‘Katili durduralım, gerekirse kepçenin önüne yatalım’ 2020-01-19 19:48:13   İSTANBUL- Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nun  “Katili durduralım” sloganıyla gerçekleştirdiği panelde konuşan Prof. Dr. Asuman Yatkın “Katıl dur diyelim, gerekirse kepçenin önünde yatalım” derken, Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Prof. Zerrin Bayraktar ise, “Bu bir rant ve imar projesidir”  dedi. Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kanal İstanbul Projesi’ne karşı “Katili durduralım” sloganıyla Küçükçekmece Sefaköy Kültür Merkezi’nde panel ve forum düzenledi.  “ÇED onayı hukuk, bilim ve hak iradesinin çiğnenmesidir! Kanal İstanbul’u Yaptırmayacağız” pankartının asıldığı panelin moderatörlüğünü Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’ndan Rüya Kurtuluş yaparken, Prof. Dr. Asuman Yatkın ve Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Prof. Zerrin Bayraktar ise konuşmacı olarak katıldı. Panel, katledilişinin 13’üncü yıl dönümü olan Hrant Dink ve yaşamını yitiren tüm emekçiler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Panel öncesi Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu üyelerinden Seda Elhan ve Kaan Meriç Kanal İstanbul Projesi’nin gerçekleşmesi halinde yol açacağı sorunlara dikkat çekti. Konuşmalar ardından koordinasyonunun Kanal İstanbul Projesi’nin gerçekleşmemesi için gerçekleştirdiği eylemler ve yurttaşların projeye dair görüşlerinin yansıtıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. ‘GEREKİRSE KEPÇENİN ÖNÜNE YATALIM’ Panelde ilk olarak konuşan Kanal İstanbul Projesi’nin Çevre Düzeni Planı’na aykırı yapılan bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Asuman Yatkın, kentte en fazla zararı veren şeyin plansız imar projelerinin olduğunu vurguladı.  Yatkın, “Bu türden plan bütünlüğü bozucu üst kararlarla yapılan projeler çevresinde başka yeni yatırım ve yasa dışı yapılaşmaları da tetiklemekte ve kentin kuzeyindeki hassas bölgelerini tahrip edici bir kısır döngüye neden olmaktadır. 8 Eylül 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/3573 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile mülga 644 sayılı KHK kapsamında her tür ve ölçekteki planlama yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilendirildi. Şuan yapılmak istenen proje ile içme ve kullanma suyu sağlaması yanında, yaşam kaynağı olan göller, barajlar ve sulak alanların işlerliği açısından vazgeçilmez olan havzalar, biyoçeşitlilik açısından büyük önem taşıyan ormanlar, işlevleri bozulmaması gereken en önemli doğal sistemleri oluşturmaktadır. Bu nedenle katıl durduralım, itiraz edelim, dava açalım, gerekirse kepçenin önüne yatalım” diye konuştu. ‘İMAR VE RANT PROJESİDİR’ Ardından söz alan Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Prof. Zerrin Bayraktar, projenin rant ve imar projesi olduğunun altını çizerek, “Kızıyorum çok kızıyorum. Bu milletin önüne böylesi bir proje çıkarılır mı? Söylenen rakamlar insanın aklına yatmıyor gerçekten. Küresel ısınmanın bu denli gözler önünde olduğu bu süreçte böylesi sera gazına neden bir proje ile karşımıza çıkmaları gerçekten inanılmaz. Toplam 8 köprünün olacağı söyleniyor. Hatta bu köprülerden kimileri Boğaziçi Köprüsünden daha fazla olacağı söyleniyor. Özet olarak kanalın yaşama dayattığı olumsuzluklar, bahsedilen sözde yararlardan çok daha büyük önem taşıyor diyebilirim. Proje öncesi hazırlığın çok olmadığını görüyoruz. Maliyeti çok fazla. Ki bahse konu olan maliyetin 2 kata çıkabileceği de söyleniyor. Bu bir imar ve rant projesidir. Akıl alır şey değildir”  ifadelerini kullandı. Katılımcıların Kanal İstanbul Projesi’ne dair fikirlerini açıklamasının ardından panel son buldu.