Osmaniye Cezaevi'nde açlık grevi 10’uncu gününde 2019-11-21 10:08:54 ADANA - Osmaniye 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde hak ihlalleri ve kötü muameleye karşı 12 Kasım’da açlık grevine başlayan tutuklular İHD'ye gönderdikleri mektupta, yaşananları anlatarak, duyarlılık çağrısında bulundu.   Osmaniye 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 12 Kasım’dan itibaren kötü muamele ve hak ihlallerine karşın tutukluların başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 10’uncu gününde. Talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerine devam edeceklerini bildiren tutuklular, yaşadıkları hak ihlallerini içeren mektubu İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi’ne gönderdi.    Tutuklular adına Hasan Muhammed İbiş tarafından gönderilen mektupta, hak ihlallerinin son bulması için açlık grevine girdiklerini ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunduklarını belirtti.   ‘OHAL UYGULAMALARI DEVAM EDİYOR’   İbiş mektubunda, cezaevindeki kötü muameleye dikkati çekerek, can güvenliklerinin kalmadığını dile getirdi. 8 Ağustos’ta ayakta sayım dayatmasını kabul etmedikleri için işkenceye maruz kalıp, haklarında disiplin soruşturması açıldığını aktaran İbiş, dayatmaların devam ettiğini ve kendilerine bir yıllık görüş yasak cezası verildiğini belirtti. İbiş, “Her gün iki kez ayakta sayım dayatılmaktadır. Kalkmayan tutsaklara da her gün ‘sayıma karşı çıkmak’ bahanesiyle disiplin soruşturması açılıyor. Bu soruşturmalar kesinlikle keyfidir. Cezaevi Müdürü Hidayet Mülayim ve Başmemur Şahin Ölker bizzat bu soruşturmaları onaylayarak bize karşı onur kırıcı ayakta sayım dayatmasında bulunmaktadır. Defalarca her ne kadar bu sorunu Adalet Bakanlığı’na, Başsavcılığı’na, Meclis’e ve İHD kurumlarına iletmiş olsak da halen OHAL’den kalma uygulamalar bu cezaevinde bulunmaktadır” dedi.    ‘İDEOLOJİK VE IRKÇI YAKLAŞIMLARI VAR’   “Cezaevi idaresi siyasi tutsaklara eşitlik ilkesi çerçevesinde davranmamaktadır” diyen İbiş, cezaevi müdürünün, başmemurunun, personel ve Fatih Toz adlı doktorun ırkçı, ideolojik ve ötekileştiricileri yaklaşımlarına maruz kaldıklarını kaydetti. İbiş, devamla şunları iletti: “Toplatılma kararı olmamasına rağmen kitap ve dergilere el konuluyor. Yeni Yaşam gazetesi verilmeyerek, cezaevi idaresince yasaklanmış durumda. Sohbet ve atölye çıkma hakkımız verilmiyor. Radyolarımıza el konuldu. Metal karavanalar yerine plastik karavanalar yemek dağıtımı yapılıyor. Bu uygulama sadece bize yönelik. Bu plastik karavanalar tam anlamıyla kanserojen madde yuvasıdır. Bu uygulama ile birçok hastalığın önü açılmış durumdadır. İdare bunu bilinç yapmaktadır. Hasta arkadaşlarımızın tedavisi geciktirilmektir. Çoğu zamanda yapılmamaktadır. Bu tedavi uygulamama metodundan dolayı kronik bir hastalıklar oluştu. Çoğu arkadaşımızda sakat durumdadır. Bu soruşturmaların hepsi hukuksuzluk abidesidir.”   Koğuşlarının üstünün tellerle kapatıldığını aktaran İbiş, “Bizler tüm bu uygulamalar kalkana kadar açlık grevine girmiş bulunmaktayız” diyerek insan hakları savunucularına ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.   MA / Hamdullah Kesen