İtirafçıdan seçime 11 gün kala Mızraklı aleyhine ifade aldılar 2019-10-23 11:18:58 DİYARBAKIR – Görevinden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın tutuklanmasına gerekçe yapılan ifadelerin alındığı Hicran Berna Ayverdi'nin teslim olup, ‘Pişmanlık Yasası’ndan faydalanmasından tam 3 yıl sonra 31 Mart yerel seçimlerine sadece 11 gün kala Mızraklı aleyhine ifade verdiği ortaya çıktı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın haklarında başlattı soruşturmalar doğrultusunda önceki gün Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer ve Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz ile birlikte gözaltına alınan görevinden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, çıkarıldıkları mahkemede eşbaşkanlar Yılmaz ve Nazlıer ile birlikte tutuklandı.    Mızraklı’ya yöneltilen “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamaları, örgüte katıldıktan sonra 2016 yılında teslim olan ve “Pişmanlık Yasası”ndan faydalanan Hicran Berna Ayverdi isimli bir şahıstan alınan ifadelere dayandırıldı.    Ancak öne sürdüğü iddialar Mızraklı hakkında verilen tutuklama kararına dayanak yapılan Ayverdi'nin 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlere sadece 11 gün kala ifade verdiği ortaya çıktı. Ayverdi, 20 Mart’ta alınan ifadesinde Diyarbakır’daki özel bir hastanede çalıştığı dönemde Mızraklı'nın "yaralı bir PKK’liyi tedavi ettiğini duyduğunu” belirtti.   ‘TIBBEN MÜMKÜN DEĞİL’   Savcılık aşamasında Ayverdi’nin bu yönlü beyanları sorulan Mızraklı, öne sürülen iddiayı kesinlikle reddetti. Savunmasında Ayverdi'nin söylediklerini üçüncü kişinin ağzından aktardığına dikkat çeken Mızraklı, tanımadığını belirttiği Ayverdi'nin o hastanede çalışıp çalışmadığını da yine bilmediğini ifade etti. Mızraklı, savunmasında Ayverdi'nin ‘Bağırsakları alınan örgüt mensubunun ertesi günü taburcu edildiği’ yönündeki beyanının  da yine tıbben mümkün olmadığının altını çizdi.   “Böylesi ağır bir ameliyat geçiren bir kişinin ertesi gün taburcu olması mümkün değil” diyen Mızraklı, bunun da tanık beyanına itibar edilemeyeceğini gösterdiğini kaydetti. Mızraklı, sorgusunda kendisine yönelik suçlamalar arasında bulunan Sarmaşık Derneği yöneticiliği ilişkin sorulara da yanıt verdi. Mızraklı, İçişleri Bakanlığı’nın defalarda denetim yaptığı derneğe dair herhangi bir suç unsurunun bulunamadığını belirti.   'İFADE DÜZMECEDİR'   Mızraklı'nın avukatları Mehmet Emin Aktar, Zülal Erdoğan Bilal ve Muhsin Bilal da savcılığın müvekkillerine dair yaptığı tutuklama istemine karşı yaptıkları ortak savunmada şunları kaydetti:    "Müvekkil hakkında tanıklık beyanında bulunan kişi Mayıs 2016 tarihinde güvenlik güçlerine teslim olmuştur ve etkinlik pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için talepte bulunmuştur. Yargılandığı dosyada uzun beyanları mevcuttur. Müvekkil ile ilgili beyanı 20 Mart 2019'da yani 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimlerden 11 gün önce vermiştir. Cumhuriyet Savcısı tutuklama sevk gerekçesinde müvekkilin … hastanesinde çalıştığını bildiğini belirtmiştir. Bu bilme hususunu tanığın beyanlarına itibar edilebileceğinin göstergesi olarak sunulmuştur. Aynı Cumhuriyet Savcısı bu tanığın beyanında geçen müvekkilim ile ameliyatı gerçekleştirdiği iddia edilen diğer şahısların belirtilen tarihte hastanede çalışıp çalışmadığını ve ameliyathanede kimlerin katılıp katılmadığını araştırma gereği duymamıştır. Müvekkilin hangi hastanede çalıştığı bilgisi sanki çok önemli ve gizli bir bilgiymiş gibi dosyaya sunulmuştur. Tanık beyanında hastanın bağırsaklarının kesilerek dikildiğini ve ertesi günü taburcu olduğunu belirtmektedir. Bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca böyle bir hususun yakalandığı zaman söylenmeyip, üç yılsa sonra seçimden 10 gün önce belirtmesi de ifadesinin düzmece olduğunu göstermektedir.   'MÜVEKKİLİN TUTUKLANMASI AMAÇLANMIŞTIR'   Bu bir suç soruşturması değildir. Çünkü müvekkilin ikametinde yapılan ev araması 21 Ekim 2019 tarih 07.05 saati itibari ile bitmesine ve dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen 07.15 saatinde NETHABER.COM isimli internet sitesinde müvekkilim hakkındaki itirafçı beyanları yayınlanmıştır.    Ayrıca müvekkilimin kolluk memurları nezaretine de evden çıkışını gösteren fotoğraf, aynı sitede 07.28 saatinde yayınlanmıştır. Sadece bu durum bile soruşturmanın bir suç soruşturması olmadığını, suç soruşturması görünümü altında müvekkilin tutuklanmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır."