'Ekonomimizi bu savaş batırıyor'

2019-11-12 09:12:29


	MERSİN – Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların ekonomik krizi derinleştirdiğini dile getiren Mersinliler, “Bizim ne işimiz var Suriye’de? Ekonomimizi bu savaş batırıyor” dedi.

	 

	Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırının kötüye giden ekonomik durumu ağırlaştıracağını dile getiren Mersinliler, enflasyon ve işsizlik artışı, üst üste binen zamların alım gücünün bitirdiğini ifade etti. Krizin etkilerine dikkati çeken Faruk Demirkol adlı yurttaş, gidişatın düzelebilmesi için iktidarın değişmesi gerektiğini söyledi. 

	 

	'İŞ, GÜÇ, YOK; KRİZ VAR'

	 

	Sigortasız bir işte çalıştığını ve asgari ücretin biraz üstünde bir maaş aldığını aktaran Demirkol, “İş, güç yok. Kriz var. Evden çıkarken yanıma 70 lira para alıyorum, 7 lira dahi cebimde kalmıyor. İnsanlar dışarıda acıktığında doğru düzgün yemek dahi yemiyor. Halimiz harap. Bir markete gidiyorum. İki poşetlik bir alışveriş yapıyorum 150 lira ediyor. Dolabı dolduruyor mu diye sorsan doldurmuyor. Son 4 aydır durum böyle. Daha önceden de sıkıntılıydı ancak son aylarda daha da kötü oldu. Baştaki giderse ekonomi belki düzelir. Ancak yaşamak için çalışmak zorundayız elimizden başka bir şey gelmiyor” diye konuştu.

	 

	‘NE İŞİMİZ VAR SURİYE’DE’

	 

	Suriye’deki askeri saldırganlığa da değinen Demirkol, yürütülen savaşın ekonomiye ciddi anlamda etkisini olduğunu hatırlattı. Demirkol, “Suriye'ye yönelik operasyonun ekonomiye etkisi çok fazla. Bir sürü harcama yapılıyor. Onun dışında dolar yükseliyor. Bizim Suriye’de bir sürü canımız gidiyor. Suriye’de ne işimiz var? Neden Suriye için savaşıyoruz? Boşu boşuna askerlerimiz ölüyor. Bu savaş durmalı” diye belirtti. 

	 

	‘HER ŞEY EKSİLDİ’

	 

	Serbest meslek çalışanı Sami Aşkaroğlu da üst üste gelen zamların alım gücünü düşürdüğünü dile getirerek, “Türkiye'de ekonomi berbat durumda. 100 liramız 40 lira oldu. Paranın değeri düştü alım gücü azaldı. 6 aydan 6 aya ülkede ekonomik anlamda çok büyük bir fark var. Eskisi gibi alışverişe gidemiyoruz. 4 tane çocuğum var. Onların okul masrafları da var. Dolaptan çok şey eksildi. Ekmek 1 lira ama gramı düşük. Bunun dışında kış geliyor. Elektrik ve yakıt harcamaları var. Elektriğe ve suya zam geldi. Kriz ekonomiden sorumlu kişilerin iyi yönetememesinden kaynaklanıyor. Cumhurbaşkanın maaşına zam yapmasına sadece gülüyorum. Aslında kendi halimize gülüyorum. Asgari ücret yükseldi mi? İşçiye emekliye 80 lira 100 lira zam, bana gelince 7 bin lira zam doğru değil. Ümitsizim ben. Herkes bir telden çalıyor ama boş. Bence kimse konuya gerekli ciddiyeti göstermiyor. Farklıyız biz. Acayip farklılaştık. Daha önce hep birlikte yaşıyorduk. Yaklaşık 5 yıldır karamsar ve ümitsiz bir haldeyim.” 

	 

	‘SURİYE SAVAŞI EKONOMİYİ ÇÖKERTTİ’

	 

	Emekli asker olduğunu belirten Ferhat Yılmaz (67) de  son yıllarda alım güçlerinin çok düştüğünü ve söylendiği gibi enflasyon oranlarının düşük olmadığını ifade etti. Yılmaz, ülkenin iyi yönetilmediğinden kaynaklı krizin olduğunu vurgulayarak, “Ülkede söylendiği gibi bir ekonomik kriz var. Alım gücümüz düştü. Fiyatlar yüksek. İki liralık bir ürün 4 lira olmuş. Enflasyon düştüyse fiyatların da düşmesi lazım. Ekonomik kriz zor biter. İyi bir yönetime ihtiyaç var. Ama kendi maaşlarına 7 bin lira zam yapıyorlar; memura yüzde 4 zam yapıyorlar. Bu ekonomi düzelir mi? Ben hiç umutlu değilim. 15 yıldır bu umutsuzluğun içindeyim.” dedi. Suriye saldırısına da değinen Yılmaz, “Suriye’ye yönelik operasyon ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Ekonomiyi çökerten o savaştır. Bizim Suriye ile bir işimiz yok. Neden gidip orada savaşıyoruz ne işimiz var orada?” diye sordu.

