YHT kaza davası mahkeme başkanı: Kimse bu davayı almak istemez 2020-01-24 17:40:57   ANKARA- YHT kazası davasında tepki çeken ifadelerini sürdüren mahkeme başkanı, yaşamını yitiren makinistlerin avukatı Adem Kaplan'ın, "Reddi hakim talebinde bulunacağız" demesi üzerine "Kimse bu davayı almak istemez" dedi. Duruşma 16 Mart'a ertelendi. Ankara’da 13 Aralık 2018 tarihinde 9 kişinin yaşamını yitirdiği Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazasına ilişkin 10 sanık hakkında “Birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ikinci duruşması Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Müştekilerin ifadeleri ile devam edilen duruşmada, kazada yaralanan Murat Demirci, işi gereği Konya’ya gidip gelmek durumunda kaldığını ifade ederek, kazanın ardından otobüs ile seyahat etmeye başladığını belirtti. ‘BAKAN NUMARASINI VERDİ AMA ULAŞAMADIM’ Kazanın ardından hastaneye kaldırıldığını ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin kendisini ziyarete geldiğini kaydeden Demirci, “Bakan telefon numarasını verdi ama kendisine daha sonra ulaşamadım. Helallik istemenin bir ahlaki değer olduğuna inanıyorum ama hiçbir şekilde ilgili kurumlardan bir açıklama olmadı” dedi. İnsan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gördüğünü ifade eden Demirci, tüm sorumlulardan davacı olduğunu kaydetti. ‘GÜVENİLİR OLMADIĞINI KAZADA ÖĞRENDİM’ Kazada yaralanan Nurgül Latin ise kazadan iki yıl önce işi gereği yine Konya’ya gittiğinde trenin belli bir yerde geri geri gittiğini söyledi. O an trenin makası kaçırdığını düşündüğünü ifade eden Latin, mahkeme başkanının, “Bunu neden anlatıyorsunuz?” demesi üzerine Latin, “Bunlar daha önce de olan şeylerdi o yüzden. Ben Devlet Demir Yolları’nda hizmetin doğru verildiğini düşünerek, güvenerek alıyordum. Ancak demir yolunun güvenilir olmadığını kazada öğrendim. Birileri görevini yapmamış. Kimlerin buradan hesap vermesi gerekiyorsa getirilsin. Sorumluluklarını almalıydılar. Ben görevimi yaparken en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.   ‘EMRİ VERENLER YARGILANSIN’ Kazada yaralanan bir diğer müşteki Saldıray Günal ise, bir önceki duruşmada sanıklardan bazılarının, “Kural varsa kaza olmaz, kaza olduysa kural yoktur. Makasçı makası unutursa risk analiz ne yapsın?” dediklerini hatırlattı.  Günal, “Burada bulunmamızın sebebi ölüleri geri getirmek ya da suçluların hapiste çürümesi için değil, bizden sonra böyle bir kazanın meydana gelmemesi, başka insanların ölmemesidir. Burada binlerce insanın canının bir makasçıya emanet etmek büyük bir güvenlik zafiyeti. Emri uygulayanın değil verenlerin yargılanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. Kazada yaşamını yitiren Makinist Hulusi Böler’in eşi kazaya sebebiyet veren kurum, kuruluşlardan, iddianamede adı geçen geçmeyen tüm üst düzey yöneticilerden şikayetçi olduğunu aktararak, “Bu salonda üst düzey yöneticilerin de yargılandığını gördüğümüz zaman acımız dinmeyecek ama adalet tecelli edecek” şeklinde konuştu.  MAHKEME HEYETİ: HİÇ KİMSE BU DAVAYI ALMAK İSTEMEZ Ardından söz alan kazada yaşamını yitiren makinistlerin aile avukatı Adem Kaplan ise katılım talebinde bulundu. Katılım talebinin kabul edilmesinin ardından reddi hakim talebinde bulunacağını beyan eden Kaplan’a mahkeme başkanı, “Reddi hakime ne kadar meraklısın. Hiç kimse bu davayı almak istemez” dedi.   