Avukat Gül: Yargı reformuyla kadın kazanımları yok edilmek isteniyor 2019-11-22 09:13:27 İZMİR - Av. Sena Yazıbağlı Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde ikinci paketinde yer alan “yoksulluk nafakası" ve "küçük yaşta evlilik" düzenlemelerinin çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırdığını ve kadın kazanımlarının yok edilmek istendiğini söyledi.  Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamındaki ilk paket olan, 39 maddelik yasa teklifinin Meclise geçmesinin ardından “Yoksulluk nafakasının sınırlandırılması” ve "Çocuk istismarcılarına af" olarak bilinen çocukların istismarcılarla evlendirilmesine dair kanun teklifi kamuoyunda tepkiyle karşılandı. İkinci paketle çocuklara yönelik istismar suçunu işleyenlere verilen cezaların ortadan kaldırılmasını öngördüğünü söyleyen Avukat Sena Yazıbağlı Gül, ikinci yargı paketiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yargı reformu adı altında getirilmeye çalışılan  “yoksulluk nafakası” ve "küçük yaşta evlilik" ile ilgili düzenlemelerin kadın kazanımlarını ortadan kaldırılması ve çocuk istismarının artmasına neden olacağını belirtti.   MEDENİ KANUNU   Nafakaya karşı yürütülen tartışmaların bilinçli olarak yaratıldığına dikkati çeken Gül, kadın kazanımlarının yok edilmek istendiğini söyledi. Medeni Kanunu’nun 175 ve 176’ncı maddelerini hatırlatan Gül, “Yani yoksulluk nafakası almak için ‘boşanma yüzünden yoksulluğa düşmek’ ve ‘daha ağır kusurlu olmamak’ gerekiyor. Nafakayı alan kadınların evlilikte daha ağır kusuru olmayan ve evlilik neticesinde yoksulluğa düşen kişiler. Hakim zaten bu şartlara göre nafaka miktarını belirliyor. Yine 176. maddede nafakanın kaldırılma koşulları açıkça belirtilmiş” dedi.    ‘ŞİDDET EVLİLİKLERİNE MAHKUM EDİLİYOR’   Nafakanın kaldırılmasıyla kadınların erkeğe mahkum edilmek istendiğini ifade eden Gül, “Bu düzenlemeyle kadınlar, şiddet gördükleri, kötü muamele gördükleri evlerde kalmaya mahkum edilerek, o evliliği sürdürmek zorunda kalacak. Türkiye’de hükümetin kadın politikası özetle, ‘Kadınlar evde otursun, çocuk doğursun’ şeklinde. Hiç çalışmamış, 35-40 yaşında, iş deneyimi olmayan, boşanmış bir kadının iş bulabilme ihtimali bu ülkede sadece yüzde 8, dolayısıyla nafakanın yargı paketinde ya da başka türlü Meclis gündemine gelmesi gerektiğini düşünmüyoruz” diye konuştu.      ‘ASIL MAĞDUR NAFAKA ALAMAYAN KADINLARDIR’   Türkiye’de son dönmede nafaka ödeyen “mağdur erkekler” profili çizildiğini ifade eden Gül, asıl mağduriyeti yaşayanların karar verilen nafakayı alamayan kadınlar olduğuna dikkat çekti. Erkeklerin iddia edilen mağduriyetlerine ilişkin bir veri bulunmadığına işaret eden Gül, “Gerçeğe baktığımızda nafakayla ilgili asıl mağdur olanlar kadınlar. Zaten bağlanan nafaka miktarları çok yüksek miktarlar değil, ortalama 150-300 lira arasında. Ama kadına 100 lira, 200 lira nafaka vermemek için baskı yapan, şiddet uygulayan erkekler var” diye belirtti.   ‘ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER MEŞRULAŞTIRILIYOR’   Yargı paketinde düzenleme yapılmak diğer önemli maddenin çocuk istismarının önünü açan 10 yaş uygulaması olduğunu söyleyen Gül, şöyle devam etti: “Bu düzenlemelerle birlikte çocuk yaşta evlilik meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bir başka ifadeyle şeri hükümlerin toplumsal yasalara adapte edilmesine çalışılıyor. Çünkü 16 yaşında olan bir çocuk ailesinin rızasıyla zaten evlenebiliyordu. Bunu daha erken yaşta evliliklerinde meşrulaştırılması çocuk istismarıdır. Eğer çocukla istismarcısının arasında 10 yaştan büyük bir fark yoksa hükmün cezanın ertelenebileceği yönünde bir düzenleme olacak. İktidar topum mühendisliği yapmaya çalışıyor ama bunu yaparken aslında kendi seviyesine bir medeni hukukun ve yaşamın seviyesine getirerek değil tam da ilkel yaşamın kendisine kabile dönemlerine getirmeye çalışıyor.”