‘Kötü muamele geriledi’ diyen Soylu’ya yanıt: Başka bir ülkede yaşıyor 2019-12-06 10:22:05 ANKARA - İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, polis ve askerlerin karıştığı “kötü muamele” vakalarına dair başvuru sayısında gerileme olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için, “Sanırım başka bir ülkede yaşıyor” dedi. Ankara’da 4 aralık günü düzenlenen “Kolluk Gözetim Komisyonu Eğitimcilerin Eğitimi” programının açılışında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, polis ve askerlerin karıştığı “kötü muamele” vakalarına ilişkin başvuruların gerilediğini iddia etti. Türkiye genelinde polis ve jandarma bölgelerinde “kötü muamele” iddialarına ilişkin 2017 yılında 70 başvuru yapıldığını belirten Soylu , 2018 yılında bu sayının 31'e gerilediğini ileri sürdü.   Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Adalet Bakanlığı’nın 2018 yılı resmi istatistiklerinin yanı sıra savcılıklar tarafından yürütülen soruşturma ve açılan dava sayılarının bile Soylu’nun ifade ettiği rakamların çok üzerinde olduğunu ifade etti.     ‘KENDİSİNE İLETİLEN BAŞVURULARDAN BAHSEDİYOR’   Soylu’nun sadece kendisine iletilen başvurulardan bahsettiğini belirten Türkdoğan, İçişleri Bakanlığı bünyesinde 3 Mayıs 2016 yılında kolluk hizmetlileriyle ilgili şikayetlerin iletilmesi amacıyla kurulan Kolluk Gözetim Komisyonu’nun çalışmalarına 25 Temmuz’da başladığını hatırlattı.    “Sanırım sayın bakanın bu komisyondan haberi yok” diyen Türkdoğan, “Bize kolluk görevlilerinin işkence ve kötü muamele uygulamalarıyla ilgili yapılan çoğu başvuruda aynı zamanda kolluk gözetim komisyonuna şikayet edilmesini de tavsiye ediyoruz.  Ayrıca komisyona başvurular yapılıyor ve bu sayı giderek artacaktır” dedi.   ‘İŞKENCEYİ GÖRÜNMEZ KILMAK İSTİYORLAR’   Türkdoğan, Soylu’nun söz konusu yasağın ismini de yanlış kullandığına dikkat çekti. Türkdoğan, “Tam adı İşkence Kötü Muamele ve Onur Kırıcı Davranış Yasağı’dır. Son dönemde özellikle AKP yetkilileri ve bakanlar işkence kelimesini kullanmamaya, bunun yerine ‘kötü muamele’ demeye özen gösteriyorlar. İşkence kelimesini kullanmayınca işkence yok olmuyor. İşkenceyi görünmez kılmak istiyorlar. Bu bile aslında iyi niyetli olmadıklarını gösteriyor. Bir ülkede işkence sorunu devam ediyorsa, bununla ancak konuşarak mücadele edilebilir yokmuş gibi davranarak değil. Bu tutumla tam tersine işkence uygulamalarının devam etmesine sebep olursunuz” dedi.     ‘GERÇEK HAYATTA BİR KARŞILIĞI YOK’   Yargıda çok ciddi bir “cezasızlık” probleminin olduğunu ifade eden Türkdoğan, işkence yapanlar hakkında etkin soruşturma yapılmadığını kaydetti. Açılan Çok soruşturmalardan çok azının davaya dönüşebildiğini belirten Türkdoğan, “Bize yapılan başvurular ve tespit edebildiğimiz sayıları açıklamıştık. Bu rakamlar oldukça yüksek rakamlar. Kaldı ki bunlar sadece bize ulaşabilenler ve tespit edebildiğimiz vakalar. Bu verileri Adalet Bakanlığı’na ileterek gerekenlerin yapılmasını istiyoruz. Bu verilerde de işkence kesinlikle yapılmış demiyoruz ama çok güçlü iddialardır diyoruz” diye belirtti.    ‘TÜRKİYE’DE İŞKENCE YOK’ GİBİ BİR SÖYLEMİN KARŞILIĞI YOK   Yapılan başvurularda hükümette ve yargıya düşen görevleri de anımsatan Türkdoğan, şunları dile söyledi: “İçişleri Bakanlığı idari yönden soruşturmayı yaparak, kendi personelinin işkence ve kötü muamele yapıp yapmadığını araştırdıktan sonra varsa en ağır disiplin cezasını uygulamalıdır. Adliyeler ise, etkin bir şekilde soruşturmayı yürütmeli. Çünkü işkencede zaman aşımı yoktur. Ama bunları yapmak yerine ‘zaten bize yapılan çok az sayıda başvuru var, dolayısıyla Türkiye’de işkence yok’ gibi bir söylemin gerçek hayatta bir karşılığı yok.”    ‘SOYLU’NUN BAZI VAKALARI AÇIKLAMASI GEREKİR’   Bakan Soylu’nun işkence ve kötü muamele konusunda özellikle bazı vakaları açıklaması gerektiğini vurgulayan Türkdoğan, “Örneğin en son Halfeti’de, Ankara’da Mali Şube’de işkence yaşandı. Bunun yanı sıra ajanlaştırma adı altında tehdit edilen, saatlerce alıkonup kaba dayağa maruz bırakılan gençler, uzun süredir kendisinden haber alınamayan ve kaçırılan insanlar var. Bunların başına çok ağır işkence olayları geldi. Bunlara ilişkin yayınladığımız raporlar var.  Bu vakalara bakabilir” ifadelerini kulandı.   Yine bazı görevlilerin ‘mülakat’ adı altında gözaltına aldıkları kişilerle görüşmek istemelerine değinen Türkdoğan, bunun hukukta yerinin olmadığının altını çizdi. Türkdoğan, şunları ekledi: “Bu insanların baskı ile karşılaşıp karşılaşmadığını kim söyleyebilir? Fethullah Gülen örgüt soruşturmalarında çok sık şikayetler alıyoruz. Avukatların anlatımları pek iç açıcı değil. Sayın bakan dava dosyalarındaki beyanları okuyabilir. Diğer yandan Ankara’da ‘işimi geri istiyorum’ diyen insanların başına gelenler bakanın deyimiyle baya bir kötü muameledir. Yine sayıları 450’yi geçen ağır hasta mahpuslardan birisi hakkında AHİM’in verdiği kararda ‘cezaevinde kalması işkence kötü muamele ve onur kırıcı davranıştır’ diyor.”   ‘BİZİM YAŞADIĞIMIZ ÜLKEDE YAŞAMIYOR’   İçişleri Bakanlığı tarafından alınması gereken esas tutumun işkence ve kötü muamelenin mutlak yasak olduğunun hatırlatılması olduğunu söyleyen Türkdoğan, “Bakanın işkence yapanlarla etkili mücadele edeceğiz demesi gerekir. Dolayısıyla bakanın işkenceleri araştırıp kamuoyuna doğru bilgi vermesi gerekiyor. Ama kalkıp da ‘rakamlar azalmıştır’ diyorsa, o zaman bu bakan bizim yaşadığımız ülkede yaşamıyor demektir. Sanırım Bakan Soylu başka bir ülkede yaşıyor. Bütün gösterilerin yasaklandığı bir ülkeden bahsediyoruz. Sokağa çıkıp derdini ifade etmek isteyen insanların üzerine 10 polis birden çullanırsa, buna kötü muamele mi diyeceğiz, ne diyeceğiz?” diye sordu.   ‘AYM’YE YAPILMIŞ BAŞVURULARI ÖĞRENMELİ’   İHD Genel Başkanı, Soylu’nun ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AHİM) ülkemiz aleyhine verdiği ihlal kararlarında insanlık ve onur kırıcı muamele kararı 2016'da 9, 2018'de 11'dir. Ve bu rakam, 2011'de 36'dır. 2012'de 18'e yani aşağı doğru bir azalış trendi içerisinde, küçük iniş çıkışlarla bahsettiğim seviyeye gelmiştir’ sözleri üzerinde de durdu.   2012 yılından bu yana Türkiye’den AHİM’e gidebilmek için önce Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) bireysel başvuru yolunun tüketilmesi gerektiğini hatırlatan Türkdoğan, “Son yedi yıldır AHİM’e dava gitmiyor. İşkence iddiasıyla yapılan başvurularda AYM daha yeni kararlar vermeye başladı. AYM süreci tüketilmeden AHİM’e başvurulmadığı için dolayısıyla sanki AHİM Türkiye’nin aleyhine karar vermiyormuş gibi bir hava ortaya çıkıyor. Burada çok büyük bir yanılsama var. Sayın Bakan işkence ve kötü muamele nedeniyle AYM’ye yapılmış başvuru sayılarını öğrenmeli bence. AYM’den sonuç alamazsa kişiler o zaman AHİM’e başvuruyor. Dolayısıyla bu sadece Türkiye’ye zaman kazandırmıştır. Ama onun ötesine uygulama sorunlarını ortadan kaldırmış değil” dedi.