MAKİNİST: BİR KAZA DAHA OLDU Kazaya karışan kılavuz treninin ikinci makinisti Kenan Günay, kaza günü birinci makinistin YHT kumanda merkezinde bulunan trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ile görüştüğünü ve Ankara tarafından bir hızlı trenin çıkacağının bildirildiğini, bundan dolayı 75. Yıl Hipodrumu'nda trenin durdurulmasını ardından iletişime geçileceğini bildirdiğini ifade etti. Kazada geçirdiği travmadan dolayı kaza anını hatırlamadığını aktaran Günay, "Kazadan sonra 19 Eylül 2019 tarihinde bir kaza daha oldu. Haberlerde çıktık. İki meslektaşım öldü. Ben TCDD ikinci bölge müdürlüğü personeliyim. YHT TCDD’de 8’inci bölge müdürlüğüne bağlı. YHT bölgesindeki kılavuz görevini oranın görevlileri yapıyor. İkinci bölgenin çalışanı olarak burada görev almamız bizim yükümlülüğümüz değil. Kurumun yaşanan kazalardan ders çıkarıp gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Tüm sorumlulardan şikayetçiyim" dedi. TCDD DAVAYA KATILMA TALEBİNDE BULUNDU Kazada yaşamını yitirenlerin yakınları ve yarılı kurtulanların ifadelerinin ardından TCDD Genel Müdürlüğü'nün avukatı Mustafa Öğrencik, TCDD Taşımacılık A.Ş Genel Müdürlüğü avukatı  Selma Doman, kazada zarar gören olarak davaya katılma talebinde bulundu.  AVUKATLAR: TALEP REDDEDİLSİN Katılma taleplerine ilişkin sanık avukatları beyanda bulundu. Tutuksuz yargılanan sanık Sinan Yavuz'un avukatı Erdem Elvan, TCDD'nin katılma talebine, “Vicdan ve aklımızla alay etmektir" diyerek karşı çıktı. Sadece kazadan maddi olarak zarar görenlerin katılma talebinde bulunabileceğini kaydeden Elvan, "Burada bir zarardan bahsedemeyiz. Devlet, üzerine düşen sorumluluğu almak durumunda. Raporda ölen iki makinist 3'er defa kusurlu. Bu iki makinistin ailesinin de katılma talebinin reddedilmesi gerekir" şeklinde konuştu. Tutuklu sanık  Osman Yıldırım’ın avukatı Mehmet Eker de TCDD'nin katılma  talebinin reddedilmesini istedi. Sanık avukatı Ali İhsan Uygar ise Halkın Kurtuluş Partisi'nin davayla doğrudan bir ilişkisinin olmadığını ifade ederek, katılma talebinin reddedilmesini istedi. Ayrıca TCDD'nin YHT'nin çalışmaya başlama emrini verdiğinden, yaşamını yitiren makinistlerin ise kazada kusurlu olmasından dolayı katılma taleplerinin reddedilmesini talep etti.  TCDD'NİN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ Avukatların beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Halkın Kurtuluş Partisi'nin suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma talebinin reddine, TCDD Genel Müdürlüğü ve TCDD Taşımacılık A.Ş Genel Müdürlüğü’nün meydana gelen kazadan dolayı sorumlu olmaları söz konusu olduğundan ve suçtan zarar gören olarak değerlendirilmeyeceğinden katılma talebinin reddine, kazaya karışan YHT ölen makinistleri olayda kusurlu olduğu bilirkişi raporunda belirtildiğinden aile vekili avukat Adem Kaplan'ın katılma talebinin reddine karar verirken, diğer tüm müştekilerin katılım talebini kabul etti. Mahkeme heyeti,  tutuklu yargılanan sanık tren teşkil memuru  Osman Yıldırım'ın tutukluluk devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 16 Mart’a ertelendi.