Marmara Depremi’nin 20’nci yılında meşaleli yürüyüş 2019-08-22 01:44:32   İZMİR – İzmir'de, 17 Ağustos 1999'da gerçekleşen Marmara Depremi'nin 20'nci yıl dönümü nedeniyle meşaleli yürüyüş düzenlenip, hayatını kaybedenler anıldı. Yapılan açıklamada, oy ve rant uğruna yeni imar barışlarının gündeme getirilmemesi istendi. Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, 17 Ağustos 1999'da gerçekleşen Marmara Depremi'nin 20'nci yıl dönümünde hayatını kaybedenleri andı, İzmir’de olası depremde yaşanabileceklere dikkat çekti. Alsancak'taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki ÖSYM binası önünde toplanan TMMOB üyeleri, açtıkları “Unutmadık, Unutturmayacağız” pankartı arkasında Gündoğdu Meydanı'na meşaleli yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl yöneticileri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri destek verdi. Yürüyüşün ardından Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne gelen kitle adına TMMOB İKK Dönem Sözcüsü Melih Yalçın açıklama yaptı. 17 Ağustos 1999 Gölcük ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleriyle ortaya çıkan her acının yükünü kalplerinde taşıdıklarını belirten Yalçın, “Bölgemiz 1’inci derece deprem bölgesindedir. Yapı stoku açısından da kötü durumdadır. Bunları 1999 yılında yapılan Radius Projesi, 2009 yılında gerçekleştirilen ‘Afet Riskini Azaltma Sempozyumu’ ve 2012 yılında yapılan Balçova ve Seferihisar Yapı Stoku Envanter Çalışmaları neticesinde söyleyebiliriz. 2004 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın yapmış olduğu ‘1.Deprem Şurası’ ve yine 2009 yılında aynı Bakanlığın yapmış olduğu ‘Kentleşme Şurası’na çok sayıda bilim insanı ve uzman katılmış ve son derece önemli çalışmalar yapılmıştır. Fakat devlet bürokrasisinin sürekli olarak değiştirilmesi ve ‘Liyakat’ ölçüsüne bağlı kadrolar yerine ‘söz dinleyen’ ve ‘arka bahçe’ olan kadroların göreve getirilmiş olması; ayrıca ‘Rant anlayışının depremin’ önüne geçmesi nedeniyle ‘deprem zararlarını azaltmak ve planlı bir kentleşmeyi’ sağlamak için hazırlanan raporlar uygulama alanı bulamamıştır” dedi. Yalçın, depreme karşı acil olarak yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “* Yeni yayımlanan Bina Deprem Yönetmeliğindeki zemin durumunu ve fay hatları ile ilgili bilgilerle beraber ‘Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planının- Udsep 2023’ün güncellenerek uygulamaya konması gerekmektedir.  * Radıus Projesi çerçevesinde ortaya çıkan ‘İzmir Deprem Master Planı’ ve  ‘Radius Sonuç Raporu’, İzmir’de olası deprem zararlarını azaltmanın temel koşullarını ortaya koymaktadır. Bu projenin günün şartlarına göre güncellenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.  * Radius Projesinin güncellenebilmesi için İzmir’in Yapı Stoku Envanterinin çıkarılması gerekmektedir. * 8 Haziran 2018 tarihinde çıkarılan imar barışı ile kaçak yapılaşmaya göz yumulmuş niteliksiz, mühendislik hizmeti almayan, yapı güvenliğini vatandaşının vicdanına teslim eden bir yapı stoku ortaya çıkmıştır. İmar barışı ile daha da sağlıksız hale gelen, yıkılmak için depreme dahi ihtiyaç duymayan yapı stokumuzun tamamıyla tespit edilmesi ve aciliyet arz eden bölgelerin bir an evvel kentsel dönüşüme tabi tutulması gerekmektedir. Oy ve rant uğruna yeni İmar Barışları gündeme getirilmemelidir. * Mevcut yapı stoku iyileştirilmeli, onarılmalı ve güçlendirilmelidir * Yeni yapılacak olan yapılar; bilimin, tekniğin ve mühendisliğin ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde inşa edilmelidir. * Bu nedenle proje üretim sürecinden yapı üretim sürecine tüm evreler, konusunda uzman mühendis, mimar ve şehir plancıları tarafından denetlenmelidir.”