Başkaya: Artık Kürtler aktör ve hiçbir şey eskisi gibi değil 2019-10-21 14:15:02 İSTANBUL – Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye başlatmış olduğu saldırı sonrası ABD ile varılan ateşkesi değerlendiren yazar Fikret Başkaya, “Artık Kürtler şu veya bu şekilde Suriye’nin etkili bir aktörü. Onlarsız bir düzen kurma imkan yok. Hiçbir şey eskisi gibi değil o nedenle yeni sürecin başlangıcı da sayılabilir” dedi.  Türkiye’nin 9 Ekim’de, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı saldırı ABD’nin arabuluculuğuyla varılan 13 maddelik ateşkes kararını Araştırmacı-yazar Fikret Başkaya değerlendirdi. AKP rejiminin kurulduğundan bu yana yıkılma paranoyası yaşadığına dikkati çeken Başkaya, "AKP rejiminin Osmanlı Devleti’nden kalma bir fetih saplantısı var. Başlatılan operasyon bu temelde olduğu için hiçbir kıymeti harbiyesi ve inandırıcılığı yok. Operasyon bu nedenle AKP rejiminin zihniyet anlayışı ve Rojava’da kurulan sistemden kaynaklanıyor. Halbuki senin sınırlarının dışındaki bir oluşum seni ne ilgilendiriyor ve senin orada ne işin var?” dedi.   ‘HESAP ŞAM’DAN DÖNDÜ’   “Bu saldırının ne hukuki ne de mantıklı bir sebebi var” diyen Başkaya, “Dolayısıyla bu sadece işleri sarpa sarıcı bir etki yaratabilir ve gelinen noktada bunu bize gösterdi. Bu anlayışın gelişmesinde AKP iktidarının dış politikayı iç politikaya endekslemekten de kaynaklanıyor. Fakat AKP rejiminin Suriye politikası başından itibaren sakat, saçma ve tutarsızdı. Güya Suriye’de rejim çökeltilecek, orada kendi denetiminde selefi bir rejim kurulacaktı. Böyle bir beklentiyle kraldan çok kralcı oldular. Böyle bir beklenti içine girerek, kolektif emperyalizm ile birlikte hareket etmeye başladılar. Suriye’de ABD kolektif emperyalizmin bıraktığı hegemonya boşalıyor ve onun bıraktığı boşluğu Rusya dolduruyor. İşte bu çatışma ortamında Türkiye böyle bir hareket yapmayı uygun gördü. Ama dediğim gibi bu hareketin hiçbir tutarlığı yok ve yanlış hesap Şam’dan döndü. Kolektif emperyalizm bu işin olmayacağını anlayınca anlayışını değiştirdi ama Türkiye ısrarından vazgeçmedi ve en sonunun da böyle bir hareket yaptı. Ama bu son derece saçma bir şeydi” ifadelerini kullandı.   ‘TÜRKİYE NATO’NUN UYDUSU’   AKP rejiminin toplumun hiçbir demokratik hak talebini olumlu karşılamadığını aktaran Başkaya, “AKP için halkın ne söylediğinin bir önemi yok. ABD söylerse iş değişiyor. Zaten Türkiye 1952’den bu yana emperyalizmin uydusu. Yani Türkiye NATO’ya girdiğinden beri ABD’nin kolektif emperyalizmin uydusu haline geldi. Dolayısıyla Türkiye’nin NATO’ya girdiğinden beri dış politika yapma yeteneği aşılmış bulunuyor. Türkiye’nin bağımsız dış politika yapma yeteneği zaten yok” diye belirtti.   ‘ABD ATEŞKESİ MECBUR KILDI’   “Türk yetkililerin söyledikleri hamaset söylemler. Söylemek kolay ama yapmak o kadar kolay değil” diyen Başkaya, “Trump bastırınca Türkiye ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı. Kaldı ki Türkiye’nin öyle söylediği gibi daha ileriye gitmesi o kadar kolay bir şey değil. ‘Köpeksiz köyde değneksiz gezeceksin’ diye bir kural yok. İç politika açısında Türkiye her şeye rağmen bir kazanım sayılabilir. Ama o kadar kalıcı bir kazınım olduğunu da sanmıyorum. Milliyetçi, ulusalcı ve şoven duyguları dalgalandıracak bir etkisi olacağını da sanmıyorum. Zaten ekonomik krizden doğan sefalet buna müsaade etmez” diye konuştu.   ‘TAMPON BÖLGE TAMAMEN YANLIŞ’   Türkiye’deki mevcut rejimin “yaparız, ederiz, bir gece ansızın gelebiliriz” söylemleriyle çok angaje olduğunu ama bu angaje söylemlerle sahanın realitesinin bir olmadığını bir an önce anlaması gerektiğini vurgulayan Başkaya, Türkiye’nin en başından beri savunduğu tampon bölge siyasetinin tamamen yanlış olduğunu dile getirdi.   ‘PİRİNCE GİDERKEN BULGURDAN OLDU’   “Kürtlerin Suriye’de artık bir oluşumu var. Farklı bir toplum hayali bir ütopyası var” diyen Başkaya şöyle devam etti: “Orada özyönetim ve komünü esas alan bir oluşum var. Bu oluşumu ne bir emperyalist ülke ne de Türkiye istemez öncelikle bunu bir yere yazmak lazım. Fakat o rejimlerin dışında Kürtlerin bu dirayetli duruşu bütün dünyanın sempatisini kazandı. Kürtlerin DAİŞ’e karşı büyük bedeller ödeyerek kazandığı kazançlar var. Bu haklı bir kazanç. Dolayısıyla Türkiye’deki rejim bu kadar tepki beklemiyordu. Operasyonla birlikte bütün dünya ayağa kalktı. Dünyanın bütün her yerinde Kürtler adına ses çıktı. Bu şu demek oluyor; Kürtler kendi rüştlerini ispatladı. Kürtler; biz bir aktör olarak burada varız dedi. Ama rejim bakımında bakarsan zaten yalnızdı, operasyonla birlikte iyice yalnızlaştı. Yani Türkiye’deki rejim Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu.”   ‘BELİRSİZLİK ÇÖZÜLMÜŞ DEĞİL’   Suriye’deki Kürtlerin mevcut Suriye rejimiyle baştan beri bir sorunun olmadığını hatırlatan Başkaya, Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Suriye rejimiyle Türkiye operasyonu devam ederken varılan anlaşmanın da sürpriz olmadığını ifade etti. QSD’nin bu tutumunun uygun bir tutum olduğunu kaydeden Başkaya, “Tabii bu oradaki belirsizlik çözüldü anlamına da gelmiyor. Yani sürünceme hali devam edeceğe benziyor” ifadelerini kullandı.   ‘BU MACERA OLMAYABİLİRDİ’   Türkiye’nin ateşkes anlaşmasından sonra "istediğimiz gibi olmazsa operasyona tekrar başlarız" söylemlerinin bir karşılığının olmadığını ifade eden Başkaya, “Seçmene ve kendi kamuoyunu rahatlama adına yapılan söylemlerdir. İçeriye dönük söylemlerden biri de budur. 'Yaparız gederiz bir gece ansızın gelebiliriz' bu lafları o kadar çok söylediler ki; kendilerini bağladılar. Bunlar söylenmeseydi belki bu maceraya hiç girişmeyeceklerdi” diye konuştu.    ‘YALNIZLAŞAN TÜRKİYE…’   Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerle uğraşmayı bırakması ve Suriye rejimiyle düşmanlığının bitirmesi gerektiğini vurgulayan Başkaya, “Katil Esad gibi söylemlerle çıtayı çok yüksekten tuttular. Bir normalleşme sürecine acilen girmesi gerekir. Aksi halde tamamen yalnızlaşmış Türkiye açısından sürdürülebilir bir durum değil” diye ifade etti.   ‘KÜRTLER SÜRİYE’DE ETKİLİ BİR AKTÖR’   Türkiye ve ABD arasında varılan anlaşmada Suriye’de bir aktör olan Kürtlerin gıyabında böyle bir anlaşmanın yapılması pek mantıklı olamayacağını sözlerine ekleyen Başkaya, şunları söyledi: “Netice de kamuoyunu dikkate alarak, böyle bir viraj yaptılar. İşte Kürt güçleriyle görüşmüyoruz gibi bir açıklama yapıldı. Ateşkesin devam edip etmeyeceğini bilemem çünkü çok fazla belirsizlik var. Herkes zamana oynuyor. Fakat bir şeyi biliyorum o da şu; artık Kürtler şu veya bu şekilde Suriye’nin etkili bir aktörü. Onları yok sayarak, bir düzen kurmaya bu aşamadan sonra bir imkan yok. Rusya artık eski Rusya değil, bölgedeki etkinliğini geri de kalan 5-6 yıla göre fazlasıyla artırdı. Ama dediğim gibi önümüzdeki dönemde belirsizlik devam edecek. Hiçbir şey eskisi gibi değil o nedenle yeni sürecin başlangıcı da sayılabilir.”   MA / Naci Kaya