Nesrin Nas: Kriz tüm üretim alt yapısını yıkarak ilerliyor 2019-11-12 09:11:16 İSTANBUL – Ekonomik krizin yavaş ama tüm üretim alt yapısını yıkarak ilerlediğini kaydeden akademisyen Nesrin Nas, “İnsanların ne tüketecek, ne konut alacak ne de vergi ödeyecek halleri kaldı” dedi. Enflasyon, bütçe açığı, işsizlik, artan dış borç ve daralan üretim ekonomik krizi her geçen gün derinleştiriyor. Zamlarla tüketiciye dönen ekonomik kriz, en çok geçim sıkıntısını çeken dar gelirli yurttaşları etkiliyor. İşsizlik ve geçim sıkıntısı sonucu intihar vakalarını tetikliyor. Ekonomist Nesrin Nas, kriz ve etkilerini değerlendirdi.    ‘KRİZİN TEMEL NEDENİ DIŞ BORÇ’   Ekonomik krizin temel nedeninin artmaya devam eden dış borç olduğunu dile getiren Nas, “Türkiye’nin dış borcu brüt olarak 447 milyar dolar, net olarak 268 milyar dolar şu anda. Bunun milli gelire oranı ise yüzde 62’yi buldu” dedi. Dış piyasaların, borç servisini kuşkulu bulduğunu ve hukuk güvencesindeki yetersizliklerle birlikte Türkiye’ye çok yüksek risk primi uygulandığını hatırlatan Nas, “Yerel seçimler sonrasında artık modelde değişiklik için adım atılması beklenirken aksine mevcut modelin sürdürülmesi tek seferlik gelirler ve merkez bankası yedekleri gibi olağanüstü yöntemlerle sağlandı” diye belirtti.    ‘KAYNAKLARIN DİBİNE DARI EKİLMİŞ’   Meclis’e sunulan bütçe ve vergi yasa tasarılarından Türkiye’nin şimdi de iç borca yükleneceğini dile getiren Nas, “2018 ve 2019’da özel sektörün dış borcunu 222 milyar Dolar’dan 196 milyar Dolar’a indirdiğini, bankaların da kredi mevduat oranını yüzde 130 seviyelerinden yüzde 107 seviyelere düşürdüğünü not edelim. Yükü sırtlanan kamu bankaları ama onlarında nereye kadar dayanacakları meçhul” diye konuştu. Bunlara rağmen şirket ve bankaların da kımıldayacak hali kalmadığının altını çizen Nas, “Tüm bankaların topladıkları mevduatları krediye dönüştürme oranı 2018 Haziran ayında yüzde 124’e çıkmış. Kredi pazarının yüzde 45’i de 3 kamu bankasının elinde. Üstelik Merkez Bankası kaynaklarının da dibine kamu bankaları eliyle darı ekilmiş” diye vurguladı.    ‘İÇ BORCUN TIRMANMASI MUHTEMEL’   Son vergi tasarısıyla birlikte hazineye Kamu Özel İdareleri (KÖİ) ile yürütülen projeler için 4.5 milyar dolar ve özel sektörün ödeyemediği dış borçlar için ise 4.5 milyar dolar garanti verme yetkisi tanıdığını belirten Nas, şöyle devam etti: “Buna karşılık Hazine’nin 700 milyar TL civarındaki iç borç stokunun 300 milyarının 2020’de ödeneceği öngörülüyor. Buna bütçe açığının garantiler, savunma harcamaları ve sosyal güvenlik açıkları nedeniyle artma ihtimali de eklenince ödenmesi gereken iç borcun daha da yukarı çıkması muhtemel.”     ‘AŞIRI ZAMLAR, DOLAYLI VERGİLER KAÇINILMAZ’   Nas, bozulan kamu finansmanı dengesini sağlamak için düşünülen vergi tedbirlerinin, hedefleri tutmayacağını ve yine kamu hizmetlerine, harçlara aşırı zamlar ve dolaylı vergiler yüklenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Nas, şunları dile getirdi: “İşin kötü yanı, kamu nakit yönetiminin giderek sıkışacağı ve özel kesimin yatırımdan çok risk yönetimine odaklanacağı bir döneme girerken, ülke olarak onca maliyete sadece mevcut sistemin sürdürülmesi için katlanılacak; gerçek bir dönüşüm ve tümüyle yeni bir yaklaşım belirsiz bir geleceğe kalacak.”    ‘OPERASYON TÜRKİYE’Yİ YALNIZLAŞTIRDI’   İçerideki sorunlar ve Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik sınır ötesi askeri saldırının Türkiye’yi yalnızlaştırdığını sözlerine ekleyen Nas, devamla “Öte yandan IMF’nin, ‘küresel düzeyde 700 milyar dolar erime yaşanacak, 19 trilyon dolarlık özel sektör borcunu vaktinde ya da tam ödeyemeyecek’ açıklamasına bakınca bu fırsatların bir hayalin ötesine geçmesi zor görünüyor. Tüm rakamları alt alta yazarsanız, Hazine tüm borç stokunun yüzde 40’ını 2020 yılında döndürmeye çalışacak. Döviz cinsi borçları da dikkate alırsak, Merkez Bankası’na göre toplam 447 milyar dolar borcun 172 milyar doları yani yüzde 38’i 2020’de çevrilecek” dedi.    ‘FATURASI BÜYÜK OLACAK’   Durumu bu şekilde özetleyen Nas, iktidar ve yandaşlarının yaşanan ekonomik krizin ciddiyetinin farkında olmadığını vurguladı. Krizin derinden, yavaş ama tüm üretim alt yapısını yıka yıka ilerlediğini kaydeden Nas, şunları ifade etti: “Aşırı borçlu bir hane halkı ve reel sektör var. 2002 krizinde hane halkının bankalara borcu sadece 6.5 milyar dolardı. Şimdi ise neredeyse 550 milyar dolar. Yani insanların ne tüketecek, ne konut alacak ne de vergi ödeyecek halleri kaldı.” Bütçe ve programın bu realite göz önüne alınmadan hazırlandığını işaret eden Nas, “Suriye operasyonunun ülkeye hem maddi hem de manevi olarak getireceği yük çok ağır. Çünkü dış politika da ekonomi gibidir. Önünüze mutlaka bir fatura koyar. Türkiye’nin sorunları olan bir ülke olmaktan kendisinin sorun olduğu bir konuma kaymasının önümüze koyacağı fatura büyük olacaktır” diye konuştu.    MA / Lezgin Tekay