'Savaşlar çocukların yaşam hakkını yok ediyor' 2019-11-20 20:32:59   ANKARA – Savaşların çocukların yaşam hakkını yok ettiğine dikkat çeken İHD Ankara Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Psikolog Cansu Yumuşak, "Her çocuğun eşit, özgür, mutlu ve barış içerisinde bir yaşam sürmesini talep ediyoruz" dedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şube Lokali'nde dernek yöneticileri ve insan hakları savunucularının katılımıyla “Çocuk kitaplarında çocuk hakları" isimli bir söyleşi düzenledi. ‘TÜRKİYE SÖZLEŞMENİN TARAFI OLMASINA RAĞMEN…’ Söyleşi öncesi yapılan basın toplantısında komisyon üyesi psikolog Cansu Yumuşak, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1989 yılında oluşturulan Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin dünya genelinde en çok sayıda ülke tarafından kabul edilen insan hakları belgesi olma özelliğini taşıdığına dikkat çekti. Yumuşak,  "Ancak 30 yıldır yaşananlar gösteriyor ki dünya genelinde çocuklar çeşitli biçimlerde ayırımcılığa maruz bırakılıyor, yaşama, gelişme ve katılım hakları önündeki engeller devam ediyor. Çocuklara öncelik verilmesi ve zarar görmemelerini sağlayacak yaklaşım ve düzenlemelerden kaçınılıyor. Türkiye, çocuk haklarına öncelik vereceğini taahhüt ederek sözleşmeyi 1990'da imzaladı, 1994'te onayladı ve 1995 yılında Resmi Gazete'de yayımlayarak ilan etti. Buna rağmen Türkiye'de pek çok çocuk, pek çok şekilde hak ihlaline maruz bırakıldı, bırakılıyor" dedi. ‘SAVAŞTAN EN FAZLA ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR’ Kürt sorununda yeniden çatışmalı sürecin başlamasından da en fazla çocukların etkilediğine değinen Yumuşak, “Askeri araçlar nedeniyle 16 çocuğun hayatını kaybetmiş olması, askeri mühimmat ve savaş atıklarının yol açtığı çocuk ölümleri ve yaralanmalardaki artış durumun vahametini gösteriyor. 4 yaşındaki Nupelda ve 8 yaşındaki Ayaz Güloğlu kardeşlerin yaşadıkları mezrada evlerine çok yakın bir yerde buldukları cismin patlaması sonucu hayatlarını kaybetmesi, bölgedeki çocukların risk altında olduklarının kanıtı olarak karşımıza çıkıyor" diye belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye'de gerçekleştirilen operasyon sonucu sınır bölgelerinde Ekim ayında 5'i çocuk 18 kişi, Kuzey ve Doğu Suriye'de ise en az 3 çocuğun yaşamını kaybettiğini ifade eden Yumuşak, "Askeri müdahale ile birlikte sınır bölgelerindeki okullar eğitime ara verdi, hastaneler kriz anında birden fazla kişiye acil destek veremiyor, güvenlik tedbirlerinin yetersizliği nedeniyle birçok hane evini terk etti" dedi. '3 BİN ÇOCUK CEZAEVİNDE' Eğitim alanında ayrımcı ve asimilasyoncu uygulamaların devam ettiğini dile getiren Yumuşak, anadilde eğitim konusunda atılan adımların yetersiz olduğunu söyledi. Çocuğa özgür bir adalet sistemi olmadığını  dile getiren Yumuşak, 743 çocuğun anneleriyle birlikte cezaevlerinde kalmak zorunda olduğunu ve toplamda ise 3 bin çocuğun cezaevinde bulunduğunu belirtti. 'ÇOCUK HAKLARININ KORUNMASI İÇİN...' Yumuşak son olarak taleplerini şöyle sıraladı: "Çocuk haklarına saygı duyulması, sağlanması ve korunması konusunda her çocuğun eşit, özgür, mutlu ve barış içerisinde bir yaşam sürmesi, hak temelli ve bütüncül bir çocuk politikası oluşturulması, çocuk hakları ihlalleri ile ilgili cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılması, çocukların kendi kültüründen yararlanma ve kendi dilini kullanma hakkının tanıyan Çocuk Haklarına dair Sözleşme'nin 17, 29 ve 30. maddelerine ve BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 27. maddesine konulan çekincelerin kaldırılması, BM Ulusal veya Etnik, Dinsel veya Dilsel Azınlıklara Mensup Olan Kişilerin Haklarına dair Bildiriye ve Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Hakları Bildirisine ve BM Çocuk Hakları Komitesinin 2009 tarihli genel yorumuna uygun düzenlemelerin yapılması, BM UNESCO Eğitimde Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme’ye taraf olunması, temel yönetişim sözleşmelerinden olan ILO Iş Teftiş (Tarım) 129, Gençlerin (Sanayi dışındaki alanlarda) Gece İşinde Çalıştırılmasına ilişkin 79 ve ILO Gençlerin (Sanayiye ait alanlarda) Gece işinde Çalıştırılmasına ilişkin 90 No’lu ILO Sözleşmeleri’ne taraf olunması konularında derhal harekete geçilmelidir." Söyleşi çocuk kitapları üzerine konuşmaların ardından son buldu.