Öğrenciler:Üniversite ve KYK yönetimi şirket gibi çalışmasın 2020-01-24 18:19:20   İSTANBUL- Taleplerini dile getirmek için Fatih KYK Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri,  “KYK'dan aldığımız 550 lira ne üniversitedeki restoranımıza, ne yurt ücretlerine, ne doğalgaza, ne elektriğe, ne de suya yetiyor” diyerek, üniversite ve KYK yönetimlerinin şirket ve holdingler gibi çalışmaması talebinde bulundu. Sosyalist Gençlik  Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla bir araya gelen üniversite öğrencileri, üniversite ve yurt yönetimine taleplerini dile getirmek amacıyla Fatih’te bulunan Kredi Yurtlar Kurumu (KHK) Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Ranta, talana, şirkete değil; öğrenciye bütçe”, “KYK borçları silinsin, kredi kaldırılsın, burslar arttırılsın, yurt fiyatları düşürülsün” pankartlarının açıldığı ve yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaşamına son veren Sibel Ünli’nin fotoğraflarının taşındığı açıklamada sık sık, “Müşteri değil öğrenciyiz”, “Depresyon değil, kapitalizm öldürür” sloganları atıldı. Basın açıklamasını SGDF üyesi Azze Deniz Akşar okudu. ‘AKLIMIZLA ALAY EDİLİYOR’ Sermayenin içinde bulunduğu ekonomik krizin giderek derinleştirdiğini söyleyen Akşar,  dayatılan ekonomik krizin sonuçlarının ise işçi, emekçi, öğrenci ve kadınlara ödetilmeye çalışıldığını belirtti. Akşar, “Sadece  bir yılda doğalgaza yapılan zam oranı yüzde 53 iken elektriğe ise yüzde 40 zam yapıldı. Tüm bu zam, işsizlik, talan tablosunu ise siyasi iktidar, zamma ‘indirim oranı değişikliği’  diyerek, ‘tersine büyüyoruz’, ‘bir mermi ne kadar haberiniz var mı?’ gibi açıklamalarla aklımızla alay ediyor ve  halkı manipüle etme çabaları ile geçiştirmeye çalışıyor. Yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenenler ise ucuz iş gücü olarak kullanılan üniversite öğrencileri. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de üniversitelerin şirketlere kar amaçlı kuruluşlara dönüştürülmeye çalışılıyor. Üniversitelerde ücretsiz hizmet için bütçe alan siyasi iktidarın gölgesi, rektör görünümlü atanmış CEO’lar, yurt fiyatları gündem olduğunda ekonomik krizi bahane ederken, bizden kesilen ve alınan paralar ile Kanal İstanbul gibi milyon dolarlık, üstelik ekolojik yıkım projelerine kollar sıvanıyor. Tüm bu zam, vergi, enflasyon kıskacı içerisinde KYK'dan aldığımız 550 lira ise ne üniversitedeki restoranımıza, ne aldığımızın en az yarısı değerinde olan yurt ücretlerine, ne doğalgaza, ne elektriğe, ne de suya yetiyor” sözleriyle tepki gösterdi.  ‘GEÇİNEBİLMEK VE YAŞAMAK  İSTİYORUZ’ Yurt fiyatları ile verilen ücret arasındaki farkın devlet yurtlarını kâr amacı güden kuruluşlar haline getirdiğini belirten Akşar, dayatılan ekonomik krizin en son Sibel Ünli, Mehmet Ali, Nazlıcan gibi bir çok kişinin yaşamına son vermesine neden olduğunu anımsatarak şu taleplerde bulundu: “Yurt fiyatlarının azami ölçüde ihtiyaçların karşılandığı şekilde düzenlenmesini, kredilerin kaldırmasını, bursların arttırılmasını, KYK borçlarının silinmesini talep ediyoruz. Biz daha üniversite okurken borcumuzu nasıl ödeyeceğimizi düşünmek istemiyoruz. En temel haklarımız olan barınma, ulaşım ve beslenme hizmetlerinin ucuz ve kaliteli olmasını istiyoruz. Ucuz ve nitelikli hizmet istiyoruz. Üniversite ve KYK yönetimlerinin şirket ve holdingler gibi değil kamu yararına uygun çalışan kamu kuruluşları gibi çalışmalarını istiyoruz. Geçinebilmek istiyoruz ama her şeyden önce yaşamak istiyoruz.” Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.