HDK kurulunda barış için birlikte mücadele mesajı 2020-01-05 14:15:25   ANKARA - HDK’nin 10’uncu Genel Kurulu’nda konuşan sivil toplum örgütü ve parti temsilcileri, 2020 yılının halklar açısından mücadele yılı olacağına vurgu yaparak, savaşa karşı barış için birlikte mücadele etme mesajı verdiler.   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 10'uncu Genel Kurulu, “Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 10. Genel Kurulu, “Kapitalizm, ataerki ve faşizm öldürür; yaşamak için diren, örgütlen, inşa et” şiarıyla devam ediyor.    Ankara'da bir otelde gerçekleştirilen Genel Kurul’a katılan  siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri konuştu.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye’de bir savaş halinin yaşatıldığına dikkat çekti. Türkdoğan, “Bu ülkede Anaysa, ekonomi, adalet, hukuk var, ama yok. Bu faşist rejim artık kendisini sürdürecek bir durumda değil. İşkenceye ‘kötü muamele’ diyen bir iktidardan ne beklersiniz. İşkenceye kötü muamele diyen bir ülkede bol bol işkence vardır” dedi.   ‘MÜCADELEYİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİMİZ BİR YIL OLACAK’   Hak siyaseti temelinde bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Türkdoğan, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bütünleşmek gerektiğini dile getirdi. Türkiye halklarının olarak 31 Mart yerel seçimlerinde önemli bir mesaj verdiğini aktaran Türkdoğan şöyle devam etti: “Bu çizgide daha geniş anlamda devam etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla 2020, bir yandan bu rejimin düşeceği bir yandan da ülkemizi mücadele ile yeniden inşa edeceğimiz bir yıl olacağını düşünüyorum. En başta yapmamız gereken barışı istemek. Savaşın bu kadar amansız sürdüğü bir ortamda barışı istemek en temel görevimiz. Eğer barışın inşası için mücadele etmezsek bu rejim baskılarını artıracaktır.”   ‘HUKUKSUZLUĞUN HESABINI SORACAĞIZ’   Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz de ülkede emekçilerin görmezden gelindiğini belirterek, “KESK olarak dünden bugüne istihdamın kadrolu olması, emekçilerin insanca yaşaması, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye için mücadelemizi sürdürüyoruz. Açlıkla, mahkumiyetle KESK’i sindirmeye çalıştılar. İnsanları haksız hukuksuz bir şekilde soruşturmaya tabi tutmadan açlığa mahkum etmek savaş suçudur. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Sonuna kadar bu hukuksuzluğun hesabını soracağız” ifadelerini kullandı.   ‘ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’   Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan da, Türkiye’de iç huzurun olmadığını söyleyerek, “Bir ülkede iç huzur olmadığı zaman, ırkının, dininin bir önemi yok. Biz dernek olarak Alevi yurttaşların temel taleplerinden önce iç barışın, iç huzurun oluşması için elimizden geleni yapacağız. Bugün burada bir kez daha söylüyoruz” diye belirtti.   ‘VAZGEÇTİĞİMİZDE KAYBEDİYORUZ’   10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği (10Ekim-Der) Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, barış talebini dün olduğu gibi bugün de ısrarla dile getireceklerini kaydetti. Coşgun şunları söyledi: “Sorgulayan yargılayan insanlar olarak önemli şeyler yapıyoruz. Katliamlarda yaşamını yitiren arkadaşlarımızı unutmayacağımızı buradan bir kez daha dile getiriyoruz. Geçen yıllardan öğrendiğimiz bir şey var. Vazgeçtiğimizde kaybediyoruz. Bizler sistemin amacına ulaşmaması adına aslında çok şey kat ettik. Bundan gurur duyuyoruz. Bu ülkede yapılmış hiçbir katliamı, bu ülkede barış uğruna verilmiş hiçbir can unutulmayacak. En önemli derdimiz barış ve barış demekten, savaşın karşısında duruyoruz demekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.”   ‘BİZ ANNELER SAVAŞ İSTEMİYORUZ’   Barış Anneleri adına konuşan Behiye Gökyüz, “Her zaman barış diyoruz ve demeye de devam edeceğiz. Bir söz vardır. ‘Aslanın çocuklarını öldürdüğünüzde aslan daha da hırslanır.’  Onlar bizim çocuklarımızı öldürdükçe biz anneler olarak daha da hırslanıyoruz. Çocuklarımızı katlederek bizi güçten düşürmek istiyorlar. Ama değil biz daha çok güçleniyoruz. Buradan tüm asker ve polis annelerine sesleniyorum. Çocuklarını savaşa göndermesinler. Biz anneler savaş istemiyoruz. Her zaman barış için mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.   ‘DEMOKRASİ GÜÇLERİ BİRLİKTE DAVRANMALI’   Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) Genel Başkanı Turgut Koçak, HDP'li belediyelerine atanan kayyumlara ilişkin konuştu. Turgut, “Demokratik bir şekilde kazanılan belediyelere el konuluyorsa bu ülkede, demokratik kesimlerin ona karşı mücadele etmesi şarttır. Türkiye’de bugün iktidarda kalma olanakları kalmamış olanlar milliyetçi ve şovenizme sarılmış durumdalar. Bu yüzden ağızlarından çıkan her söz savaş oluyor. Bu savaş anlayışına karşı durmak insanlık görevimizdir. Eğer bunlara bir yanıt verilecek ise demokrasi güçleri birlikte davranmalıdır” diye kaydetti.   ‘FAŞİZME HEP BİRLİKTE KARŞI DURMALIYIZ’   Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Başından beri kim konuştuysa birliktelik mesajı verdi. Kürdistan ve Türkiye’nin tamamında hep birlikte faşizme ve katliamlara karşı durmalıyız. Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadelemizi bu şekilde ilerletmeliyiz. Biliyorum ki bu yıl mücadelemiz muhteşem olacak" dedi.    ‘TOPLUMSAL ALANLARI ÖRGÜTLEMELİYİZ’   AKP’nin yaşadığı krizden çıkış yolunu yine savaşta aradığına dikkat çeken Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, “Kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Kürt halkına dönük savaş politikaları devam ediyor. Alevilerin evleri işaretleniyor. Yağma ve talan devam ediyor. Birçok alanda meşruluğunu kaybeden AKP talanlara başvurmuş durumda. Bunlara karşı HDK olarak faşizme karşı meşru demokratik mücadeleye hizmet etmeliyiz. Bizler bugünün HDK zamanı olduğunun farkındayız. Toplumsal alanları örgütlemeliyiz” ifadesinde bulundu.    ‘PANZEHİR DİRENİŞTİR’   Son olarak konuşan Birleşik Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren de şunları söyledi: “Bugün bütün dünyada insanlar çaresizlik sarmalına itilmek isteniyor. Buna karşı dur diyen halklar 41 ülkede büyük bir isyan dalgası başlattılar. Türkiye’de de bu durum devam ediyor. Sistem insanların üstüne büyük bir kabus olarak çökmüştür. Bu sistem bizim değil, patronların burjuvazinin sistemidir. Sistem kandan beslenmektedir. Zırhlı araçlar artık Kürtleri öldürme makinesi haline getirilmiştir. Buna karşı panzehir mücadele ve direniştir."   Genel Kurul, faaliyet raporunun okunmasıyla devam ediyor.