Soylu'dan sonra Erdoğan da hedef aldı 2020-01-14 13:04:14     ANKARA - Demirtaş’ın eserlerinin sahnelendiği tiyatroya gidenleri hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tiyatroyu kimle beraber izliyorlar, kimin eserini canlandırıyorlar. Şu anda terörden cezaevinde yatan şahsın eserini sergiliyorlar” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Devran” kitabında yer alan öykülerin sahnelendiği tiyatroya gidenleri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan sonra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da hedef aldı. Partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuşan AKP Genel Başkanı Erdoğan, tiyatroya gidenler için şu sözleri sarf etti: “Bu tiyatroyu kimle beraber izliyorlar, kimin eserini canlandırıyorlar. Şu anda terörden cezaevinde yatan şahsın eserini sergiliyorlar. Bunlar Ankara ve İstanbul’da da beraber yürümediler mi? 15 Temmuz’a tiyatro diyenler, ya sizin kendiniz tiyatrosunuz, kendiniz tiyatrocusunuz. Sıkıyorsa Diyarbakır’a git, oradaki annelerin gözyaşlarına ortak ol. Git oraya. Niye gidemiyorsun? Git. Öyle bir şey yapamaz. Onların böyle bir derdi, sıkıntısı yok.”   ‘MACERA PEŞİNDE DEĞİLİZ’   Erdoğan, grup toplantısında Suriye ve Libya’daki gelişmeleri gündemine aldı. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: “Biz Suriye'de Libya'da Akdeniz'de macera peşinde değiliz. Hele hele emperyal heveslerimiz hiç yoktur. Gözümüz petrol hırsıyla kör olmuş da değildir. Bizim tek amacımız kendimizin ve kardeşlerimizin hakkını, hukukunu korumaktır.   BAYKAL’A TEŞEKKÜR   CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'a da Libya konusunda gösterdiği devlet adamı tavrı için teşekkür ediyorum. Doğu Akdeniz'de herkes var Türkiye yok diyen birilerini bugün buna karşı çıkıyorsa da işte böyle vicdanlı siyasetçiler yapılan işin hakkının maalesef ancak teslim edebiliyor. Tarih bu kritik dönemde imin nerede durduğunu, kimin zalimlerin safında yer aldığını kaydediyor. Evlatlarımıza bırakacağımız en şerefli mesaj verdiğimiz bu destansı mücadeledir.   SURİYE’DEKİ GELİŞMELER   Amerika'dan Rusya'ya herkesin içinde olduğu Suriye sahasında en küçük bir kazanım için bile büyük mücadeleler vermek gerekiyor. Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırmakla sorunlarımızı tamamen çözmediğimizin farkındayız. Ama ilk aşamayı tamamladık. Şimdi terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmak için uğraşıyoruz. Türkiye olarak imzaladığımız mutabakat metinlerinde bize verilen sözlerin tam manasıyla yerine getirilmesi şartıyla biz ahdimize bağlıyız: Bize verilen sözler ile sahadaki durum arasında yer yer oldukça ciddi düzeylere varan farklılıklar bulunuyor. Muhataplarımıza ülkemize yönelik tehditlerin sürmesi halinde harekâtlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğimizi söylüyoruz.   İdlib'de yeni bir ateşkes antlaşması yaptık. Bundan önceki ateşkesleri yapan hep rejimdi. Bu sefer durum farklı. Siyasi sürecin ilerlemesini engellemeye çalışan rejimi kan dökmeye dayalı yöntemlerden vazgeçirmek herkesin sorumluluğudur. Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlıyız. Artık herkes bu işin şakasının olmadığını, Türkiye'nin yapacağını söylediği bir şeyi mutlaka yapacağını görüp kabul etmelidir.   BUNDAN SONRASI SAYIN PUTİN'E AİT   Türkiye'nin Libya'ya ilgisinin sadece ekonomik, siyasi sebeplere bağlı olanlar çok yanılıyor. Libya harita üzerinde biraz uzak görünebilir ama bizim için tabancı bir yer değildir. Kimse bizden ülkemizden yardım isteyen kardeşlerimize sırtımızı dönmemizi bekleyemez. Libya'yı kana bulayanlar aynı zamanda ülkemizi karşı kinlerini de gösteriyor. Bu ülkede Hafter'in hedef aldığı kardeşlerimiz var. Hafter onları yok etmek istiyor. Kuzey Afrika boyunca her yerde olduğu gibi Libya'daki ecdat torunlarına sahip çıkmak görevlerimizden biridir. Libya'daki tüm kardeşlerimize karşı tarihi sorumluluklarımıza karşı sorumluluklarımızın farkındayız. Zor günlerinde onların yanında olmamız gerekiyor. "   Türkiye'nin Libya konusunda ortaya koyduğu net tavrı Akdeniz'deki siyasi ve ekonomik oyunları bozmanın yanında daha derin bir arka planı vardır. Türkiye müdahale etmesiyle bugün Hafter ülkeyi ele geçirmiş Libya halkı zulmün pençesine düşmüş olacaktır. Libya'da ateşkesi sağlamak için epeyce emek gösterdik. Dün Moskova'da yapılan görüşmelerde Trablus hükûmeti oldukça yapıcı bir tavır gösterdi. Bu tutuma rağmen darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce ‘evet’ dedi ama ne yazık ki sonra Moskova'yı terk etti, Moskova'dan kaçtı. Ama heyetimiz dürüst duruşunu sergileyerek arkadaşlarımız imzasını attı. Şu anda evrak, belge elimizde. Biz görevimizi yaptık. Bundan sonrası Sayın Putin'e ait. Biz hiçbir zaman söylediğimiz sözü inkâr etmeyiz. Burada da sözümüzü sonuna kadar arkasında durduk. Ancak darbeci Hafter kalktı, masada bir yalan darbesi yaparak Moskova'yı terk etti. Hafter'in ortaya sürdüğü şartlar asıl yüzünü gösteriyor. Daha önceki anlaşmalarda sicilinin hiç de iyi olmadığını biliyoruz. Bugün ateşkesi reddetmesi bizi asla yanıltmadı. Ama bugün işin içinde Türkiye var. Darbeci Haftert'in gerçek yüzünü uluslararası kamuoyuna göstermesi bakımından bunu olumlu buluyoruz.   Saldırılarını sürdürmesi halinde darbeci Hafter’e hak ettiği dersi vermekten asla geri durmayacağız. Ülkenin meşru yönetimine ve halka saldırılarını sürdürmesi halinde darbeci Hafter’e hak ettiği dersi vermekten asla geri durmayacağız. Libya halkını özgürlüğe ve istikrara kavuşturana kadar bu coğrafyadaki varlığımız sürecektir."   KANAL İSTANBUL’A KARŞI ÇIKANLARIN BİLGİSİ YOK   Kanal İstanbul’a karşı çıkanların hiçbirinin bu projenin aslında ne olduğu konusuna en küçük bilgileri ve fikirleri yok. Bu her ayrıntısı düşünülmüş bir projedir. Öyle zincirleme yapmakla bunu engelleyemezsiniz. Projenin finansmanında ve inşasında herhangi bir sıkıntı, sorun yaşamayacağımıza inanıyoruz. Bizim işimiz eser üretmek, onların işi boş boş konuşmaktır.”