtildiği açıklamada, Türk devletinin tarihsel süreç boyunca Kürt inkar ve imhasına yönelik geliştirdiği yöntemlerin başında uluslararası komplonun geldiği vurgulandı.    ‘GLADYO PLANI’   Açıklamanın devamında şunlara yer verildi: "1925'de Şêx Seîd, 1930 Ağrı ,1937 Dersim ve daha yüzlerce  komplo söz konusudur. 20’nci yüzyılda da büyüyen Ortadoğu halk direnişlerinin öncüsü olan Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı, mücadeleyi bitirme, Ortadoğu'da savaş ve soykırımları derinleştirme amacıyla, 15 Şubat 1999'da Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'a karşı uluslararası komplo gerçekleştirilmiştir.15 Şubat devletler arası komplonun bir NATO gladio planı olarak Ortadoğu'ya müdahalesinin başlangıcı olduğu ve Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tasfiyesinin hedeflendiği derinleşen savaşlar, halkların maruz kaldığı soykırım kıskacında açığa çıkmaktadır. Komplo devletler arası konsept ve proje olarak gelişmiş ve yıllar içinde çeşitli aşamalar şeklinde sürekli devrede tutularak  sürdürülmüştür.    Ancak gelinen noktada 3’üncü dünya savaşının Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyaya yayıldığı bir dönemde Sayın Abdullah Öcalan’ın, beş bin yıllık ataerkil devlet sistemine ve kapitalist uygarlığın faşist ulus devlet sistemine alternatif olarak geliştirdiği demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü, konfederal sistem Kürt halkı ve Ortadoğu halkları için bir çığır açmıştır. Bu çıkış, Kürt halkının özgürlük mücadelesini evrensel ve bölgesel öncülük noktasına taşımıştır. Rojava devrimi bunun somutudur. Rojava devrimiyle Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Ortadoğu'nun en ücra köşelerine kadar yayılmış, üniversitelerde demokratik konfederal sistem ders haline gelmiş ve kapitalist sisteme  alternatif yaşam sistemi olarak kabul görmüştür. Komplonun 21’inci yıl dönümünde egemen sömürgeci kapitalist güçler, Ortadoğu ve Kürdistan da bitişi ve çöküşü yaşamaktadırlar. Tarih bir kez daha ortaya koymuştur ki Sayın Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesi içinde bulunduğumuz 21'inci yüzyıl özgürlük ruhu, zihniyeti ve toplumsal kimliğidir.    ÇÖZÜM ARAYIŞLARINDAN VAZGEÇMEDİ   Sayın Abdullah Öcalan yaşadığı ağır tecrit koşullarına rağmen Kürt sorunun barışçıl ve demokratik siyaset temelinde çözüm arayışlarından asla vazgeçmemiştir. Çözüm anlayışını ortaya koyarken barışın onurlu olmasını, devletin demokratik iradeyi tanımasını, siyaset tarzı ve dilinin demokratik uzlaşı ve özgür siyasetle işletilmesini yine yerel çözümün evrensel çözümü kapsaması gerektiğini ortaya koymuştur. Demokratik siyasal çözümün öncü gücü olarak da özgür kadın sistemini belirlemiş bu sistemin etrafında inşa edilecek ahlaki ve politik toplumla demokratik siyasetin yapılabilineceğini dile getirmiştir. Toplumların özgürlüğünün kadınların özgürlüğünden geçtiğini belirtmiş, geliştirdiği demokratik konfederal sistemin ana mekanizmasına özgür kadını koymuştur. Kürt halkına ve diğer halklarla yine her görüşmesinde mutlaka ele aldığı kadın özgürlük güçlerine bu temelde rol ve değer yüklemiştir.   15 Şubat 1999’da Kürt halkının özgürlük mücadelesini ve onun şahsında dünya ezilen halklarının devrimci umutlarını tasfiye etmeye çalışan zihniyet, bugün tüm tasfiye, tecrit ve siyasal soykırım politikalarına inat büyüyen Türkiye, Ortadoğu, dünya devrimsel yürüyüşünü aynı kararlılıkla bitirmek istemektedir. Dolayısıyla komplo lanetine verilecek en tarihi yanıt da Sayın Öcalan’ın bölge ve dünya halklarına armağan ettiği Demokratik Modernite-Demokratik Ulus paradigmasının vücut bulduğu direniş ruhu ve Rojava kadın devriminin savunulmasıdır.    ÖCALAN İÇİN ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI   Faşist- gerici AKP-MHP ittifakına karşı, halkların demokratik ittifakını kurarak, birlik ve beraberlik ruhuyla mücadeleyi yükseltmelidir. 15 Şubat uluslararası komplonun artçı komplolarına karşı direnmenin ve bütün demokratik kazanımlarımızı koruyup geliştirmenin başka da yolu yoktur. Çok iyi bilmekte ve inanmaktayız ki, 15 Şubat uluslararası komplo, Kürt halkına ve tüm demokrasi savunucularına karşı Sayın Öcalan'ın şahsında gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla Sayın Öcalan özgür olmadan komplonun gerçek manada boşa çıkartıldığını düşünmek mümkün değildir. Sayın Öcalan'ın özgür olması ve özgür koşullarda önderlik yapması, Kürt halkının ve demokratik güçlerin özgürlüğü ile eş anlamlı olup vazgeçilmez ve ertelenmez mücadele nedenimizdir. Barışın da çözümün de anahtarı budur.   AÇLIK GREVLERİ   2018 Kasım'dan itibaren Leyla Güven öncülüğünde başlatılan ağır tecride karşı 'Tecridi kıralım faşizmi parçalayalım' şiarıyla başlayan akabinde binlerce kişinin dahil olduğu ve şahadetlerin gerçekleştiği 2019 Mayıs ayına kadar devam eden büyük açlık grevleri direnişleriyle, uygulanan ağır tecrit zinciri kırılmış ancak savaşla kendini ayakta tutan AKP-MHP faşist koalisyonu tekrar ağır tecrit politikasını devreye koymuştur.   MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ   Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan ağırlaştırılmış tecrit toplumun ve kadının özgürlük, hak arayışı, mücadele ve örgütlülüğünün, demokrasinin engellenmesidir. Bu bağlamda Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kırmak başta kadınlar ve Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halklarına barış ve birlikte özgür yaşam umudunun önündeki engellerden birini kırmak olacaktır. Başta kadınlar olmak üzere tüm demokratik güçleri tecridin kırılması ve Kürt halk önderinin özgürlüğü için ortak mücadeleye davet ediyoruz."