Adana’da ifade özgürlüğüne karşı 10 ayda bin 12 soruşturma açıldı 2019-11-12 14:13:16 ADANA - Adana'da ifade özgürlüğünü engelleyici ve sırınlayıcı ihlalleri açıklayan İHD Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör, OHAL rejiminin kalıcı hale getirildiğini belirterek, yılın 10 ayda bin 12 soruşturma dosyasının açıldığını kaydetti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hukuk Komisyonu, kentteki ifade özgürlüğü kapsamında 1 Ocak ile 1 Kasım tarihleri arasında yaşanan ihlallere ilişkin hazırladıkları raporu dernek binalarında kamuoyuyla paylaştı. Hazırlanan raporu paylaşan İHD Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör, temel hak ve özgürlüklerin olmazsa olmazının düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu dile getirdi.    777 İHLALİN 321’İ TÜRKİYE’DE    96 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nde tek tipleştirişi bir anlayış ve pratiğin hakim olduğuna dikkati çeken Av. Öngör, farklı kimlik ve düşüncelere tahammülsüzlük, nefret söylemi ve ayrıştırıcı bir dilin siyasal hayata hakim olup; bugünün en önemli siyasi ve toplumsal krizi olduğunu söyledi.  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf 47 devletin 1959 ila 2018 yılları arasında yol açtığı toplam 777 ifade özgürlüğü ihlalinin 321’inin Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Av. Öngör, 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal ( OHAL) rejimi ile anayasal güvence altına alınan bireysel ve kolektif birçok hakkın kullanımının engellendiğini kaydetti.    'OHAL KALICILAŞTIRILDI'   7145 Sayılı Yasa ile OHAL rejiminin kalıcı hale getirildiğine değinen Av. Öngör, "7145 Sayılı Yasa ile Valilik kurumu yetkileri arttırılmış ve temel hak ve özgürlüklerin keyfi olarak yasaklanmasının önü açılmıştır. Türkiye gazeteciler Cemiyeti'nin 7 Kasım 2019 tarihindeki verilerine göre toplam 115 gazeteci şu anda cezaevinde bulunmaktadır. Türkiye 199 ülke içerisinde basın özgürlüğü sıralamasında 163'üncü sırada bulunmaktadır. OHAL rejimi ve darbe girişimi gerekçe gösterilerek yüzlerce sivil toplum örgütü, dernek, gazete, TV ve yayın organı kapatılmıştır. Türkiye şu an ifade özgürlüğü bağlamında yaratılan korku iklimi sonucunda karanlığın en dip noktasındadır. 'Sussan da susmasan da sıra sana gelecek' deyişinin bariz bir şekilde hayata geçirildiği bir siyasal ve toplumsal gerçeklikle karşı karşıyayız" diyerek durumu özetledi.   Av. Öngör, "Raporumuzda verilerle desteklediğimiz ihlal durumları göstermektedir ki; Türkiye’de, düşünce ve ifade özgürlüğü sınırsız bir tehdit altındadır. Tüm bu tehditleri ortadan kaldıracak mekanizma ise demokratik bir hukuk devleti gayesi olan ve uluslararası mevzuatta ve birçok AİHM kararında da belirtildiği üzere kendisine pozitif yükümlülük yüklenen devlettir" dedi.   Av. Öngör, yılın 10 ayında kentte ifade özgürlüğü kapsamında yaşanan ihlallerin istatistiki verilerini şöyle açıkladı:   * Türk Milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisini Alenen Aşağılama TCK-301 maddeden 208 soruşturma dosyası açıldı.   * Cumhurbaşkanına Hakaret TCK 299.Maddeden 484 soruşturma dosyası açıldı.   * Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etmek TCK 216. Maddeden 193 soruşturma dosyası açıldı.   * Propaganda- Terörle Mücadele Kanunu 7. Maddeden 98 soruşturma dosyası açıldı.   * Yasaklanan konser- tiyatro sanatsal etkinlik sayısı ise 4.   * Basın açıklamasına katıldığı gerekçesi ile verilen idari para cezası 25.   Toplam soruşturma dosya sayısı bin 12.