Öcalan'a dönük komplonun 21'inci yılında HDP'den uyarı! 2019-10-09 14:26:48 HABER MERKEZİ – PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı hedef alan uluslararası komploya 21’inci yılında HDP il ve ilçe örgütlerince yapılan açıklamalarla tepki gösterildi. Verilen mesajlarda Kuzey ve Doğu Suriye'nin hedef alınmasına dikkat çekilerek, “Bu savaşı durduralım, ölüm iradesine karşı yaşamı savunalım” denildi.   Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen emperyal güçler tarafından bölge devletleri eliyle 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıkarılan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı hedef alan uluslararası komplo, 21'inci yılına girdi. Gerçekleştirilen komploya her yıl dönümünde olduğu gibi bu yıl da tepkiler gösterildi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ve ilçe örgütleri, yaptıkları açıklamalarla Öcalan’a yönelik komplonun amaç ve sonuçlarına dikkat çekti. Birçok merkezde yapılan bu açıklamalarda, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik askeri operasyon tehlikesine işaret edilerek uluslararası komplonun 21’inci yılında halklara yeniden savaşı dayattığı vurgulandı.    Parti örgütlerince yapılan açıklamalarda şu metin okundu:   “Bundan tam 21 yıl önce bugün, Sayın Abdullah Öcalan şahsında çözüm iradesine karşı yine Suriye’de başlatılan uluslararası plan ve komplonun yıldönümünde tekrar bir savaş planının devreye sokulmuş olması tesadüf değildir. Sayın Öcalan, son avukat görüşmelerinde ‘bir Türk-Kürt savaşı çıkarılmaya çalışılıyor’ tespitinde bulunmuş, buna karşı ‘rasyonel devlet aklının devreye girmesi ile çatışmanın zeminini bir haftada ortadan kaldırabileceğini’ söylemiştir.    ‘MEŞRUİYETİNİ YİTİREN İKTİDAR SAVAŞA SARILDI’   Geldiğimiz tarihsel aşamada işgal ve savaş siyasetini dayatan, Kürt halkının ve kazanımlarının inkârını ve imhasını sürdürmeye çalışan bir iktidar aklı ile karşı karşıyayız.   Meşruluğunu yitiren, aciz duruma düşen, kendi içinde çatırdayan iktidar, geçmişteki savaş hükümetleri döneminde olduğu gibi savaştan beslenen, Kürt karşıtlığını kendine bayrak edinen bütün güçleri etrafına toplayarak içinde olduğu krizi aşmak için bölgesel bir savaşı gündeme getirmiştir. Herhangi bir meşruiyeti olmayan bu işgal girişimine ülke içinde meşruiyet sağlamak için Meclis'e savaş tezkeresi getirilmiştir. Bu tezkereye evet diyen bütün partiler bilmelidir ki Türkiye halkları bu savaşa rıza göstermiyor, bu savaş ve işgal girişimini onaylamıyor. Bir kez daha Türkiye halklarının çıkarları bu partiler tarafından iktidar bloğunun ve müesses nizamın çıkarlarına tercih edilmiştir.   ‘İKTİDAR BLOĞU DAİŞ’İN BAŞARAMADIĞINI BAŞARMAYA ÇALIŞIYOR’   Ayrıca iktidarın tüm bu meşrulaştırma çabalarına rağmen, böylesi bir girişimin uluslararası toplum nazarında da kabul görmediği bütün açıklığıyla ortadadır. Selefi, cihadçı çeteleri kullanarak bugüne kadar barış içinde yaşayan kadın, çocuk bütün Suriye halklarına saldıracak olan iktidar bloğu, DAİŞ barbarlığının başaramadığını başarmaya soyunmaktadır. Kürt inkârı ve soykırımının 21’inci yüzyılda sürdürülmesi manasına gelen bu yaklaşım halkların direnişi ve barış içinde yaşama iradesi karşısında dün olduğu gibi bugün de kaybedecektir.    İKTİDARA ‘DUR’ DEMEK BÜTÜN TÜRKİYE HALKLARININ SORUMLULUĞU   Bütün Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava’dan bugüne kadar Türkiye’ye tehdit değil, barış ve kardeşlik mesajları gelmiştir. Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava halkları, Türkiye’de yaşayan halkların akrabası, dostu, kardeşidir. Yapılması düşünülen, vicdani ve ahlaki olarak kabul edilemez olan bu saldırı bölgesel istikrarsızlığı tetikleyecek, DAİŞ, El Kaide gibi barbar çetelere alan açacak ve halklar arasında sonu gelmeyen nefret bariyerleri örecektir. Kendi bekası ve kini uğruna savaş kışkırtıcılığı yapan ve ülkeyi bölgesel bir savaşın içine sürükleyen iktidara ‘dur’ demek bütün Türkiye halklarının sorumluluğudur.    ‘SAVAŞI DURDURALIM, YAŞAMI SAVUNALIM’   Bu anlamda Türkiye’deki bütün yaşam savunucularına, Demokratik Kitle Örgütlerine, Sendikalara, Emekçilere, Kadın Örgütlerine, Sivil Topluma çağrımızdır; ‘Bu savaşı durduralım, ölüm iradesine karşı yaşamı savunalım.’ Uluslararası kurum ve kuruluşları, insan hakları ve barış savunucularını, insanlık düşmanı barbar DAİŞ’i yenen Rojava halklarına ve kazanımlarına sahip çıkmaya, halklar arasındaki dostluk ve dayanışmayı güçlendirmeye davet ediyoruz.”