	 

	‘ÖLMEK BİLE MASRAFLI’

	 

	Harun Güvenç (62) adlı yurttaş, krizden dolayı insanların bir simit dahi alamadıklarını artık bu krizi çözebilecek kimseleri göremediğini belirtti. İnsanların artık intihar ettiğini ifade eden Güvenç, “İnsanlar bunalımda. İntiharlar yaşanıyor. Devlet büyükleri bunu görmüyor mu? İnsanlar binaların tepesine çıkıp, 'açız' diye bağırıyorlar. Daha ne söylenebilir ki?” dedi. Güvenç, savaşa ilişkin de şunları söyledi: “Savaş için milyarlarca masraf yapılıyor. Bizim ne işimiz var Suriye ile? Bizim insanlarımız aç dururken bir de başımıza bu işi aldık. Yazıktır. Önce Türkiye’nin sorunlarını çözmemiz gerekiyor. Hiç düzelecek gibi durmuyor. Umut diye bir şey yok hemşerim. 7 ila 8 yıldır bu umutsuzluk içindeyim. Allah yardımcımız olsun başka diyecek bir şey bulamıyorum. Bir mezar beş milyar olmuş. Ölmenin bile bir sürü masrafı var. İnsanlar artık bunların hesabını dahi yapıyor."

	 

	‘GÜLÜYORUM’

	 

	Emekli Fadime Yıldız da pazardan alacağı her şeyin yarıya indiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Türkiye’deki ekonomiyi nasıl gördüğümü belirtmek için emekli olduğumu söylemem yeterli olacaktır.   Alacağım her yiyeceği yarıya indirdim. Zaten giysi almasak da olur ama yaşamak için yiyecek almak zorundayız. Mesela et almıyorum çünkü pahalı. Enflasyonun düştüğünü alım gücünün yükseldiğini söyleyenlere yalnızca gülerim. Ne denir bu ya? Üretim olursa ekonomi düzelir. Yoksa kriz böyle devam eder.” 

	 

	‘BİZ KİMİNLE SAVAŞIYORUZ’

	 

	Emekli Zühre Akkoca da ekonomi yüzünden insanların ya çok zengin ya da çok fakirleştiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Eskiden 20 TL’ye Pazar arabasını doldururduk şimdi iki poşet bir şey alamıyorsun bile. Fiyatlar uçmuş. Geçen sene 40 TL’ye olan bu sene 80 TL.  Hükümet enflasyonun düştüğünü söylüyor. Kendileri için düşmüş olabilir ancak bizim gibi insanlar enflasyona yenik düşen insanlar. Onların kesesi dolu olduğu için onları enflasyon vurmuyor.” Akkoca, “Suriye’deki savaşın ekonomimizden büyük bir götürüsü oluyor. Bir sürü canımız gidiyor. Bunun dışında bir sürü askeri sevkiyat, tank silah. Bunlar hep masraf. Biz savaşıyoruz ama kiminle savaşıyoruz?" diye konuştu. 

	 

	‘UMUTSUZ İNSAN YAŞAYAMAZ Kİ’

	 

	Songül Alamut ise, yaşadıklarını şöyle özetledi: “Mecburi ihtiyaçlarımızı alıyoruz ama pahalı. Aldığımız para harcadığımızdan daha az. İhtiyaçların hepsini karşılamıyor. Pazara 100 lira ile gitsem arabayı dolduramıyorum. Bu durum 15 yıldır var. Bu hayat şartlarında maaşlarımız yeterli değil. Cumhurbaşkanı kendi maaşına zam yapmış. Maaşı az mıymış? Öyleyse bizim daha fazla zam almamız gerekiyor. Benim umudum hala var ama ne olur bilmiyorum. Umutsuz bir insan yaşayamaz ki."